Pandeminin ekonomiye etkisini azaltmak için şirketlerin bu yıl kâr dağıtması yasaklandı. Ancak şirketler kârlarını sermayeye ekleyerek ortaklarına bedelsiz hisse dağıtabilir.
Kovid-19 pandemisi nedeniyle yabancı pazarlardaki talep azlığına bir de iç pazardaki eklenince, üretim çarkları durmaya başladı. Zaman zaman sıkı bir şekilde uygulanan sokağa çıkma yasağının getirdiği zorunlu “çalışamama ve “harcayamama” gerçeği de ticari faaliyetlerin olumsuz etkilenmesine yol açtı.
Pandemi Türkiye’de tam da şirket genel kurullarının yapılması gereken mart ayına denk geldi. Ticaret Bakanlığı genel kurulların ertelenmesi veya elektronik genel kurul olarak internet ortamında yapılmasını tavsiye etti ve hukuki kolaylıklar getirdi. Ticaret Bakanlığı ayrıca, TOBB’a gönderdiği 31.03.2020 tarihli yazı ile Kovid-19’un ekonomiye ciddi tehdit olduğunu belirtmiş, ihtiyat gereği, sermaye şirketlerinin mevcut özkaynak yapılarının korunmasını tavsiye etmişti.
Önce tavsiye
Ticaret Bakanlığı, kamunun iştiraki olan şirketler hariç, şirketlerin 2019 hesap dönemine ilişkin olarak bu 2020’de gerçekleştirilecek genel kurul toplantılarında geçmiş yıl kârlarının dağıtıma konu edilmemesi ve dağıtım tutarının 2019 net dönem kârının % 25’ini aşmaması ile yönetim kuruluna kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilmemesi duyurularının yapılmasını istemişti.
Sonra yasa
Bakanlığı’nın bu tavsiyesi sonradan 7244 sayılı Yasa’nın 12’nci maddesi ile TTK’ya eklenen geçici 13’üncü madde ile 16 Nisan 2020 tarihinden itibaren kanuni bir düzenleme haline geldi.
TTK geçici md 13’e göre, anonim ve limited şirketler, 30 Eylül 2020’ye kadar (Cumhurbaşkanı bu süreyi üç aya kadar uzatma veya kısaltma yetkisine sahip) 2019 yılı net dönem kârının yalnızca % 25 kadarının dağıtımına karar verilebilirler. Geçmiş yıl kârları ve serbest yedek akçeler ise ortaklara ve pay sahiplerine dağıtılamaz. Kâr dağıtma yasağı ve sınırlaması, 2019 yılı ve öncesiyle ilgili.
Ancak TTK geçici 13’üncü madde, yönetim kuruluna da kâr payı avansı dağıtımı yetkisi verilmesini de yasaklayarak, 2020 yılı ile ilgili de menfi bir düzenleme getiriyor. Örneğin işlerini on katına çıkarmış bir maske üreticisi olsanız ve büyük oranda kâr elde ediyor olsanız bile, kâr payı avansı dağıtamazsınız.
Hemen söyleyeyim, bir şirketin finansal durumu mükemmel olsa, gelecek üç-dört yılı zararla kapatsa dahi mali yönden sıkıntıya düşmeyecek kadar yedek akçesi bulunsa bile, kâr dağıtmama kararının olası bir iptali davasının hukuki şansı pek olmayacaktır. Keza mevcut Kovid-19 pandemisinin neden olduğu olumsuz sonuçların gelecek 3-4 yıl ile sınırlı olup olmayacağını kimse öngöremez.
Bedelsiz pay serbest
TTK geçici 13’üncü madde, “kâr” payı dağıtımını sadece yasaklıyor ve sınırlıyor, geçmiş dönem kârının sermayeye eklenmesine yasak getirmiyor.
