Sanat ve sanatçılar da koronavirüs salgınının yol açtığı ortamdan etkileniyor. Doğrusu sanatçıların, içinde bulunduğumuz bu sıkıntılar bittikten sonra ortaya çıkaracakları eserleri merak etmemek elde değil.
Her geçen gün, her hafta toplum olarak bugünlerde yaşadığımız sıkıntıların izlerinin kolay kolay silinmeyeceğini görüyoruz, hissediyoruz. Toplum olarak derken sadece Türkiye’den değil, bütün dünyadan bahsettiğim bilinsin isterim. Bugünlerde yaşadığımız bu denli büyük sıkıntının benzerini bir asır önce yaşayan hiç kimse şimdi hayatta değil. Yüz yıl öncesinin şartları ve algısıyla bugünün şartları ve algısı bir değil.
Sanatçılar söz konusu olunca doğal olarak bu durumdan etkilenmeler, ilham almalar olacaktır. Açıkçası ben sanatçıların içinde bulunduğumuz bu sıkıntılar bittikten sonra ortaya çıkaracakları eserleri çok merak ediyorum. Bugünler hangi yazarlara ilham verecek, performans sanatçıları neler yapacak, çağdaş sanatta nasıl bir yaklaşım göreceğiz. Sinemayı söylemeye gerek bile duymuyorum; Hollywood zaten biz bu günleri yaşamadan bizlere yaşattığı için belki de psikolojimiz daha fazla etkileniyor. Hiç kimse filmin başlarında ölen şişman çocuk olmak istemiyor.
Roman yazarlarından bahsetmişken Orhan Pamuk’a değinmemek olmaz. Uzun süredir üzerinde çalıştığı (söz konusu Orhan Pamuk ve roman olunca uzun süre üzerinde çalışılmadan ortaya bir eser çıkmaz) “Veba Gecelerinde” isimli eserinden bir bölüm geçtiğimiz haftalarda bir web sitesinden yayınlandı.(Neden Yapı Kredi Yayınları’nın web sitesinden yayınlanmadığını bilemiyoruz.) Adından da anlaşıldığı üzere salgın ve karantinanın olduğu bu romanda acaba Orhan Pamuk içinde bulunduğumuz günlerdeki insan davranışlarını görüp değişiklikler yapıyor mudur? Belki bir röportajında anlatır.
Kütüphane Haftası
30 Mart’ta başlayan hafta Kütüphane Haftası olarak kutlanıyor. Kütüphaneler neredeyse bütün dünyada kapalı olduğu için, herhalde tarihlerinin en boş zamanlarını geçiriyorlar. Karantina günlerinde olduğumuz için birçok kurum da etkinliklerini çevrimiçi yollardan sürdürüyor. Benim sıklıkla kullandığım Galata’daki Salt ise çevrimiçi bir gösterim sunacak. 3-17 Nisan tarihleri arasında Salt’ın YouTube hesabında Ben Lewis’in 2013 yapımı “Google and The World Brain” (Google ve Dünyanın Beyni) belgeseli gösterilecek. Google’ın dünyadaki bütün kitapları tarayıp dijital ortama aktarmasını hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle uzmanlara başvurarak anlatan belgeseli sabırsızlıkla bekliyorum.
Kültür ve Turizm Bakanlığı yaşadığımız salgından dolayı Kütüphanem Cepte uygulamasını yayınladı. E-devlet üzerinden kayıt olduktan sonra çoğunluğu klasik eserlerden oluşan kitapları cep telefonunuzdan ücretsiz okumak mümkün.
Sanata destek
Salgından birçok sektör olumsuz etkilendi. Kelimenin en geniş manasıyla sanat dünyası da bunların arasında yer alıyor. Herkes kitap okuyor görünüyor ama matbaalar çalışmadığı ya da tam kapasiteyle çalışmadığı için yeni kitap yayınlanma sayısı düşüyor. Bazı dergiler de kitapevleri kapalı olduğu için, bunun satışa olumsuz etkisinden dolayı, yeni sayılarını çıkaramıyorlar.
Maalesef bu salgın yüzünden birçok kurum hayatlarına devam edemeyecek. Nasıl düzenleneceğini bilemiyorum ama arkasında holding, banka gibi büyük kurumların desteği bulunmayan kültür-sanat kurumlarına mutlaka bir destek paketiyle yardımcı olunması gerektiğini düşünüyorum.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024