Siirt
Geçen cumartesi günü Siirt’te kabineden 2 bakan ile iş dünyasından 2 patronu bir araya getiren ev yemeğinde hükümetin açıkladığı teşvik paketinin 6. bölgeye (Doğu ve Güneydoğu Anadolu illeri) etkisi damgasını vurdu.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bu paketi bir kampanya olarak görüyor ve yakında tekstil, gıda ve turizm alanında art arda yatırımların geleceğini söylüyor. Bu görüşü kendisine önemli işadamlarından gelen bilgi ve talep listesine bağlıyor. Avrupa Birliği Bakanı ve Büşmüzakareci Egemen Bağış ise, bu paketin uluslararası yatırımcıları çekecek özellikleri olduğunu belirtiyor.
Daha önceki teşvikle 2006’da Siirt’e yatırım yapan fakat bürokrasi sebebiyle 10 milyon dolarlık teksil fabrikasını kapatmak zorunda kaldığını hatırlatan Hedef Alliance Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, şimdilik yeni bir girişim için bu pakete sıcak bakmıyor. Bölgede baraj ve çimento fabrikası yatırımı bulunan Limak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Özdemir, paketin katı kurallarla bağlı olmamasının, elastik yapısının cezbedici olduğunu ifade ediyor ve yeni yatırımda önemli etkisinin olacağına inanıyor. Özdemir, kendi tesislerini büyütme tarafında da bu paketin rol oynayacağına işaret ediyor.
Siirt’te sohbet vakti... “Burada ev sahibiyim” diyerek yemekte sözü daha çok Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz’a (Bingöllü) bırakan Bakan Egemen Bağış (Siirtli), İstanbul’a dönüş uçağında “Sarkozy mi, Hollande mı?” sorusunun gündemde olduğu bir ortamda Hollande’ın başa geçmesini ilginç bir örnekle değerlendirdi. Türkiye’nin, Fransa’nın ekonomik krizde ihtiyaç duyduğu bir pazar olduğunun altını çizen Bağış, Hollande’n seçildiği durumu Bektaşi tarzıyla yorumluyor:
“Bektaşi’nin önüne iki şişe sarap koyup sormuşlar, “Baba erenler, sen anlarsın, bak bakalım şaraplardan hangisi daha iyi?”
Bektaşi, birincinin tadına bakmış, “Diğeri iyi” demiş...
Soranlar itiraz etmiş: “Ama erenler, daha diğerini tatmadın.”
Bektaşi yanıt vermiş: “Bundan daha kötü olamaz ki!..”
Türkiye’nin Fransa yönünden ciddi yatırımcı ilgisiyle karşı karşıya olduğunun bilgisini vererek söze devam eden Bağış, bu dönemde TAV’ın yüzde 38’inin 874 milyon dolarlık Aeroports de Paris’e satışının yapıldığını, taahhüt-inşaat işinde Fransız devi Vinci’nin de Türkiye pazarına girmek için kapı kapı dolaştığını söylüyor. Bakan Bağış, “Limak, Doğuş...” gibi dev grupları sıralarken özel uçakta yan koltukta oturan Limak’ın patronu Nihat Özdemir, bunu teyit ediyor. Yerli büyük müteahhitlik firmalarıyla grubun görüşme halinde olduğunu belirten Bağış, bu girişimlerin Türkiye’nin önemini ortaya koyduğunu belirtiyor.
‘Papaza kızıp...’
AB’ye üyelik sürecinin Türkiye için çok iyi gittiğini, reformların Avrupalılar için değil yaşam standartları adına yapıldığını ifade eden Bakan Bağış, atılan adımlardan örnek verirken 18 milyon hayvana takılan küpeden bahsediyor. Artık bu işle uğraşanların hayvanlarını doğar doğmaz (3 gün içinde) kayıt altına aldığını söyleyen Bağış bu sayede teşvikten de yararlandıklarını anlatıyor. Bağış yakında yeni bir yargı reformu adına girişimde bulunacaklarının da bilgisini veriyor.
Üyelikle ilgili yapılan son araştırmalarla ilgili de bilgi veren Bağış, yüzde 92’lik bölümün AB’nin ikiyüzlü olduğuna, sadece yüzde 8’inin samimi olduklarına inandığını aktarıyor.
Üyelik tarafında “Papaza kızıp, orucu bozmayacaklarını” anlatan Bağış, Kıbrıs’ta çözümden yana olduklarını ve bu alanda adım attıklarını belirtiyor. Bağış, Güney Kıbrıs’ın dönem başkanlığında fasıllarla ilgili Türkiye’nin çağırılsa bile gitmeyeceğinin altını çiziyor ve “Polonya devralsın açarız” diyor.
Bağış ayrıca fasılların bilerek açılmadığını, buna karşılık birkaç hafta sonra komisyonun görüşmek için geleceğini belirtiyor ve bu durumun AB’nin içine düştüğü komikliğin en büyük göstergesi olduğunu anlatıyor.
