Türkiye’de “hayat pahalılığı”, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) “zenginlere vergi” konusu gündemde.
Ülkemizde hayat pahalılığının önüne geçmek için hükümet bir dizi arayışın içine girerken Amerika makasın iyiden iyiye açıldığı gelir dağılımını düzeltmenin, bir diğer ifadeyle parayı zenginden alıp fakire dağıtmanın yollarını arıyor.
Türkiye’de başta aracılar ve ithalatçılar olmak üzere sermayenin üzerine gidilerek maliyetin düşürülmesi, sonrasında da fiyat artışlarının önüne geçilmesi planlanıyor. ABD’de ise birbirinden farklı protesto yöntemleri ile onaydan bir türlü geçirilemeyen “zenginlere yüksek vergi” uygulamasının gündemden düşmemesi sağlanıyor.
Bu konu oldukça önemli.
Neden mi?
Sadece 1.5 yıllık pandemi sürecinde bile dünyadaki milyarderler servetlerini 4 milyar dolar artırmayı başardı. Aynı dönemde dünya çapında 54 milyon kişi orta sınıftan aşağıya düştü.
Wintour’un eseri
Zengine vergi konusunu sadece Amerika’da değil tüm dünyada yeniden gündeme taşıyan son olay New York’ta düzenlenen “Met Gala” oldu.
Demokrat Parti’nin Sosyalist Kongre Üyesi Alexandria Ocasio-Cortez (31 yaşında), Metropolitan Sanat Müzesi’nde (The Met) düzenlenen galaya “Zengini Vergilendirin” yazılı özel dikim elbisesi ile katıldı ve fitili yeniden ateşlemeyi başardı.
Met Gala, dünyaca ünlü Amerikan moda dergisi Vogue’un efsane yayın yönetmeni Anna Wintour’un son yaratıcı projesi ve her yıl birbirinden ünlü isimleri ağırlıyor.
Davetlilerin seçiminde popüler kültür, politika ve internet fenomenliği öne çıkarken, bu isimlerin mutlaka gündem yaratan özelliğe sahip olması şartı da aranıyor.
İş böyle olunca elbette genç ve popüler siyasetçi Cortez de böylesine bir fırsatı kaçıramazdı. “Zengine Vergi” çağrısını, katılımın kişi başına 35 bin doları bulduğu, davetlilere bakıldığında milyar dolarlık buluşmaların yaşandığı Met Gala’da yaparak büyük ses getirdi.
İki ünlü ekonomist
Servet vergisinin gündeme gelmesiyle birlikte dünyanın önde gelen iki ekonomistinin bu konudaki görüşlerini yeniden hatırlamakta fayda var.
İlki, Princeton Üniversitesi’nin Nobel Ödüllü ekonomi profesörü olan Angus Deaton. Zengine yüksek vergi uygulamasının pratikte hayata geçirilemeyeceğine inananlardan ve bu fikre karşı.
İkinci isim ise “21. Yüzyılda Kapital” isimli kitabıyla tüm dünyada ses getiren Fransızların ünlü iktisatçısı Thomas Piketty. Kendisi servet vergisinin sıkı savunucularından.
‘Uygulanması zor çok rahat atlatırlar’
“Bir kereliğe mahsus servet vergisini uygulamak zor” diyen Nobelli ekonomist Angus Deaton, bunun sebebini şu sözlerle açıklamıştı: “Böylesine bir vergi gelirse zenginler bundan kaçınmanın bir yolunu bulacaklardır. Dolayısıyla hedeflenen vergi rakamı toplanamayacaktır.”
Eğer bir şekilde servet vergisi uygulanırsa bunun bir kerelik vergi olmayacağını ve kalıcı hale geleceğini öngören Deaton, böyle bir gelişmenin ekonomilerde farklı sorunları beraberinde getirebileceğine inanıyor. Bilindiği gibi zenginlerin vergisini artırılması çalışmalarıyla birlikte, servetlerin başta altın olmak üzere farklı kaynaklara transfer edilebileceği, bu yolla rahatlıkla vergiden kaçınılabileceği konusu gündeme gelmişti. Deaton, zengine vergi uygulamasından çok eğitim kalitesinin artırılmasına kafa yorulması gerektiğinin de altını çiziyor.
(1945, Edinburgh doğumlu Angus Deaton, Cambridge Üniversitesi’nden mezun ve doktorasını “tüketici talebi modelleri” başlıklı teziyle verdi. 1983’te Princeton Üniversitesi İktisat Bölümü’nde öğretim üyesi oldu. İngiliz iktisatçı 2015 yılında “tüketim, yoksulluk ve refahla ilgili analizleriyle” Nobel Ödülü’ne layık görüldü.)
Pastayı %1 yiyor, %99 el sürmüyor
Zengin ile fakir arasındaki uçurumun 1980’li yıllardan sonra çok daha fazla büyüdüğüne inanan Thomas Piketty, “Kapitalizmi kapitalistlerden kurtarmak için serveti vergilendirin” şeklindeki etkili çıkışı ile gelir artışına oranlı vergi sistemini önermişti.
Tüm dünyada kişisel gelir ve servet vergisinin devreye girmesi gerektiğinin altını çizen ünlü ekonomist, yaptığı son açıklamalarda pandeminin yarattığı sürpriz krizin yeni çözümler ile aşılabileceğini, bu salgının zengine yüksek vergiye olan ihtiyacı iyiden iyiye arttığını ifade ediyor.
Karl Marx’a atıfla “Marx 2.0” olarak da anılan Piketty’nin küresel servet vergisi önerisinin altında yatan gerekçe ise şu idi:
“Yaşanan dünya savaşlarının ardından tüm dünyadaki gelir dolayısıyla servet zenginlerin lehine dağıldı, çalışanlar ise servet pastasından oldukça küçük bir dilim alabildi.”
Elbette ki buradaki esas mesele, dünyada yaratılan gelirin önemli bölümünün, zenginler ve üst düzey yöneticilerin de içinde bulunduğu %1’lik kesime dağılması idi. Kimileri için ütopik de gelse zengine vergi uygulamasının hayata geçirileceğine inananların sayısı günümüzde hiç de az değil.
(1971, Clichy doğumlu Piketty’nin 21. Yüzyılda Kapital adlı kitabı 2013 yılında Fransızca basıldı. 2014 yılında İngilizce’ye çevrilerek Harvard Üniversitesi’nin yayımlamasının ardından “servet vergisi” konusu çok daha geniş çevrelerde tartışma konusu oldu.)