Farklı ülkelerden gelen gazetecilerle Almanya’da; ilaç firması Boehringer Ingelheim’ın yıllık basın toplantısına katıldım. Böylece çağımızın en büyük sorunu halini alan diyabet ve kanser gibi hastalıkların tedavilerine yönelik gelişmeleri doğrudan o araştırma projelerinin başında olan bilim insanlarından öğrenme fırsatını yakalamış oldum. Özel röportajlarımızda ise sağlık alanında hem gelecekte bizi ne gibi tehlikelerin beklediğini hem de mevcut sorunlara yönelik umut veren yenilikleri öğrendim.
Etkili bir molekül
Firmanın yenilik biriminden sorumlu Dr. Michael Pairet ile röportajımız sayesinde olumlu gelişmelerden haberdar oldum. Pairet diyabet tedavisinde geliştirdikleri, SGLT2 inhibitörü olan yeni bir molekülü anlattı. Diyabet ilaçlarının genellikle vücutta üretilemeyen, yetersiz üretilen veya gerektiği şekilde kullanılamayan insülinin bu yetersiz durumunu ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu ancak bu yeni molekülün kandaki fazla şekerin böbreklerden atılmasını sağlayarak farklı bir yoldan etki gösterdiğini açıkladı.
İlaç şekerle birlikte fazla suyun, sodyumun ve kalorinin de böbreklerden atılmasını sağladığı için kilo vermeye yardımcı olmak gibi ek faydaları da bulunuyormuş. Bilimsel çalışmalarla yeni molekülün diyabet hastalarında kalp-damar hastalıklarına bağlı ölümleri yüzde 40’a yakın oranda azalttığı ve hastaları kalp yetmezliğine karşı koruduğu da ortaya koyulmuş. Diyabetin damarları etkileyerek çok ciddi kalp damar sağlığı sorunlarına sıklıkla yol açtığını öğrenince bu gelişmenin önemini daha iyi anladım.
Diyabetin beraberinde getirdiği önemli sorunlardan biri de böbrek fonksiyonlarının bozulmasıymış. Bu molekülün böbrek fonksiyon bozukluklarını azaltıcı etkisi de ortaya koyulmuş. Özetle tip 2 diyabet hastalarına sadece tedavileri için değil, diyabetin beraberinde getireceği sorunlardan korunmaları için de yarar sağlayacak bir molekülün müjdesini verebiliriz. Amerika’da ve Avrupa’da kullanılmaya başlanan bu ürün, ülkemizde de ruhsatlandırma aşamasındaymış.
Kişiselleştirilmiş ilaçlar
Dr. Pairet kanser araştırmalarındaki gelişmeleri de paylaştı. Hastaları iyileştirebilmeyi veya hastaların hayatta kalma sürelerini anlamlı derecede uzatabilmeyi hedeflediklerini anlatan Pairet, “Mesele kanserin akciğer kanseri mi yoksa başka bir kanser türü mü olduğu değil, daha ziyade, genetik yapısıdır. Gelecekte kanseri geliştiği doku türüne göre değil, ona neden olan gen mutasyonuna göre sınıflandıracağız. Böylece kansere yol açan mutasyona özgü bir ilaç geliştireceğiz. Buna da kişiselleştirilmiş ilaç diyeceğiz” diyor.
Her tümör türü için bağışıklık sistemi aktivasyonunu sağlamayı hedeflediklerini anlatan Pairet, onkolitik virüslere karşı kanser aşısı geliştirmeye yönelik yatırımlar yaptıklarını da anlattı. Önümüzdeki 10 yıl içinde psikiyatrik hastalıkların ciddi şekilde gündemimize gireceğini de öğrendik. Ekip olarak bu alandaki araştırma yaklaşımını tamamen farklılaştırmışlar. Pairet şizofreni, Alzheimer, Parkinson gibi hastalıkların, bilişsel bozukluk gibi ortak semptomlarına odaklandıklarını vurguladı: “Farklı hastalıkların ortak semptomlarının altındaki mekanizmayı aydınlatabilir ve anhedoni yani kişinin daha önceden sevdiği veya zevk aldığı şeylerden artık zevk alamaması durumu gibi psikiyatrik hastalıkların beraberinde getirdiği sorunları ortadan kaldırabilirsek hastalara ve yakınlarına gerçekten çok yardımcı olabiliriz.”
Hayvan sağlığını korumak için önemli mesajlar
BoehrInger Ingelheim Hayvan Sağlığı Yöneticisi Dr. Joachim Hasenmaier’in “Hayvan Sağlığı” konulu sunumu da geleceğimiz açısından önemli mesajlar içeriyordu. Hasenmaier gıda hayvanları yetiştiriciliğinde kullanılan antibiyotiklerin, o hayvanları tüketen insanlarda ciddi şekilde direnç gelişimine sebep olduğunu anlattı. Yani eskiden kolayca tedavi edebildiğimiz enfeksiyon hastalıkları, ilaçlara gelişen direnç sebebiyle insanların ölümlerine neden olacak bir hal alabilecek. Hasenmaier hayvanların antibiyotik kullanmalarını önlemenin en etkili yolunun hayvan sağlığını korumak olduğunu vurguladıktan sonra hayvan sağlığını koruyucu aşılar ve parazit ilaçları konusunda yenilikçi tedaviler üzerinde çalıştıklarını açıkladı.