Zaman zaman eğlendiğimiz zaman zaman dinlendiğimiz keyifli ve rahat bir yaz sezonunu kapatıp şehre döndük. Çocuklar ve gençler okulların açılmasıyla, yetişkinlerse iş temposunun hızlanmaya başlamasıyla sorumluluklarının arttığını iyiden iyiye hissetmeye başladı. Yazın yaşanmamış tüm pazartesi sendromlarının bu aya toplanmasına neden olan bu durum psikolojimizi şüphesiz etkiliyor. Ancak sonbahara geçişin tek zorlu yanı bu değil. Yeni mevsimde azalan güneş ışınları mutluluk hormonu olan serotoninin daha az salgılanmasına yol açıyor. Şehre dönüş ile kapalı alanlarda daha çok vakit geçiriyoruz ve bu da güneşle etkileşimimizi azaltıyor. Böylece çoğumuz mevsim geçişi depresyonuna doğru sürükleniyoruz. Uzmanlara göre sonbahar depresyonu mutsuzluk, karamsarlık, ümitsizlik, isteksizlik, uyku bozukluğu, çabuk yorulma, sinirlilik, konsantrasyon güçlüğü, ilişki problemleri, daha önce zevk aldığı işleri yapmaktan keyif alamama, iştah artışı veya azalması gibi belirtiler ile kendini belli ediyor. Siz de bu sorunlarla yüzleşmeden rahat bir geçiş dönemi isteyenlerdenseniz önerilerimizi dikkate alın.
Tatil sonrası şehre adaptasyonu artırmak için yapılabilecek en iyi şeylerden biri şehri tatil köyüne çevirmektir. Hafta sonu sevdiklerinizle keyifli bir kahvaltı yapmak, iş sonrası sahil yürüyüşüne çıkmak, çimenlere uzanmak ve akşamüzeri açık hava sinemasına gitmek, teraslı mekanlarda arkadaşlarla buluşup bir şeyler içmek şehre dönmeyi zihinde olumsuz bir durum olmaktan çıkaracaktır.
Spor ya da düzenli egzersiz yaparak vücudunuzda beynin haz merkezleri ile doğrudan bağlantılı olan endorfin hormonunun salgılanmasını sağlayabilirsiniz. Endorfin kendinizi daha mutlu ve daha iyi hissetmenizi sağlayarak tatil sonrası sendromuna karşı direnç oluşturacaktır.
Yeni başlangıçlar yapın
Güneş ışığının antidepresan etkisi vardır. Bu etki de melatonin hormonu üretiminin azalmasına bağlıdır. Melatonin seviyesi azalınca depresif kişinin uyuma isteği de ortadan kalkacaktır. Bu nedenle günün güneşli saatlerinde açık hava aktivitelerine yönelmek sonbahar depresyonuna karşı en büyük kalkanlarınızdan biri olacaktır.
Tatilden iş yerine geçişin ilk haftalarında çok yoğun ve tempolu planlar yerine esnek bir çalışma programı oluşturun. Önemli görüşmeleri ve toplantıları ilk günlerde yapmamak, iş yerinde kısa molalar vererek çalışmak ve tatil anılarını iş arkadaşlarınızla paylaşmak işe adaptasyonunuzu artıracaktır.
Mevsim geçişlerinde yeni başlangıçlar yapmak da her zaman motive edicidir. Oturduğunuz evin yerleşim planını değiştirmek, iş yerinizdeki masanın düzenini farklılaştırmak veya hobinize zaman ayırmanıza olanak tanıyacak bir kursa yazılmak yeni döneme dair heyecanınızı artırarak sizi motive edecektir.
Günde 40 gram bitter çikolata mutlu ediyor
Besinler de beyin biyokimyasını etkileyerek kişiyi tatil dönüşünde, bunalıma ve sıkıntılı ruh haline sokacak duygusal strese karşı daha dayanıklı yapıp keyif ve mutluluk verebilir. Örneğin günde 40 gram bitter çikolata (yüzde 70 kakao içeren) yemenin kişileri mutlu ettiği pek çok çalışmayla kanıtlanmıştır. Geçiş günlerinde iyi bir tercih olacaktır. Muz, süt ve ceviz üçlüsünün birlikte tüketilmesi mutluluk hormonunuzun artırılmasını ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Bir bardak süt, bir muz, üç ceviz, tarçın, bir tatlı kaşığı keçiboynuzu unu, bir çay kaşığı vanilya ve bir yemek kaşığı yulafı blendırda karıştırarak size mutluluk verecek bir ‘şehre merhaba’ içeceği de hazırlayabilirsiniz.