Yeter ki, TTK md 462’de düzenlendiği gibi sermayeye eklenecek yedek akçe, kanuni yedek akçenin serbestçe tasarruf edilebilir kısmını oluştursun. Şirketin ana sözleşmesine uygun veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler de dağıtılmayıp, sermayeye eklenebilir.
Geçmiş dönem kârları bu yolla sermayeye eklendiğinde, ortaklara ve pay sahiplerine “bedelsiz” veya “gratis” pay verilecektir. Ortaklar ve hissedarlar da bedelsiz payları dilediklerinde başkalarına satarak ortaklık hisselerini nakde çevirme olanağına sahip olacaklar.
Eğer yedek akçeler sermayeye eklenip bedelsiz pay dağıtılmazsa, ortakların malvarlıklarında kolayca nakte çevirebilecekleri hisse ve ortaklık payı olmayacağından, aleyhlerine bir durum ortaya çıkaracaktır.
İLGİNÇ KARARLAR
Eşin kapı kilidini değiştirmesi suç olabilir
Eşler arasında anlaşmazlıklar çıkabilir. Bu normal. Ama eşlerin aralarında anlaşmazlık çıksa da karşılıklı nezaket ve saygıdan asla taviz verilmemelidir. Eşler birbirlerine iyi muameleden vaz geçmemelidir. Aksi takdirde olası bir boşanma davasında eş kendisini daha kusurlu hale getirebilir. Eşin kendisini daha da kusurlu hale getirdiğinin tipik bir örneği de ortak yaşanılan konutun kilidini habersizce değiştirmektir.
Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 21.01.2020 tarih ve 2020/1752 karar nolu kararına göre, bir kimsenin resmi nikahlı eşi ile aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle eşinin evde olmadığı sırada kapı kilidini değiştirerek eve girmesini engellemesi TCK’nın 232/1. maddesinde düzenlenen kötü muamele suçunu oluşturur.
Aslında bu kararı sadece resmi nikahlı kişiler bakımından yorumlamamak gerekir. Aynı konutta yaşama hakkı bulunan herkes bakımından geçerlidir. Örneğin birlikte yaşanılan kayın valide ve kayın baba, ya da birlikte kiralık olarak tutup oturulan yerde yaşananlar artık eve girmesin diye anahtar değiştirmek TCK md 232/1 suçunu oluşturur ve cezası da iki aydan bir yıla kadar hapistir.
‘Like’ değil ‘retweet’ hakaret suçu sayılıyor
Sosyal medya, artık vazgeçilmez bir iletişim ortamı... Sosyal medayada herkes dilediği gibi yer bulabilir, dilediği görüşü kamuoyu ile paylaşabilir. Bazen de başkalarına ait görüşler, paylaşımlar sadece bir “tık”la, “like”lanır, “beğenilir” bazen de yeniden “retweet”lenir, yeniden paylaşılır. Başkasına ait olsa da hakaret içeren bir paylaşımı sadece beğenmek hakaret suçunu oluşturmaz. Ceza hukuku yönünden “suç” olmasa da, bana göre ahlaki ve etik bir sorundur, çünkü bir kimsenin bir başkasına hakaret etmesini beğenmede, ahlaki olarak, bu “hakareti onaylama” vardır.
Ceza hukuku yönünden sosyal medyadaki bir hakareti “beğenmek” suç olmasa da, aman dikkat, Yargıtay 18. Ceza Dairesi 16 Ocak 2019 tarih ve 2019/1445 sayılı kararına göre “retweet”lemek suçtur. Karara konu olan paylaşım Twitter hesabı üzerinden yapılmış olsa da, bunun Facebook veya bir WhatsApp’ta yapılacak paylaşımlar için de geçerli olacağı söylenebilir.
CHP 37. Olağan Kurultayı
Bugün ve yarın CHP’nin 37. Olağan Kurultay’ını, Milliyet adına izleyeceğim. CHP bu kurultayın muhalefetteki son kurultayı olduğu iddiasında. İzlenimlerimi ve değerlendirmemi hafta içi paylaşacağım.