Boşanmada yoksulluğa düşecek eş talep ederse, nafaka süresiz olarak bağlanıyor. Boşandığı eşin de en fazla kendisi kadar kusurlu olması ve boşanmayla yoksulluğa düşecek olması yeterli, yani eşlerin kusurları eşit olsa bile süresiz nafaka mümkün.
Nafaka, 1988 yılına kadar en fazla bir yıl süreyle ödeniyordu. 1988’de yapılan değişiklikle 1 yıl olan nafaka süresi, süresiz hale çevrilmiş, aynı “süresizlik” yürürlükteki Türk Medeni Kanunu md 175 ile halen devam etmektedir.
Yoksulluk nafakası, boşanma ile yoksulluğa düşecek tarafa ödenir. Anayasanın 2 ve 60’ıncı maddeleri yönünden bakıldığında, sosyal hukuk devleti güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani, sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir. 1 yıl süreli olan nafakanın süresiz hale getirilmesi, boşanma ile yoksulluğa düşecek olan taraf için gündeme gelmesi gereken sosyal devlet ilkesinin sorumluluğunun, ömür boyu boşanan eşin üzerine bırakılması anlamına gelmektedir. Olması gereken, süreli nafakanın süresi bittikten sonra boşanan eş halen nafakaya muhtaç ise anayasal bir ilke olan sosyal devlet ilkesinin gereğinin yapılmasıdır. Devlet, sosyal devlet olduğunu hatırlamalıdır. Bu konuda Sayın Kılıçdaroğlu’nun eşinden boşanan kadınlara Aile Destekleri Sigortası kapsamında kurulmasını önerdiği yeni başlangıçlar fonu gibi bir çözüm düşünülebilir.
Oysa nafaka borçlusu eş, yeniden evlenince yeni eşi ve çocuklarının geçimi için harcaması gereken gelirini, belki de 1 ay evli kaldıktan sonra boşandığı eski eşiyle paylaşmak zorunda kalıyor. Yeni evliliğindeki eşi gelir elde etmesi için her türlü katkıyı sağlamakta, yeni eşin katkısıyla elde edilen geliri ömür boyu eski eşiyle paylaşması gerekiyor.
Belirli bir süre evli kalmış olma şartı dahi olmadan, sadece resmi nikahı yeterli sayan TMK md 175’e göre, örneğin bir aylık evliliğin bedelini ömür boyu mali yük olarak çekmek, hakkaniyetli ve adil olmaktan çok uzak bir düzenlemedir.
Kusurlu da olsa
Resmi nikah yapılmasına rağmen henüz düğün yapmadan boşanan eş bile süresiz nafaka ödemek zorunda kalabilir. Boşanma sonrası bir çeşit kan bağını devam ettirecek ortak çocukların bulunup bulunmadığı bile önemli değildir.
35 yıllık uygulama gösterdi ki, boşananlar mağdur olmasın diye kabul edilen bir düzenleme, birçok süresiz nafakada olduğu gibi, boşanan erkeği ve yeni kurduğu ailesini mağdur ediyor. Ortaya çıktı ki, her boşanmada kadın mağdur olmuyor ama süresiz ve ömür boyu olacak şekilde nafaka ödeme borcu altına sokulan erkek mağdur oluyor.
İster özel hukuktan doğan bir borç olsun, isterse ceza hukukundan doğan bir ceza olsun, ve hatta vergi borcu gibi bir kamu borcu olsun, her yükümlülüğün bir zamanaşımı süresi vardır.
Yoksulluk nafakası dışında, velayeti altındaki çocukları dahil, aile hukukunda ömür boyu borç doğuran hiçbir düzenleme yok. TMK 364’te düzenlenen, kişinin yardım etmemesi halinde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine ödeyeceği yardım nafakası dahil, yardım nafakasının süresine de hakim karar veriyor.
