Baby Dior, Çinli zenginlerin en popüler markalarından biri.
Murat Ülker’le birlikte olduğumuz Şanghay seyahatinde ana konu Godiva’ydı. Ama Godiva’nın performansı kadar bizi etkileyen bir konu daha vardı, o da Çin.
Uzaktan hızlı çıkışına şahit olduğumuz Çin’in Şanghay kentindeki New York tarzı yükseliş açıkça gösteriyor ki ‘büyük potansiyel’ denildiğinde Çin uzun bir süre sahnede yerini almaya devam edecek.
Şimdilerde Türkiye nüfusu kadar -70 milyon- ‘creme dela creme’i bulunan Çin’de bu kesime hitap etmek için lüks markalar Şanghay’da büyük savaş veriyor.
Sağlı sollu caddelerin kenarlarındaki dev AVM’lerin ön cephelerinde Gucci, Chanel, Cartier, Prada, Louis Vuitton, Tiffany eksik olmuyor. Godiva da bu çıkıştan payını almak adına 2009’da girdiği pazarda 51 mağazaya koşuyor. 2014’de 20 yeni mağaza yolda.
25 milyon dolar olan yıllık Çin cirosunun 100 milyon dolarlara hızlı çıkışı için soluksuz yatırım sürecek gibi duruyor.
‘Sendrom’ başladı
Yabancı yatırımcı için Çin cazibesini artırırken, ülkenin şu sıralar başına bela olan ve gelecek için endişe yaratan önemli bir sorunu var. O da ‘tek çocuk’ politikasının doğurduğu sonuçlar.
Bizler Türkiye’de hükümetin 3 çocuk politikasıyla meşgulken, 1.3 milyar nüfuslu Çin, 1979 sonrasında geçtiği tek çocuk politikasıyla boğuşuyor.
Çin’in nüfus politikası gereği şehirlerde sadece tek çocuğa izin veriliyor. İkinci çocuğu yapanlara yıllık gelirinin üç katına varan cezalar veriliyor, ayrıca buna cesaret eden çiftlerin hayatı bürokratik engellerle kabusa dönüyor.
İkinci çocuk yapmanın yolları da yok değil. Damat ile gelin tek çocuk olarak doğmuşlarsa ikinci çocuk izni alabiliyor. Köylerde yaşayan çiftçilerin ilk çocukları kız ise onlara da ikinci çocuk yapma hakkı tanınıyor. Çiftçinin ikinci çocuğu da kız olursa üçüncü çocuğa izin yok.
Bunlar yasal yollar. Yasa dışına taşan yollarda ise ‘Hong Kong, Londra veya ABD’de doğum ile ikinci üçüncü çocuk sahibi olmak’ zenginler arasında moda. Bununla birlikte yurtdışında doğan çocukların Çin vatandaşı olmasına izin yok.
Basit olarak sistem bu şekilde işliyor. Sorun ise 80 sonrası doğan çocuklar. Çünkü Çin’in tek çocuk politikası, çocuklarda ‘küçük imparator sendromuna’ neden oluyor. Burada bahsi geçen nüfus hiç de az değil, 400 milyon...
El bebek, gül bebek
Tek çocukların, anne babaları hatta nine ve dedeleri tarafından el bebek gül bebek büyütüldüğü, yüzlerce dolarlık kıyafetler giydiği, iyi okullarda okuması için binlerce dolar harcandığı özetle ‘ne istiyorsa yapılan bir dünyada’ yaşatılmaları Çinlileri korkutuyor.
Bu noktada Çin’in tek çocuk politikasından sonra doğan çocuklar önceki nesillere göre risk almaktan çekinen, daha karamsar ve çevreye güvenmekte zorluk çeken bireyler haline geliyor.
Son yapılan araştırmalar tek çocuk olarak büyüyen Çinli çocukların daha nazlı ve sosyal ilişkilerde daha zayıf olduğunu ortaya koyuyor. Risk almaktan çekinen küçük imparatorlar neslinin Çin’in geleceğini olumsuz yönde etkilemesinden korkuluyor.
“Risk alamayacak olan karamsar nesil inovasyona sekte vurabilir” endişesi Çinlileri korkuturken, bu neslin harcayacağı paranın büyüklüğü başta Godiva olmak üzere yüzlerce lüks markanın iştahını kabartıyor. Ülkenin büyük çoğunluğunu oluşturan fakir yüzü ise tüm bu olanları uzaktan izlemekle yetiniyor.