Dışişleri Bakanlığı müsteşarı görevini 7 yıl yaptıktan sonra Türkiye’nin BM’deki daimi temsilcisi olan Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu, Hürriyet gazetesine verdiği röportajda Ortadoğu’nun geleceğiyle ilgili önemli bir öngörüde bulundu. Deneyimli diplomata göre, bölgede “eninde sonunda halkların seçeceği seküler demokratik bir düzen” kurulacak. Ancak bu zaman alabilir. Bu nedenle sabırlı davranmak ve hedefi gözden kaçırmamak gerek...
Buna “inşallah” demeli. “Eninde sonunda” bu hedefe ulaşılıncaya kadar kaç yıl bekleneceğini kestirmek imkânsız; ama şimdiki trendin bu yönde olmadığı, ne yazık ki çok açık.
Bölge yer yer siyasal, etnik ve mezhepsel nedenlerden kaynaklanan iç çatışmalara sahne oluyor. Arap Baharı’nın yarattığı demokrasi umutları çoğu ülkede buharlaştığı gibi, halk kitleleri arasındaki etnik ve dinsel ayrılıklar fazlasıyla derinleşti, bu arada İslam radikalizmi daha da şiddetlendi...
“Yumuşak güç”
Türkiye, son yıllarda taşıdığı nitelikleriyle, bölge ülkeleri için bir “rol model” olmuştur. Gerçekten Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasındaki başarıları kadar demokratik ve laik düzeni de komşu ülkelere hep örnek gösterilmiştir.
Türkiye “yumuşak gücü” sayesinde etkinliğini hissettirmiştir. Birçok bölge ülkeleri için Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve sosyal standartları bir esin ve hatta gıpta kaynağı olmuştur.
Şu anda, bazı olayların zoruyla, Türkiye’nin “sert gücü” giderek ön plana çıkıyor. Ankara etkinliğini siyasal ve askeri gücüyle kullanmaya ihtiyaç duyuyor.
“Rol model”
Türkiye’nin Suriye’de ve Irak’ta bir askeri varlık kurması ve bu gücü sayesinde bölgesel ve küresel bir aktör olmaya çalışması, bunun son örneğidir.
“Sert güç”, Ankara’nın arzuladığı ve tercih ettiği bir seçenek değildir. Türkiye, PKK ve IŞİD terör tehditleri nedeniyle ulusal güvenlik kaygılarını öne çıkarmak ve bunun gereği olarak bazı dış müdahalelere girişmek zorunluluğunu duymuştur.
Aslında bugünkü şartlarda Türkiye’nin “sert gücü”nü kullanırken dahi, “yumuşak gücü”nü koruması ve Cumhuriyet değerlerini kullanması büyük önem taşıyor.
Türkiye “seküler demokratik” düzeni başta olmak üzere temel değerleri bu yönde bir “rol model” olmayı sürdürmelidir.
Ancak Ankara’nın layıkıyla böyle bir rol oynayabilmesi için kendi standartlarını yüksek tutmaya özen göstermesi de şarttır...
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024