Ankara’dayım. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le bakanlıktaki makam odasının arkasındaki özel bölümde öğle yemeğinde... Fitch’in not artışı sonrası, “Notu aldık iş bitti” demek için erken olduğunu, diğer notçuların da bu ivmeyi takip etmesi için hedefleri doğrultusunda ilerlemekten geri adım atmayacaklarını belirten Şimşek, bu yolda yapısal reformların ve ihracatın oldukça önemli rol oynayacağını söyledi. Son 5 yılda Türkiye’nin Avrupa’ya ihracatında dramatik düşüş yaşandı. Bu bölgeye ihracatın payı yüzde 57’den yüzde 38’e geriledi. Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin payı ise yüzde 10’lu rakamlardan yüzde 30’un üzerine çıktı. Türkiye’nin sırtını jeopolitik olarak büyük risk taşıyan MENA bölgesine dayamasının risk olup olmadığını sorduğumda Şimşek, “Avrupa’yı ihmal etme lüksümüz yok. Ama MENA’da ise çok hızlı büyüme var. Bu bölgeye yönelmek uzun vadede geri tepmez” diyor.
Şimdi Türkler için ‘marka’ zamanı
Not artışı sonrası uluslararası sermayenin Türkiye’ye ilgisinin artacağını anlatan Şimşek, Türk firmalarının güçlenmesi sonucu, aynen Ülker-Godiva örneğinde olduğu gibi art arda global marka alımlarının görülebileceğini kaydediyor.
Şimşek, “Biz uzun vadede yükselirken modada İtalya’yı yerinden edeceğiz, makinede Almanya’yı, turizmde Fransa’yı yerinden edeceğiz” sözlerinin ardından bu başarıyla Türkiye’nin Avrupa’da ilk 2 ekonomi arasına girebileceğin bilgisini aktarıyor.
Bakan Şimşek’le vergilerden Türkiye’nin 2023 hedeflerine, çalışanların durumundan yeni düzenlemelere uzanan birçok konuyu yemekte masaya yatırdık.
Artık tüm vergi cennetleri cepte
* Vergi cennetleriyle anlaşmalar yoluyla kaçağın önlenmesi, vergi toplanması çalışmaları ne yönde ilerliyor?
Bütün vergi cennetleriyle müzakereleri başlattık. Bilgi değişimi ve çifte vergilendirme konusunda. İngilizlerin Cebelitarık’taki küçük ülkesinden, Virgin adalarına tümüyle anlaşacağız. Nerede olursa olsun, bizim mükellefler kaynaklarını orada değerlendiriyorlarsa vergi kaçırmalarını engellemek için bu anlaşmaları yapıyoruz. Türkler eskiye oranla buralarak çok para götürmüyor, aksine geri getirdikleri söylenebilir.
2023 hedefleri hâlâ mantıklı
* Türkiye’nin önünde kişi başına gelirde 25 bin dolarlık 2023 hedefi var. Bu yıl yüzde 3.2, seneye yüzde 4, 2014-2015 yıllarında yüzde 5 büyüme hedefleniyor. Hedefin yakalanması için geriye kalan yıllarda ortalama yüzde 7 büyüme gerekiyor. Sizce bu hedeflere hâlâ ulaşılabilir mi, bu durum mantıklı mı?
Uzun vadeli hedefler iddialı olur. Çoşku, dinamizm için. Ama bunlar kısmen doların gidişatı, liranın dolara karşı değeriyle de ilişkili. Burada verimlilik artışı çok önemli. Yapısal reformlar, kurumsal reformlar yapacağız. Eğiti, yargı reformu, işgücü piyasası, Ar-Ge, marka yaratma... Ayrıca sizin yapacaklarınıza ilaveten başkalarının da ne yaptığı çok önemli. 2023 hedefleri içinde bazı hedefler gerçekleştirilebilir. Olabilir. Milli geliri tekrar katlayabilir miyiz, çok afaki değil ama bizim ve başkalarının performansı bunu belirleyecek. 2023 hedefleri hâlâ mümkün, hâlâ mantıklı.
‘BU NOT JAPONLARI HAREKETE GEÇİRİR’?