Ama boşanmada yoksulluğa düşecek eş talep ederse, nafaka süresiz olarak bağlanıyor. Boşandığı eşin de en fazla kendisi kadar kusurlu olması ve boşanmayla yoksulluğa düşecek olması yeterli, yani eşlerin kusurları eşit olsa bile süresiz nafaka mümkün.
Evlilik birliği gerçekten ve fiilen kurulup kurulmadığı, süresi, ortak çocuk bulunup bulunmadığı, kusurlu eşin, yoksulluk nafakası ödeyeceği eşinin meslek edinmesine ve çalışmasına engel olup olmadığı dikkate alınmıyor.
Oysa bazı durumlarda, nafaka alacaklısı eş, kayıt dışı işlerde çalışıp nafaka hakkını kötüye kullanıyor.
Bütün bunlar dikkate alınmadan hükmedilen süresiz nafaka borcu artık borçlusunu mağdur ediyor.
Eylem planında vardı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 Ağustos 2018’de açıkladığı 100 Günlük Eylem Planı’nda yer verilmiş olan, nafaka ödeme sisteminin adil bir hale getirilmesi hedefinin üzerinden neredeyse 4 yıl geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İkinci Yargı Reformu Paketinde de yeni düzenleme olacağını müjdeledi. Süresiz nafaka sorununa çözüm önerileri için çalıştaylar, sempozyumlar düzenlendi. Adalet Bakanlığı ile Aile Bakanlığı arasında, en az 1, en fazla 5 yıl ile sınırlı nafaka çözümünde görüş birliği oluştu. Ama maalesef bu görüş birliği uygulamaya geçemedi.
Yasal olarak süresiz nafaka yok mu?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, nafakanın süresiz olmadığı, süreli nafakaya da hükmedebileceği görüşünde. Kanaatimce burada nafakanın süresiz olmasıyla, ödeme şekli karıştırılıyor.
TMK md 175/I hükmü çok açık: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.”
Hukukçular arasında kahir ekseriyet, süresiz nafakanın, yoksulluğa düşen eşe bir hak olarak tanındığı yönünde, istenirse nafaka süresiz olarak bağlanmak zorundadır. Süresiz nafaka isteyen eşe hakimin, hayır ben sana 10 yıl süreyle nafaka ödenmesine karar verdim, bu konuda takdir hakkım var, diyemez.
Süreli olarak ödenmesine çözüm var
Buradaki önerime, yaptığım araştırmalarda hiç rastlamadım. Muhtemelen Türk Nafaka Hukukunda ilk defa ben dile getiriyorum: Talep üzerine süresiz nafakaya hükmedilirse, süresiz nafakanın nasıl ödeneceği, toptan mı, yoksa düzenli aralıklarla mı, örneğin aylık olarak mı ödeneceği md 176’ya göre kararlaştırılır.
Mahkemeler, süresiz nafakanın genellikle aylık gelir şeklinde ödenmesine karar veriyorlar. Oysa, nafakaya süresiz olarak hükmedilse dahi, toptan, yani bir defada ödenmesine karar verilebilir.
Süresiz nafakanın toptan ödenmesinde tutar nasıl hesaplanacak, diye sorulabilir. Destekten yoksun kalma veya sürekli iş göremezlik tazminatlarının hesaplanmasında dikkate alınan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” kullanılarak.
Bu Yaşam Tablosuna göre, herkesin beklenen bakiye ömür süresi bellidir. Nafaka alacaklısının bakiye ömrü, bu tabloya göre belirlenip, alacağı toplam nafaka hesaplanır. Hesaplanan tutardan belirli bir oran teknik faiz indirim yapılır. Çünkü alınacak toplu paradan, bu paranın faize yatırılarak elde edilecek faiz gelirinin düşülmesi gerekir.
Kanaatimce, süresiz nafaka borçluları, mahkemeye başvurarak, TRH2010 tablosu esas alınarak ödeyecekleri nafakanın toptan ödenmesine karar verilmesini talep edebilirler. Bu olanak, süresiz nafakayı yine de süreliye çevirmez.