Türk ekonomisi oldukça hareketli bir dönemden geçiyor. Sürpriz erken seçim kararının da etkisiyle yatırımcıların ülkemize olan güven ve istikrar noktasında sorularının arttığı bir dönemde “ekonomi” bir anda Türkiye’nin ana gündemi olmuş durumda. Bu yüzden gerek genel seçim gerek başkanlık yarışı için meydana çıkan adayların vaat listesinde ekonomi temelli bir paket fırtınası yaşanıyor.
16 yıllık tek parti iktidarında büyüme tarafında pek sıkıntı yaşanmadı, dolar kurunda olağanüstü birkaç hareket olsa da olumsuz gelişmeler dizginlenebildi. Fakat bu kez adeta bir ilk yaşandı. Dolar kuru hızlı adımlarla 5 TL seviyelerine doğru koşarken, çözüm adına yapılanlar ne yabancı ne de yerli yatırımcıyı bir türlü ikna edemedi. Sonunda Merkez Bankası piyasalarla inatlaşmayı bıraktı. Ardı ardına hamlelere imza atarak kurda yaşanan yukarı doğru trendi kırarak çıkışa şu an için “dur” dedi.
Elbette ülke gündemi ekonomi olunca siyasi buluşmalarda da bu konu öne çıkıyor. Ankara’da Portakal Çiçeği Vadisi’ne komşu binadaki bir apartman dairesinde Milliyet olarak bir araya geldiğimiz CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin de ana başlıklarından biri bu yüzden “ekonomi” oldu.
‘Kurallar değişmez’
Seçildiği taktirde, yurtdışından para girişini yeniden sağlamak hatta dışarıya çıkarılan paraları geri getirme noktasına hızlı adımlar atılacağını ifade eden Muharrem İnce, başta bağımsız Merkez Bankası ve bağımsız bürokrasi olmak üzere güven veren yargı sistemiyle, kaldırılacak olan OHAL’in bu dönüşü sağlayabileceğini anlattı.
“Seçimleri kazanmamın ardından dolar aşağı inecek. Ancak şunu söylemeliyim polisiye tedbirlerle ekonomi düzelmez” diyen İnce, bağımsız yargıyla beraber yatırımcı için sonradan kuralların değişmediği bir modelin kurulacağını, yeni projelerle birlikte de Türkiye’yi üretim üssüne çevirmeye aday olduklarını söyledi.
Muharrem İnce, “Dış güçler bizi batırmak istiyor, dolar bu yüzden yükseliyor” çıkışına ise şöyle karşılık veriyor; “Adamın (yabancılar-dış güçler) senden (Türkiye’den) 450 milyar dolar alacağı var. Oldu! Dış güçler bizi batıracak, kendi parası da batacak. Hiç olur mu böyle bir şey. Asıl dış güçler mevcut sistemin devamını ister.”
‘Kaporta olmaz...’
Başkanlık yarışı son günlerde esprili atışmalara da sahne oluyor. “Yerli otomobil” ile “bisiklet” söylemleri bunlardan biri. “Yerli otomobil” noktasında işin yapımına değil yazılımına yani bir anlamda en kilit noktasına talip olunması gerektiğini aktaran Muharrem İnce, mevcut düzenin ise otomobilin kaportasını yapmaya talip olduğunu bunun da günümüzü 30 yıl geriden takip etmek anlamına geldiğini söylüyor.
‘TÜİK’ ne yapıyor?
Yabancı yatırımcıların istatistiklere oldukça önem verdiğinin altını çizen Muharrem İnce, burada ciddi sıkıntılar yaşandığı görüşünde. Hatta bu noktada, istatistiklerle oynadığı gerekçesiyle hapis cezası alan Yunanistan’ın eski istatistik kurumu başkanını (Andreas Georgiou) hatırlatıyor.
“Türkiye’de neredeyse tüm istatistiklerde bir Ali Cengiz oyunu oynanıyor. Yanlış bilgiler de yatırımcı gücünü kırıyor” şeklinde konuşan Muharrem İnce, seçilmesi halinde “TÜİK’i gözden geçireceğiz” diyor. Hatta gözden geçirmenin sadece TÜİK’i değil bürokrasideki tüm kurumları kapsayabileceğini ifade ediyor.
Bakalım Muharrem İnce, “güven” vaadiyle yeterince oy toplayabilecek mi? Ya da devam eden önemli projelerle ilgili “Yaptırmam, ettirmem” çıkışları yerine, ayağı yere basan iddialı farklı projeleri de vaatlerine ekleyebilecek mi?
Emin olduğumuz tek şey “ekonomi” bu seçimlerin belirleyici alanı olacak. Kim kazanır seçim sonunda göreceğiz ama tünelin ucunda ülkemiz için ışık olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.