* Fitch sonrası birçok kişi diğer kuruluşların not artışına kesin gözüyle bakıyor. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir? Ayrıca ‘yatırım yapılabilir’ ülke seviyesi sonrası sıcak para akışının hızlanması Türkiye ekonomisi için ciddi bir risk değil mi?
Kısa vadeli portföy yatırımlar bize yönlenebilir. Risk vardır evet ama bunları yönetmemiz lazım. Bu esastır. Bazı olumsuz yan etkiler getirecek diye başarıdan kaçınmamak lazım. Kur kanalıyla rekabet zayıflayabilir, bu iyi yönetilmeli. Bunları iyi yönetirseniz avantajları o kadar çok ki. Not artışı sonrası Türkiye’den sakınan, Türkiye’ye para koymayan yatırımcılar gelecek. Japonya için bu önemli eşik. Bütün dünya yatarım için yarışıyor. Bu artış bizim elimizi güçlendiriyor.
Türkiye’nin kırılganlıkları cari açığı ve finansmanı. Bunları iyi yönetirseniz bu durum kredi notunun daha da yükselmesinin önünü açar. Fakat bazı reyting kuruluşları (S&P, Moody’s) hâlâ bazı kırılganlıklar üzerine yoğunlaşıyorlar. Son birkaç yıldır Türkiye bu notu haketmişti, nihayet bir tanesi bir adım attı. İnşaallah bu performansı devam ettiririz, sert düşüşleri engelleriz.
Vatandaşa etkisi...
* Notumuz arttı daha ucuz maliyetlerle finansmana erişimin önü açıldı, şirketler için önemli. Peki vatandaşlar...
Finansmana erişim makul düzeylere inecek. Türkiye’nin risk primi düşüyor, faiz düşüyor. Mevcut borcun finansmanı ucuzluyor. Örnek olarak ev almak herkes kalitesi yüksek bir evde oturmak ister. İşte not artışı buna geçişi kolaylaştırır.
‘Lüks oto’ sonrası ev satışına gözaltı
* Lüks otomobil satışlarında vergi kaçırma iddiasıyla sıkı denetim başladı. Kaç otomobil sahibine ceza yolda?
300 bin lüks araba satışını inceledik. Herhangi bir modelin standart ithalatçı satış fiyatının yüzde 20 zararına satana ‘tamam’ dedik. Bunun altında baktık. Sonuçlar çıktı. Bunlardan en az bir 20 binine ceza gelebilir. Gayrimenkul ticareti de bunun gibi incelenmeye başladı.
Asgari ücretin vergisi ne olacak?
* Asgari ücretten alınan vergi 2013 yılında kaldırılacak mı, bu konuda bir çalışma yapılıyor mu?
Asgari ücretin vergi dışına çıkarılması konusunda bir çalışmamız yok. Ama asgari geçim indirimi uygulaması nedeniyle ücretlinin medeni haline bağlı olarak aylık asgari ücretin yüzde 59 ile yüzde 100’ü vergi dışı bırakılıyor.
KDV değil maktu vergiler artacak
* 2013’te bütçede vergi artışları öngörülüyor mu? KDV ve Gelir Vergisi artacak mı? KDV artarsa vatandaş açısından acımasız bir durum ortaya çıkmaz mı?
Vergi oranlarını artırmadan tabana yayarak bu süreci yöneteceğiz. KDV, Gelir Vergisi ve Kururmlar Vergisi artışı sözkonusu değil. Tabii indirim de gündemde değil. Maktu vergiler (TL cinsinden sabit alınan) en az enflasyon oranı kadar artırılacak. Bu gündemimizde.
Fiş numarasından ‘denetim’ geliyor
* Konut alanında başlayan denetimlerin ardından sırada serbest meslek var. Buradaki yöntem ne olacak?
Biz insan kaynakları ve teknolojide çok mesafe kattettik. Sahada sonuç odaklı uygulamalara geçiyoruz. Denetim yapılacak, ispat aranacak. Tapu, Mernis, sigorta, banka, seyahatler, kredi kartı harcamaları... Her kurum bütün verileri bizimle paylaşmak zorunda. Maliye eski Maliye değil. Para kazananlar vergisini verecek. Biz 5 yıl sonra dahi olsa yakalarız. Hatta video kamera ile 30 gün boyunca kim ne yaptı bakıp, hesap yaparız. Şirketlerin ellerindeki mevcut görüntüyü de alıp hesap sorarız.
