Geçen hafta ocak ayındaki FOMC toplantısının tutanakları yayınlandı. FOMC, ABD merkez bankası Fed’in karar alma kurulu ve yaklaşık bir buçuk ayda bir toplanıyor. Aralık 2004’ten beri bu toplantıların tutanakları toplantıdan üç hafta sonra yayınlanıyor. Ocak ayı toplantısına ait tutanaklarda FOMC’nin bazı üyelerinin parasal genişleme konusunda çekinceleri olduğu gözlendi.
Bu üyelerin, bundan sonraki dönemdeki parasal genişleme hızına karar verilirken ekonomik gelişmelere ya da parasal gelişmenin getirdiği maliyetlerin düşünülmesi gerektiğine dikkat çektiği belirtildi.
TUTANAKLARA VERİLEN TEPKİLER
Ocak ayı FOMC tutanakları finansal piyasalarda epeyce ses getirdi. Tutanakları parasal genişlemenin yavaşlayacağına dair ilk sinyal olarak yorumlayan finansal piyasalar telaşlandı. Borsa ve altın düşerken “güvenli liman” kabul edilen hükümet bonosuna talep arttı. Yurtta ise dolar arzındaki olası azalma haberi doları TL karşısında değerlendirip 1.80’e yükseltti.
FED’İN KARARI NE ANLAMA GELİYOR?
Fed tutanaklarının tam olarak ne anlama geldiği kişisel yoruma açık. Bir yandan bazı kurul üyelerinin parasal genişlemede hız kesme yanlısı olabileceklerini öğrendik. Öte yandan toplantı sonunda çoğunluk oyuyla alınmış “parasal genişlemeye devam” kararı var. Benim şahsi görüşüm toplantı sonunda alınmış olan “devam” kararının ileriye yönelik politikada baskın karar olacağı şeklinde. Yani Fed’in parasal genişleme takviminde ocak toplantısı sonrası beklenenden daha erken bir çıkış sinyali verildiğini zannetmiyorum. Türkiye açısından, Merkez Bankası’nın kur konusundaki kararlılığını da hesaba katarsak dolar/TL kurunda bundan sonraki aylarda fazla bir hareket olması beklenmemeli.
ENFLASYON DALGASI BİZİ DE VURABİLİR
Fed’in parasal genişlemeden çıkış konusunda acele etmemesi konusunda alternatif bir bakış da 22 Şubat’ta Chicago’daki Para Politikası Forumu raporunda dile getirildi. Makroekonomi dalında ünlü iktisatçıların imzasını taşıyan bu raporda önceki haftalarda bahsetmiş olduğum para politikası ve maliye politikası arasındaki iletişimin önemi bir kez daha vurgulanıyor.
Raporda ABD ekonomisi için en kısa zamanda sürdürülebilir maliye politikası takvimi oluşturulması gerektiği ve maliye politikasında bu şekilde bir daralmaya gidildiğinde de ekonomideki yavaşlamayı engellemek için Fed’in gevşek para politikası ile takviye yapmasının uygun çözüm olacağından bahsediliyor.
Raporda bir de felaket senaryosu çizilmiş ve bu senaryo ile mali uçurum tartışmalarını öteleyerek halen kesin bir çözüm üretememiş olan ABD hükümetine bir çeşit gözdağı veriliyor.
Şayet uzun vadeli maliye politikası doğru yönde gitmeyip mali disiplin oluşturulamazsa bunun öncelikle enflasyon beklentilerini tetikleyeceği ve ikinci aşamada ise borcunu ödeyemeyecek olan hükümetin Fed’i para basmaya zorlayarak borcunu finanse etmek zorunda kalacağı dile getiriliyor.
Sonuç olarak enflasyonun kontrol altından çıkacağı ve Fed’in işinin iyice zorlaşacağı vurgulanıyor. Dileriz ABD hükümeti, bu ciddi uyarıları en kısa zamanda dikkate alır ve maliye politikalarını o yönde şekillendirir. Aksi takdirde ABD’den gelecek enflasyon dalgası tüm dünya ile birlikte bizi de vuracaktır.