Böyle bir yazıyı hiç yazmamayı tercih ederdim ama zorunlu hale geldi. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun yeni kabinede yer almaması konusunda yapılan değerlendirmeler arasında ‘benimle arkadaşlığının etkisi’ üzerine hiç ciddiye alınmayacak birtakım yorum ve haberler yapıldı.
Bu türden yorumların seviyesi ortadadır, ciddiye alınması tüm taraflar için haksızlık olur. Benim iktidara karşı muhalefetim siyasi konulardadır, muhalefet ettiğim konular gayet açık ve nettir. Buna karşın, Başbakan’ın ve iktidar partisinin bu türden tasarruflar ile hareket ettiğini bir an için bile düşünmem.
Çubukçu’nun ciddiye aldığını sanmam
İktidar partisi içinde ve ona yakın birçok isimle geçmişe dayalı dostluklarım vardı, bu dostluklar sürdüğü zaman içinde birbirimizin farklı düşünce ve telakkilerine saygı çerçevesinde devam etti. Türkiye içinde bulunduğu gerilimleri sağlıklı biçimde aşabilmiş olsa bu türden dostluk ve fikir alışverişleri fazladan anlamlı olabilirdi. Ne yazık ki bu zemin büyük ölçüde tükendi, tüketildi.
Nimet Çubukçu’nun bu türden yorumları ciddiye aldığını düşünmüyorum. Dahası, yakından tanıma fırsatı bulduğum biri olduğu için makam ve mevki konusundaki mesafeli tavrına ilişkin hiçbir kuşkum olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Benim söylememe gerek yok, kendisini tanıyan herkes kişiliğinin yakın şahididir. Gerisi, siyaseti magazinleşme çabasında olanların gündelik gevezelikleri olmaya mahkûmdur.
İktidar partisinden kimseyle ilişkim yok
Ama madem böyle söylentiler basında yer bulabilir, dikkate alınabilir hale geldi hemen belirteyim. Türkiye’de siyasi gerilimin geldiği nokta, maalesef bu türden dostlukların sürdürülmesini imkânsız hale getirmişti. Dahası, bundan sonra ismimin başkalarına zarar verecek şekilde kullanılması ihtimaline karşı durmak ihtiyacı duyuyorum; iktidar partisine mensup hiç kimse ile hiçbir şahsi ilişkim yoktur. Bunu net bir şekilde açıklamakta fayda var.
İsmime ‘vebalı’ muamelesi yapılıyor
Ne kadar ciddiye alınmayacak bir yorum da olsa ve muhatapları ne şekilde davranmış olursa olsun, bazı şeylerin şuuyu vukuundan beterdir. Maksat hasıl olmuştur, ismimin ‘vebalı’ muamelesi görmesi yönünde bir eşik daha aşılmıştır. Kimseyi bu vebaya bulaştırmak istemem, böyle bir ortamda kimseden fazladan dostluk beklemiyorum. Hemen belirteyim bunu eski arkadaşım Nimet Çubukçu için değil, bu olaydan muhtemelen etkilenebilecek, zaman zaman rastlaştığım, çay kahve içtiğim tüm eski dostlarım için söylüyorum. İçleri rahat olsun.
Yaptığım muhalefetin bedelini tek başına ödeme konusu benim için önemlidir. Doğru olan da budur.