* Bunun dışında başka yeni uygulamalar olacak mı?
Fişlerde sayı numarasına bakılacak. Bundan iki gün önce eşim akşam saat 5’te kitap almış. Kendisine verilen fişin üzerinde o gün kesilen üçüncü fiş olduğu yazılı. Bu yer, Ankara’da ana yolda önemli sokakta bir kitapçı. Koskoca bir günde üçüncü fiş. Bunlara denetim uygulanacak.
Lufthansa’ya sıcağız!
* THY’ye bir teklif var. Havada flörtün sonu ne olur?
Lufthansa, THY’nin çıkışını görüyor. Avrupa bölgesinde tarifeli uçuşlarda İngilizleri (British Airways’i) geçtik. Bir araya gelinecek. Teklif onlardan geldi, bizim menfaatimize ise sıcağız. İlk etapta daha çok işbirliği üzerine yoğunlaşacağız. Hisse değişimine değil. Onlarla yüzde 50’şer payla Sunexspress ortaklığımız var. Sunexpress’teki tepe yöneticilerden biri Lufthansa’nın da yönetiminde. Dolayısıyla Türkiye’deki gelişmelerden birinci elden bilen birisi var. Bu teklifte de onun etkisi var.
1 veya 2 yıl vadelİ mevduat HESABI açtıranlar ‘daha çok’ kazanacak
* Tasarrufların milli gelire oranı yüzde 14’e geriledi. Maliye olarak kısa vadeli mevduatların vadesini uzatmak için yüzde 15’lik stopajı aşağı çekecek misiniz, bu hangi vadeler için geçerli olacak?
Vade yapısını artırmak için çalışma yaptık. Vade yapısında problem var. Türkiye bu tasarruf oranıyla zorlanıyor. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki yatırımın yüksek seyretmesi gerekiyor. Öbür taraftan bunları tasarruflarımızla finans edeceğiz ki cari açık sorununu çözelim. Bizim yaptığımız çalışma vadeyi 1 yıl ve
2 yıla yaymak için olacak.
Türkiye’de mevduatın yüzde 90’ından fazlası 1-6 ay arası vadeye sıkışmış durumda. Bu yüzden başlangıçta bu vadeleri 1 yılın ötesine taşımak için stopaj oranı düşecek. Parasını uzun vadeli mevduata yatıran daha düşük vergi ödeyecek, bankalarda daha az karşılık ayıracak. Ama son şekli henüz verilmedi. Mesafe kattettik. Bu yıl içinde kesin olarak yapacağız. Bundan daha uzun vadeler örneğin 5 yıl, 10 yıl vadeye stopaj indirimi şu anda Türkiye için çok afaki.
‘En büyük risk Suriye değil Avrupa’
* Maliye Bakanı Şimşek’e göre şu anda en önemli riskler neler. İlk madde de Suriye mi var?
Benim için en önemli risk hâlâ Avrupa’daki krizin daha da derinleşmesi. İkinci risk petrol fiyatlarının daha da yükselmesi. Suriye riski üçüncü sırada yer alıyor. Bir de dördüncü risk var o da Amerika. Seçim bitti ama şimdi mali uçurum ve borç limiti sorunları var. Çözüm gelirse piyasalar ve tabii Türkiye güçlenir, ABD’de tersi olursa büyük risk.
Kış geldi, Suriye bütçesi kabaracak
* Suriye’den gelen mülteciler, kampların maliyeti. Sürekli artıyor ve bir takvim hâlâ çıkmadı. Son durum?
Merkezi bütçeden 400 milyon TL aktardık ama gerek mülteci sayısının artması gerekse kış aylarına girilmesi harcamaları artacak. Rakam söylemek zor. Çünkü ne kadar süreceği belli değil. Kucak açmanın dışında bir seçeneği biz bilmiyoruz. Önümüzü görmek çok kolay değil. Uluslararası sistemin (BM çerçevesinde) bu yükleri paylaşması lazım ama böyle bir gelişme yok.