TÜSİAD’da yeni yönetim bugün seçiliyor. 3 yıldır başkanlık koltuğunda oturan ve zaman zaman hükümete sert eleştirileriyle gündeme gelen Ümit Boyner, Sütaş’ın patronu Muharrem Yılmaz’a görevi devredecek.
İş dünyasının ‘ateşten gömlek’ diyerek ‘başkanlık’ görevine mesafeli durduğu bir konjonktürde babasının kurduğu Sütaş’ı yaptığı atakla 1.5 milyar lira cirolu bir şirkete dönüştüren Muharrem Bey, tek aday olarak seçime giriyor. Muharrem Bey, patronlar kulübünde birlikte hareket edeceği A takımını da oluşturdu.
Eski yönetimden Haluk Dinçer, Cenk Çimen, Cansen Başaran Symes, Tayfun Bayazıt, Volkan Vural ve Zafer Ali Yavan’la yola devam kararı alan Muharrem Bey altı yeni ismi daha yönetime alıyor.
Bu isimler şöyle: Kayserili Boydak grubunun genç kuşak isimlerinden Memduh Boydak. Yine iş dünyasında genç kuşağın temsilcilerinden Osman Boyner, Esin Güral Argat (Gürallar), Simone Kaslowski (Bir dönem TÜSİAD’ın etkili ismi Aldo Kaslowski’nin kızı, Organik Kimya’nın başında). İzmirli tekstilci Sedat Şükrü Ünlütürk (Sun Tekstil) ile dış ticaret ve petrol yatırımları bulunan Güneydoğulu işadamı Tarkan Kadooğlu.
Bir duayen diyor ki...
Kuruluşundan bu yana TÜSİAD üyesi olan duayen isimlerden biriyle dün yaptığım telefon görüşmesinde, yukarıda isimlerini sıraladığım yönetim listesini soruyorum: “Nasıl buldunuz?”
Yanıt oldukça net: “Listedeki birçok isim ‘profesyonel yönetici’ veya ‘ailenin genç kuşak temsilcisi’ kontenjanından yönetim kuruluna girmiş. Şu görülüyor ki, TÜSİAD’ın babaları bu dönemde elini taşın altında sokmadı.”
70’li yıllarda TÜSİAD’ın altına imza attığı çalışmaları adres göstererek açıklamalar yaptığını ve bunların 2000’lere kadar büyük yankı uyandırdığını hatırlatan bu isim, zamanla TÜSİAD’ın üye sayısının arttığını, patronlar ve büyük müteşebbislerin azınlığa düştüğünü belirterek, ‘profesyonel’ kadronun aslında TÜSİAD’ın hayal edilen çizgisiyle pek de uyumlu olmadığının altını şu sözlerle çiziyor: “O dönem çok tartışılmıştı. Patronlar kulübünde profesyonellerin yer almaması gerektiğini düşünüyorduk. Çünkü profesyonel üyelerin yönetim kuruluna girmeleri onları ‘paralı asker’ durumuna düşürecekti. Çünkü büyük müteşebbislerin, sanayici ve işadamının bekleyişleri ve çıkarları farklı. Profesyonellerinki farklıdır. Ama günden güne bu unutuldu.”
Kötü niyet yok!
İş dünyasının kalesi olarak bilinen TÜSİAD’ın ruhunda ‘farklı olmak’ var. Ülkenin, iş aleminin geleceğe dair endişe duyduğu dönemlerde “başkanı” aracılığıyla açıkça görüşünü bildirmek ister.
2003 yılının başında, yine AK Parti hükümeti döneminde, TÜSİAD’ın başkanı olan Tuncay Özilhan’ın hükümete yönelik sert eleştirileri sonrası merhum işadamı Sakıp Sabancı şunları söylemişti: “Hepimiz her zaman, her hükümete ve yetkililere, bazı beğenmediğimiz lafları söyledik. Falan başbakana, falan cumhurbaşkanına... Bunlar kötü niyete bağlı laflar değil. Bunlar güzellikleri bulmak için...”
Kesinlikle bu söze kulak vermek gerek.
