Cannes
Hayatımızın hemen her yerinde kullandığımız ama “Acaba kim yapmıştır, bunun markası ne?” sorusunu pek sormadığımız sunta, Mdf yani tahta işinden milyar dolarlık bir grup nasıl çıkar?
Kuruluşu 45 yıl öncesinde tahta ticaretine dayanan bu şirket şimdilerde kendi liginde dünya sıralamasında ilk 10’da. Global oyuncu olmanın gereklerini yerine getirmek için de şimdilerde 500 milyon dolarlık yurtdışı yatırıma hazırlanıyor. Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan ve Rusya’da yatırım planlıyor.
Bu grubun hikayesi oldukça ilginç. Hikaye suni tahtaya bir diğer ifadeyle ‘Suni’nin ‘SUN’u ile Tahta’nın ‘TA’sı yani “SUNTA”ya dayanıyor.
İşin perde arkasında
Kocaeli’ye üs kuran Yıldızlar Yatırım Holding’in İcra Kurulu Başkanı Hakkı Yıldız, babaları Fehmi Bey’in öncülük ettiği girişimle ilgili olarak şunları söylüyor: “Biz son kullanıcıya hitap etmiyoruz. Ancak evinizin her yerinde aslında biz varız, bizle kapıyı açıyorsunuz, bastığınız yerde de biz varız. Ama hep işin perde arkasındayız.”
1970’lerde kurulan “Suni Tahta Sanayi AŞ”nin ortaklarından olan grup İngilizce’de partical Board (Yonga Levha) adlı üründeki pazar hakimiyeti sonrası, şirketin isminden yola çıkarak Türkçe’ye “sunta“ kelimesini jenerik olarak eklenmesine yol açmış.
Dev bir orman alacak ABD ordusuna takıldı
ABD’de büyük bir adım atmak istediklerini belirten Hakkı Yıldız, şimdilerde bir üniversitenin satılığa çıkardığı 80 bin hektarlık Hoffman Forest’a (Hoffman Ormanı) talip. Üniversite ile hemen her konuda anlaşıldı. Buna karşılık arazinin ABD ordusuna komşu olması işi biraz karıştırıyor. Ordu arazinin yabancıya satışını istemiyor, konu davalık. Yıldız, “Dava sonuçlanma aşamasında. Kararı bekliyoruz” diyor.
Yıldız, grubun 10 yıllık ihtiyaçlarını karşılayacak olan ormanı almaya kararlı olduklarını belirtiyor ve, “Eğer işlemi gerçekleştirebilirsek 100 milyon dolarlık bir yatırım yapmış olacağız” diye konuşuyor.
İSO 500’de 43. sırada
Yıldızlar grubunun 9 şirketi, sayısı 3 bini bulan çalışanı var. Geçen yıl yüzde 20 büyüdü, cirosunu 3.2 milyar TL’ye çıkardı. Bunun 2.6 milyar TL’si Yıldız Entegre’den geliyor. Yıldız Entegre Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu (İSO 500) sıralamasında 43’üncü sırada. Bir diğer grup şirketi İstanbul Gübre aynı listede 233. sırada yer alıyor.
Kocaeli, Manisa, Mersin, Bolu ve Kütahya’da üretim tesisleri bulunan şirket ağırlıklı olarak Mdf, sunta, suntalam, laminat parke, mdf kapı üretimi gerçekleştiriyor. Ürünlerini 40’ı aşkın ülkeye ihraç ediyor.
Gübreden yerli patlayıcı çıktı
Hakkı Yıldız, Kütahya Gübre’yi özelleştirme ihalesiyle grup bünyesine kattıklarını hatırlatarak şunları anlatıyor: “Kütahya Gübre’de patlayıcı hammadesi üretiminin de söz konusu olabildiğini alım sonrası gördük. Tesis, söz konusu hammadde için bir ay çalışıp, çok küçük ihtiyacı karşılayıp dururmuş. Biz tesisi 12 ay çalıştırma izni aldık. Kütahya’da Türkiye’yi 100 milyon dolarlık patlayıcı ithalatından kurtardık. Yüzde 10’unu devlete, kalanını özel sektöre satıyoruz.”
Milyar $’lık lige baba öğüdü taşıdı
Gayrimenkul devlerini buluşturan Fransa’daki MIPIM fuarında bir araya geldiğimiz Hakkı Yıldız, işle uğraşan iki kardeş olarak babaları Fehmi Bey’in “Ya farklı iş yapın, ya da işinizi farklı yapın” öğüdüyle bugünlere geldiklerini hatırlatıyor.
Babasının bu sözünü aklından hiç çıkarmayan Yıldız, 2008 krizi sırasında kendileri açısından farklı adım atmaya karar veriyor: “Navlun bedelleri bizim maliyetlerimizi etkiliyordu. İlk fırsatta kendi gemimizi almalıydık.”
Böylece, Yıldızlar deniz taşımacılığı işine adım atıyor, oradan da dünyaya...
“Bu kez gemilere iş yaratma gündemimize oturdu” diyen Yıldız, şöyle konuşuyor: “ABD ve Brezilya’dan ağaç (yonga) ithal ederken, North Carolina’da Wilmington Limanı’nı aldık. Limanın yanısıra North Carolina’da bir de kiralık plantasyon alanıyla özel orman işine de girdik.” ABD’de orman işine girmelerinin gerekçesini de aktarıyor: “ABD’deki ormanımız sarı çamdır. Türkiye’de 50 yılda büyür. Aynı fidan North Carolina veye Brezilya’da 25 yılda hedeflenen büyüklüğe ulaşır. Genleriyle oynanarak süre 10-12 yıla kadar indiriliyor. Türkiye’de plantasyon için uygun iklim yok. Yağmur yeterli değil.”