Döviz kurundaki yükseliş piyasa oyuncularını şaşırtmaya devam ederken biz akademisyenlere de bunun para politikası üzerindeki etkilerini tartışmak düşüyor. Dövizdeki yükseliş Türkiye için oldum olası bir kriz göstergesi olmuştur. Peki ne yapmalı? Kurun yüksek olması ihracatı ucuzlatıp ithalatı daha pahalı hale getireceğinden cari açık üzerinde küçültücü bir etkisi var. Kurdaki ideal noktanın ne olduğunu bilmiyoruz. Bildiğimiz tek şey kurun henüz bir denge noktasına oturmamış olması ve bu hızlı yükselişin Merkez’i de rahatsız etmekte olduğu.
Yabancılar izliyor...
Kurdaki yükselmenin temel nedeni talebin arzı aşması. Bir yandan baş döndürücü bir hızla artan kura bakıp “daha da artar” diye düşünen yerli yatırımcılar içerideki döviz talebini artıyor. Öte yandan içerideki siyasi belirsizliğin alevlediği bir ülke riski söz konusu. Bu şu demek: Yabancı bir yatırımcının parasını Türkiye’ye getirmesi için daha yüksek bir faiz ödemek zorundayız. Aksi takdirde sermaye çıkışı hızlanarak devam eder. Fed’in çıkış adımlarının bundan sonra giderek daha da hızlanacağını varsayarsak yükselen 10 yıllık ABD tahvil faizleri de işimizi kolaylaştırmayacaktır.
Kurun sakinleşmesinin ön şartı yolsuzluk sorgulamalarının en kısa sürede sonuçlanması ve kafalardaki soruların tatmin edici cevaplar bulması. Çünkü dış yatırımların olmazsa olmaz şartlarından biri etkin çalışan bir hukuk sistemi. Eğer bu olaylardan bağımsız hukuk sistemine olan inancı zedelemeden çıkabilirsek bu en büyük kazancımız olacaktır.
Merkez’e düşen görev
2013 enflasyonu yüzde 7.4 oldu. Bu oran gerek yüzde 5’lik 2013 hedefinin gerekse Merkez’in son enflasyon raporundaki yüzde 6.8’lik tahmin değerinin oldukça üzerinde. Bu şartlarda Merkez’in 2014 için belirlediği yüzde 5’lik hedefin de inandırıcılığı sarsılıyor.
Merkez’in öncelikle kredibilitesini tekrar kazanması gerekiyor. Yani ya yüzde 5’lik hedef adına faizler yükseltilmeli ya da makul bir hedef telaffuz edilmeli.
Merkez’in öncelikli hedef olarak fiyat istikrarını benimsemesi ve enflasyonu düşürmek için de çok geç kalmadan faizleri yükseltmesi lazım. Faizlerdeki yükseliş bir yandan TL’ye olan talebi artırarak kuru düşürürken, bir yandan da yerli tasarrufları artırarak cari açık üzerindeki olumsuz etkiyi törpüleyecektir. Evet söz konusu faiz artışı kısa vadede ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyecektir, ancak fiyat istikrarı uzun vadede daha sağlıklı büyümeyi beraberinde getirecektir.