Cumhurbaşkanı Erdoğan İkinci Yargı Paketi’nin süresiz nafaka tartışmalarına son vereceğini söylemişti. Süresiz nafaka bu haliyle sürdürülemez. Ancak her şey sürede düğümleniyor...
İhsan Amca aradı. ‘Hocam ne oldu süresiz nafaka ile ilgili çözüm?
Sürekli yazıp duruyorsun ama, henüz yasal düzenleme ufukta görünmüyor’ dedi. Ardından da, ‘5 Ekim 2019’daki köşe yazısında, tüm siyasi partilere çağrıda bulunarak, süresiz nafakaya adil bir çözüme Birinci Yargı Reformu’nda yer vermek için çok geç olmadığını’ belirttiğimi söyledi.
İhsan Amca’nın maşallahı var, her şeyi çok dikkatle takip ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çağrıma aynı gün yanıt verdiğini, AK Parti’nin Kızılcahamam’daki istişare toplantısının açılış konuşmasında, İkinci Yargı Paketi’nin süresiz nafaka ve icralık çocuk tartışmalarına son vereceğini söylediğini hatırlattı.
Doğru İhsan Amca, diğer siyasi partilerden ses çıkmadı, süresiz nafaka konusunda ne düşünüyorlar, kadının sosyal statüsünü güçlendirici mi, yoksa zayıflatıcı bir düzenleme olarak görüyorlar, kamuoyu tam bilmiyor.
Süresi ne olacak?
Oysa bu konu partiler üstü, siyaset üstü, doğrudan kadının toplumsal statüsü, çalışma hayatına katılması ile ilgili.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İkinci Yargı Reformu Paketi’nde yeni düzenleme olacağını müjdelemesinden sonra, süresiz nafaka yükümlüleri, bir an evvel yasal düzenlemenin gerçekleşmesi için dua ediyorlar.
Önceden, “Allahım süresiz nafaka ödeyeceğim eski eşime, bir an evvel hayırlı bir koca nasip eyle!” diye dua ediyorlardı.
Artık çözüm sürecine geri dönülmez biçimde girildiğini söyleyebiliriz. Konunun hükümetteki muhatapları olan Adalet Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ortak iradesi, süresiz nafaka düzenlemesinin bu haliyle sürdürülemez olduğu yönünde.
Ancak her şey, nafaka süreli olacaksa, süresinin ne kadar olacağında düğümleniyor. Kendi çözüm önerilerimi sıralamadan, süresiz nafaka borcunun doğrudan etkilediği kişilerin görüşlerini almak istedim.
Süresiz nafaka alanlar ne diyor?
Maalesef burada sadece süresiz nafaka borçlularının önerilerine yer verebiliyorum. Ama okuyucularım arasında süresiz nafaka alacaklıları da kendi önerilerini, düzenlemede hangi gerekçelerle değişiklik yapılmasına karşı çıktıklarını bildirirse, onları da kamuoyu ile paylaşacağım.
Gerçi, süresiz nafakayı kazanılmış hak olarak niteleyen Nafaka Hakkı Kadın Platformu, ülkemizde kadınlar açısından tablonun vahim olduğunu, nafaka hakkının geri alınmasının veya sınırlandırılmasının kadınları güçlendirecek bir adım olmayacağına ilişkin görüşlerini paylaşmıştı. Ancak, benim önerilerim arasında yer alan yoksulluk nafakasına muhtaç kadınları çalıştırma zorunluluğunun kabul edilmesi halinde, “TÜİK 2018 verilerine göre Türkiye’de kadınların istihdam oranı yalnızca yüzde 29’dur” yönündeki tespitlerinin kadınlar lehine çevrileceğini ve kadınların istihdamdaki yerinin daha da genişleyeceğini söylemek yanlış olmaz. Ben nafaka alacaklısı kadınların öncelikli olarak çalıştırılması, meslek edinmelerinde devlet yardımı yapılması ve teşvik edilmesinin kadını nafakaya muhtaç olmaktan çıkaracağı ve toplumsal statüsünü güçlendireceği görüşümde ısrar ediyorum.
Yeni düzenleme nasıl olmalı?
Bir konuda yasal düzenleme yapmadan önce, o konunun evveliyatına bakmalı İhsan Amcacığım.
Daha önceki düzenlemeler hangi tarihte ve nasıl yapıldı? Gerekçeleri nelerdi? Sorunu çözdü mü, yoksa yeni sorunlara mı neden oldu?
Bütün bunlar tespit edildikten sonra, sevgili İhsan Amcacığım, bak bunları Hukuk Fakültesi’ndeki derslerimde de anlatıyorum, konunun muhatapları ile görüşülüp, herkes için kabul edilebilir en adil çözüm üzerinde görüş sağlanır. Elbette hiç bir yasal değişiklik herkesi memnun etmez. Önemli olan, herkes için kabul edilebilir bir düzenleme.
Ben de önerilerimi bir sonraki yazımda kaleme alacağım. Nihai amaç, kadının sosyal statüsünü iyileştirmek, güçlendirmek ve yoksulluk nafakasına ömür boyu muhtaç etmemek.
‘Çocuk yoksa en çok 1 yıl sürsün’ çağrısı...
Bu konudaki 2 büyük organize sivil inisiyatiften ‘Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu’nun önerileri şöyle:
Dava açıldığında çocuksuz boşanmalarda en çok 1 yıl, çocuklu boşanmalarda en çok 5 yıl nafaka süresi.
Bu sınırlar dahilinde, nafaka süresi belirlenirken, yaş, iş gücü, çocuk olup olmadığı, keyfiyetten mi, yoksa iş bulamadığından mı çalışmadığı, eğitim seviyesi, evlilik süresi gibi kriterlerin dikkate alınması.
Ortak çocuk olmayan ileriki yaşlardaki evliliklerde evlilik süresi ve kaçıncı evlilik olduğuna bakılması.
Nafaka hapsinin kaldırılması, işsiz veya asgari ücretli yükümlünün devlet tarafından desteklenmesi.
Yargıtay’ın 2012 tarihli, ‘asgari ücret kadını yoksulluktan kurtarmaz’ kararının iptali.
Nafaka süresi sonunda mağduriyet devam ediyorsa, nafaka alacaklısına nafakanın devlet tarafından ödenmesi.
Ek olarak fiili ayrılık süresinin 3 yıldan 1 yıla indirilip temyiz yolunun kapatılması.
‘Eşit kusurda nafaka ödenmesin’ talebi...
Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu, çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:
Alt sınır ve üst sınır en fazla 1 - 3 yıl olmalı.
Yoksulluğa düşerek nafaka hakkının doğması için nafaka alacaklısının evlilik süresi, yaşı, eğitim durumu, çalışabilirlik durumu vb kriterlere bağlı karar verilmesi.
Eşit kusurda nafaka ödenmemesi.
Nafaka süresi bitiminde alt ve üst soy ve devletin sosyal sorumluluğun devreye girmesi.
Ev hanımı sigortasının devreye girmesi.
Aile fonu oluşturulması, evlenecek olan gençlerden alınacak bir miktarla Evlilik Fonu oluşturulup nafaka süresi bitiminde mağduriyet devam ediyorsa fondan karşılanması.
3 aylık tazyik hapsinin kaldırılıp, işsiz olduğu için ödeyemeyen nafaka borçlusunun toplu nafakasını devlet kredi vererek ödeyip işe girdiğinde maaşının 1/4 oranında kesmesi.
3 yıllık fiili ayrılık süresinin 6 aya indirilmesi.
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024