Havaların soğumasıyla üst solunum yolu enfeksiyonları da arttı. Uzmanlar soğuk algınlığı ve gribe yakalandıktan sonra etkili bir tedavi uygulamanın zor olduğunu, koruyucu tedavilere başvurulması gerektiğini vurguluyor
Virüslerle köşe kapmaca oynama dönemi başladı. Okullarda, işyerlerinde, AVM’lerde... Kısacası yaşadığımız her yerdeler. Vücuduna girdikleri insanın öksürdüğü, hapşırdığı yere yerleşiveriyorlar. Virüslü nesneye dokunduktan sonra siz de elinizi yıkamıyor veya alkollü mendille silmiyorsanız; eliniz ağzınıza, burnunuza veya gözünüze gittiğinde o artık sizin de vücudunuzda. Sonrası malum: Yataktan kalkamama, burun akıntısı, öksürük... Ama, “Kararlıyız korunacağız, bu oyunu kazanacağız” diyenlerdenseniz bu öneriler tam da sizin için. İşte virüslerle mücadele oyununda kazanmanız için uzmanların verdiği taktikler...
“Doğal reçetelerden yararlanın”
Prof. Dr. Erdem Yeşilada
(Yeditepe Üniversitesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı, “İyileştiren Bitkiler” ve “Doğadan Gelen Sağlık Bitki Çayları” kitaplarının yazarı)
l Eskilerin “Testi kırılmadan önlem almak” diye bir deyişi vardı. Ne yazık ki soğuk algınlığı ve gribe yakalandıktan sonra etkili bir tedavi uygulamak zor. Bu nedenle koruyucu tedaviler önem kazanıyor.
l Koruyucu tedavi denince akla hemen ilaç uygulaması gelmesin. Dengeli beslenmek, kalabalık alanlarda dikkatli davranmak, grip aşısı olmak ve doğal reçetelerden faydalanmak da koruyucudur.
“Ekinezya, kekik ve karanfil koruyucudur”
l Güney Afrika sardunyası bitkisinin standardize edilmiş kök özütü, mürver bitkisinin özütü ve beta glukan içeren
besin takviyeleri eczanelerde bulunan doğal ve koruyucu ilaçlar. Üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak ve soğuk algınlığı şikayetlerini hafifletmek için ekinezya çayından veya şurubundan da yararlanılabilir.
l Adaçayı ağız ve boğaz enfeksiyonlarında etkili olduğu bilinen bir bitki. Günde iki-üç defa, iki gram adaçayı yaprağı üzerine taze kaynatılan su ilave edilerek hazırlanan bitki çayı, 5-10 dakika demlendikten sonra içilebilir. Ilıdığında ise gargara olarak kullanılabilir.
l İyi bir ağız ve boğaz antiseptiği olan karanfili yemeklerin ardından ağzınıza atmak, balgam söktürücü özelliği de olan kekiği yemeklerinize katmak ve kaynatılmış süte karabiber, bal ilave ederek hazırladığınız içeceği içmek de sizi hastalanmaktan koruyacaktır.
l Ihlamur çiçeğinden hazırlanan çayın öksürük ve iltihap giderici, boğazdaki ağrıyı kesici ve tahrişi giderici etkileri vardır. Limonlu veya ballı zencefil çayı da soğuk algınlığında, boğaz ağrısında ve öksürüklerde etkilidir.
“Grip aşısı yüzde 70 oranında koruyor”
Doç. Dr. Kıvanç Şerefhanoğlu (İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Bölümü Başkanı)
l Havaların soğumasıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonları da artıyor. Bu dönemde karşılaştıklarımızın çoğu soğuk algınlığı virüsleri,
bir kısmı da influenza denen grip virüsleri.
l Soğuk algınlığından korunmak için burun akıntısı olan, aksıran, hapşıran kişilere yaklaşmamak gerekiyor. Hasta kişinin elini burnuna, ağzına götürdükten sonra ellediği bir nesneye dokunduğunuzda ellerinizi yıkamanız veya alkollü mendille silmeniz şart.
“Stresinizi azaltacak etkinliklere yönelin”
l Gripten aşılanarak da korunmak gerekiyor. Özellikle gebeler, altı ayla beş yaş arası çocuklar, 65 yaşın üzerindeki kişiler ve kronik hastalığı
olanlar mutlaka aşı olmalılar.
l Grip aşısı her yıl yenileniyor çünkü gribe neden olan virüsler her sene yapılarını değiştiriyor. Eylül, ekim ve kasım ayları grip aşısının yapılması için en uygun zamanlar. Aşının koruyuculuğu yapıldıktan
14 gün sonra başlıyor ve hastalıktan yüzde 70 oranında koruyor. Aşının yumurta alerjisi olan kişiler haricindekilerde herhangi bir yan etkisi de olmuyor.
l Altı-sekiz saatlik düzenli ve kişiye yeten bir uyku ile düzenli egzersiz bağışıklık sistemini güçlendirmeye katkı sağlayarak kişiyi hastalıklardan koruyor.
l Stres kortizon salgılanmasına neden oluyor. Kortizon da bağışıklığı baskılayarak gribe karşı vücudun savunma gücünü düşürüyor. Bu yüzden stresli dönemlerde stresinizi azaltacak etkinliklere yönelin. Sauna gibi yerlerde gevşemek veya eğlenceye gidip hoplayıp zıplamak stresi azaltmanızı sağlar ve hastalıklara karşı korunmanızda yardımcı olur.
“Gereksiz antibiyotik kullanımı organlara zarar verebilir”
l Şu anda antibiyotik kullananların yüzde 90’ı gereksiz yere bu ilaçları kullanıyor. Oysa grip de soğuk algınlığı da bakteriyel bir enfeksiyon değil, viral bir enfeksiyondur. Virüslerden kaynaklanan hastalıklarda antibiyotik
tedaviye yardımcı olmaz. Hastalığın süresini kısaltmaz veya ateşi düşürmez. Gereksiz antibiyotik kullanımı ise karaciğer ve böbreklere
zarar verebilir.
l Nezle ve gripte ateş üç-beş gün sürebilir. Kişide ateş, kırgınlık ve burun akıntısı dışında bir sorun yoksa, genel durumu iyiyse, kişi doktorunun önerisine göre antiviral ilaç kullanabilir veya gribe bağlı semptomları azaltacak ilaçları kullanıp dinlenerek hastalığının geçmesini bekleyebilir.