52 milyar $’lık cirosu var, 70 bin çalışanı bulunuyor
* Ülkenin köklü şirketlerinden. Bundan 113 yıl (1899) öncesinde kuruldu.
* 2011 cirosu 52 milyar doları aşıyor.
* Piyasa değeri 26 milyar dolar.
* Nakit 4 milyar doları var.
* Net kârı 2.4 milyar dolar dolar.
* 69 bin kişilik işgücünü kontrol ediyor.
* Yol inşaatlarından, dev taahhüt ve işletmecilik projelerine uzanan global işlerin altında imzası bulunuyor.
Doğduğu köy Çatılı’ya modern İlkokul yaptırdı
İşadamı Ethem Sancak... Siirt’te doğduğu yere (Aydınlı ilçesi Çatılı köyü) yaptırdığı ilköğretim okulunun açılışında 2 bakan, İstanbul’dan işadamı dostu ve birçok davetliyle birlikte. Maliyeti 1.5 milyon TL’yi bulan okul İstanbul’daki özel okul standartlarında. 3 sınıf, ana sınıfı, üstlerinde de öğretmen lojmanlı. Sınıflarda ADSL (hızlı internet) var.
Açılışta konuşan Ethem Sancak, duygulanıyor... Geçen yılki ziyaretini hatırlıyor: “Bu okul binası çok kötü durumdaydı. Burada biz Arapça, Kürtçe, Türkçe yani 3 dili konuşuruz. Tesadüf geçen yılki öğretmenlerin kökenleri Arap, Türk ve Kürt kökenliydi. İçlerinden biri burada okuduğumu öğrenince “Ethem Bey utanmıyor musunuz okulun bu durumundan” dedi. Bunun ardından kararımı verdim ve 9 ayda burayı yaptırdık.”
Ethem Sancak bu girişim için tek şartını da hatırlatıyor: Bu okulda 3 dil de öğretilecek, konuşulacak...
Tüm bu işler Ethem Sancak’ın kurduğu Sancaklar Vakfı üzerinden yapılıyor. Bu vakıf okul, cami ve sağlık merkezleri kurulmasını sağlıyor. Kamu yararına yardım vakfı statüsünü aldı, Yıllık bütçesi 5 milyon TL’yi aşıyor. Yüzlerce öğrenciye burs veriliyor, bunlar arasında ABD’li ünlü MIT üniversitesine gönderilen Siirtli bir öğrenci de var.
‘Özel sektör devreye girsin uçuşa geçiyoruz’
“6. bölgeye gelen bir girişimcinin toplam yatırım tutarından daha fazla teşvik alması sizce ballı teşvik mi?” diye sorulduğunda Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Kesinlikle evet” diyor. Daha önce bölgeye hatır gönül için yatırıma gelen işadamlarının bu girişimlerin meyvesini almaya başladığının altını çizen Yılmaz, yeni teşvik paketiyle birlikte yatırımda ciddi hareketlenme beklediklerini ifade ediyor. Bakan Yılmaz şöyle devam ediyor: “Kalkınmada take-off (kalkışa geçmek) zamanı geldi. Biriktirdik, biriktirdik şimdi kalkınma zamanı. Bu noktaya çok yaklaştık. Özel sektörün devreye gireceği döneme girdik.”
Yemekte Siirt Valisi Musa Çolak, ticarette dışa açılmada şehrin “çıkmaz sokakta” olduğunu söylüyor ve yeni atılacak olan bir adımdan konuyu açıyor. Bakanlık olarak 1.5 milyon TL’lik bütçeyle Van-Bahçesaray yolunu açacaklarını belirten Bakan Yılmaz, ticari hareketliliğin yakın olduğu bilgisini veriyor. Sonraki hedef ise tren yoluyla Kuzey Irak yoluna doğru açılmak.
‘S&P’yi kafaya takmıyorum’
Yeni paketin 2 haftaya Koordinasyon Kurulu’nda onayın ardından devreye gireceğini hatırlatan Yılmaz, ‘Yatırımcıların beklemesine gerek yok, pakette önemli bir değişiklik olmayacak’ diyor.
Teşvik paketinde bölge dağılımında illerden kendilerine çok fazla şikâyet gelmediğinin altını çizen Bakan Yılmaz, il seçimlerinin 61 kritere göre bilgisayar destekli yapıldığını, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dahi müdahil olmadığının bilgisini veriyor.
Kredi derecelendirme şirketi S&P’nin Türkiye’nin görünümünü pozitiften durağana çevirmesinin yabancı yatırımları etkileyip, etkilemeyeceğini yorumlayan Bakan Yılmaz, şunları söylüyor:
“Artık bu kuruluşların kredibiliteleri çok yüksek değil. Türkiye kriz testinden geçti. Teorik olarak değil pratik olarak. Bu yüzden S&P’nin bu değişimine çok fazla kafayı takmıyorum. Bu durum Türkiye’yi etkilemez.”