Önümüzdeki hafta Şeker Bayramı’nı kutlayacağız. Kendimizi birdenbire yiyecek denizinin içinde bulacağız. Ev ziyaretlerinde baklavalar, börekler, çörekler, sarmalar, çikolatalar ikram edilecek. Önümüze konan tabaklardaki her şeyi sonuna kadar bitirelim diye ısrarlar edilecek. Kıramadığımız için yediğimiz o son lokmalar bayram hatırası fazla kilolar olarak bizde kalacak. Oruç tutanlar için iki öğün beslenmeye alışan vücut, bayramda iyice şaşıracak! Vücudu şaşırtmak bazen iyi de olsa ramazan ayı boyunca gitti diye sevinilen bir-iki kiloyu fazlasıyla geri almamak ve bayramda ağzımızın tadını kaçıracak sağlık sorunlarıyla karşılaşmamak için bazı püf noktalarına dikkat etmek gerekiyor. Sağlıklı bir bayram için yapmamız gerekenleri İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya ile konuştuk. “Sayarak Zayıfla 5333”, “Sayarak Zayıfla Mutfakta” ve “Beslenme Saati” kitaplarının da yazarı olan Kaya önerilerini de sıraladı.
- Şeker Bayramı adı üzerinde şekerle yüklü bir bayramdır. Evlerde tepsi tepsi baklavalar açılıyor. Sabahtan akşama kadar ev ziyaretlerinde ikramlar oluyor. Gittiğiniz her evde ikişer baklava bile yeseniz akşama kadar 15-20 adet baklava yemiş oluyorsunuz. Hiç baklava yemeyin demiyoruz. Sonuçta bu bayram ama miktarlar konusunda sınırlarımızı bilmemiz gerekiyor.
“Böreğin sebzesi bol, yufkası az olsun”
- Kendi evinde baklava yapanlara bir tepsiden fazlasını yapmamalarını öneriyorum. Çünkü birkaç tepsi yapıldığı zaman onu bitirebilmek için insanlar bayram sonrası bile baklava yemeye devam ediyor. Sağlıklı kişiler bir günde üç baklavadan fazlasını yememeliler. Çünkü bir dilim baklavayı yakabilmek için en az 10-15 dakika yürüyüş yapmak gerekiyor. Günde altı baklava, su börekleri, sarmalar, çikolatalar yenince tabii tümünü yakmak imkansız hale geliyor. Yaşlı kişilerse günde iki dilim baklavadan fazlasını tüketmemeli ve bayram boyunca iki litreyi tamamlayacak şekilde su içtiklerinden emin olmalılar.
- Sağlıklı bir bayram için bayramda mutfak reformunu başlatmak gerekiyor. Yerken suçluluk duyduğumuz hiçbir yiyeceği misafirlerimize de ikram etmemeliyiz. Börek yine yapabiliriz ama yağlı yağlı börekler yerine sebzesi bol, yufkası az börekleri tercih edebiliriz. Yoğurtlu, sebzeli mezeler ikram edebiliriz. Baklava ve hamurlu tatlılar yerine kiraz, karpuz, kavun gibi yaz meyvelerinden hazırlayacağımız meyve tabaklarını sunabiliriz. İlla da tatlı olsun diyenler de meyve tatlısı veya sütlü tatlı ikram edebilir. Bir de tabakları yiyeceklerle doldurmak yerine açık büfe usulü, hazırladığımız yiyecekleri masaya koyup kişilerin istedikleri kadar almalarına izin vermek çok işe yarıyor.
“Sütlü kahve tokluk hissini artırıyor”
- Daha çok ev ziyaretlerine gidenlere ise sabah evden çıkmadan ballı, börekli ağır bir bayram kahvaltısı yerine haşlanmış bir yumurta, az tuzlu ve az yağlı bir peynir, domates ve salatalık gibi yeşilliklerden oluşan hafif bir kahvaltıyı tercih etmelerini öneriyorum. Güne bir adet haşlanmış yumurtayla başlayanların, yumurtanın yarattığı tokluk hissi sayesinde, günde 400 kalori daha az yediğinin de altını çizmem gerekiyor.
- Sabah kahvaltısı evimizde geleneksel olarak börekli, çörekli ağır bir kahvaltı olarak yapılır diyenlerdenseniz, ziyaretlerde yediklerinizi, öğle ve akşam öğünlerinizi azaltmanız lazım. Örneğin ağır bir kahvaltıdan sonra öğle yemeği bir meyveli yoğurtla geçiştirilebilir. Akşam yemeğini de haşlanmış sebze ve yoğurtla dengeleyebilirsiniz. İkramların da ucundan, kıyısından tadına bakmakla yetinmelisiniz.
- “Bayram ziyaretlerinde ısrarlar, senin için hazırladım benzeri cümleler bizi yıldırıyor” diyenler oluyor. Onlara “Rejimdeyim, çok yedim” gibi cümleler yerine “Bugün biraz midem bozuk ancak tadına bakabilirim” demelerini tavsiye ediyorum. Bazı kişiler de “İkramlar karşısında kendimizi tutamıyoruz” diyor. Onlara da tatlının yanında mutlaka sütlü kahve istemelerini öneriyorum. Sütlü kahve kan şekerinin hızla yükselmesini engelliyor, tokluk hissimizi artırıyor ve daha az yiyoruz.
“Çocuklara kuru meyve içi yağlı tohumları verin”
Bayram çocuklarla da özdeşleşmiştir. Çocuklara çikolatalar, şekerler verilir. Ancak günümüzde çocukluk çağı obezitesi dünyanın en büyük problemleri arasında yer alıyor. Çocuklara lütfen bu tür yiyecekler vermeyin. Onlara renkli mendiller hazırlayın, sevecekleri oyuncaklar hediye edin, harçlık verin, balon alın. Yiyecek verecekseniz de kuru kayısı içi-badem, kuru hurma içi-ceviz gibi kuru meyve içi yağlı tohumlardan oluşan sağlıklı özel atıştırmalıkları folyolara sarıp beğenecekleri, yaratıcı sunumlarla verin.