KAYSERİ
Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’la önceki gün yaptığımız Kayseri seyahatinde gündem Gezi olayları ve AB üyeliği oluyor.
Uçaktaki sohbette Gezi’deki çadır yakma olayına işaret eden Bakan Bağış, burada provokasyon izleri olduğunu anlatıyor.
Bağış, Başbakan Erdoğan’ın geri adım atmadığı ilk günler hatırlatıldığında, söze “Bir şey itiraf edeceğim” diyerek başlıyor ve devam ediyor:
“İçimizde bu olayı ilk elden gören, teşhisini koyan Sayın Başbakan oldu. Topçu Kışlası projesinden geri adım attı. Yargı ‘kışlayı yapma’ derse yapmayacağız. Lehimize karar verse bile bunu referanduma götürüp halka soracağız. Fakat bu ılımlı açıklamalara rağmen olayların bitmeyeceğini bize de ispat etmiş oldu. Sayın Başbakan’ın bu açıklamasına rağmen eylemlerin devam etmesi, niyetin çok kötü olduğunu ortaya koydu. Kendi içimizde bile şüpheyle yaklaşan “Yahu biraz alttan alsak, yumuşasak” diyenler işin küresel bir tezgâh olduğunu çok net gördü.“
Kendisinin de başlangıçtan bu yana bu işin üzerine gidilmesi gerektiğini ifade ettiğini anlatan Bağış, “Çadırlara bir provokasyon gerçekleşti. Cumartesi günü sorumluluğum içindeki 19 Avrupa şehrinde gösteriler olduğu bilgisini aldığım zaman bu işin içinde bir iş var dedim” diyor.
‘İşleri çadır yakmak değil’
Bakan Egemen Bağış, “Çadır yakma emrini kim verdi?” sorusunun gündemi meşgul ettiği bu olayla ilgili olarak ise şunları söylüyor:
“Ben sabah o çadırı yakanın görev bilinciyle hareket ettiğine inanmıyorum. Polis ve zabıtanın görev tanımı içinde çadır yakmak yok. Onun içinde kötü niyet aramak doğal hakkımızdır. Orada bir provokasyon dahi olabilir. Kaynağı eninde sonunda ortaya da çıkacak.”
AB ile yeni fasıl açılacak mı?
Avrupa Birliği sürecinde Almanya’nın Türkiye’nin işlerini zorlaştırmasını değerlendiren Bakan Bağış, şöyle devam ediyor: “AB’nin en önemli ilkesi “Verilmiş sözlere, atılmış imzalara sadık kalma” ilkesidir. Merkel kendisi söylemişti, “Almanya AB’nin daha önce aldığı bütün kararların arkasındadır” diye. Avrupa kendi hesabını iyi yapmalı. Merkel Türkiye üzerinden iç siyaset yapmanın bedelini de hesap etmeli.” Açılması planlanan fasıl konusunda ise Bağış’ın görüşü şöyle: “26’sında AB ile ilgili fasıl açılabilir. Bunun için Avrupa’ya gidiyoruz. Şu anda iptal yok. Almanya’nın son tutumu sonrası ne olacak göreceğiz.”
‘İngiliz telekulak komplonun parçası’
İngiltere’de istihbaratın Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bürokratları dinlediği yönündeki iddiaları da komplonun bir parçası olarak gördüğünü anlatan Egemen Bağış, şu değerlendirmeyi yapıyor: “Mehmet Şimşek 2009’da dinlendiyse bu kadar yıl neden duruldu da bu karmaşanın içinde sızdırıldı. Üstelik toplu bir dinleme var, içinden Mehmet Şimşek ve heyetininki öne çıkarıldı. Bu acaba “AB sürecinde Türkiye’ye en fazla destek veren İngiltere’yle aramızı açma ve araya fitne sokma çabasının parçası olabilir mi?” diye insan düşünmeden edemiyor. Bu Gezi krizi sırasında birçok Avrpalı bizi eleştirme yarışına girmişken David Cameron ters köşeden girip farklı bir çıkış yaptı. Bu çıkıştan iki gün sonra birileri iki ülkenin arasını bozmak için bunu sızdırdı. Ne tesadüf!”