Metin Uyar

Metin Uyar

metin.uyar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

3 binden fazla kişinin dahil olduğu bir klinik çalışmanın sonuçlarına göre mevcut tedavilere yanıt vermeyen migren hastaları için umut veren yeni bir gelişme olduğunu öğrendik.

Geçtiğimiz hafta Novartis’in tıp alanında sunduğu yeni gelişmeleri farklı ülkelerden gelen basın mensuplarıyla paylaştığı toplantıya katıldım. Geliştirilen yeni moleküllerin hastaların hayatlarını nasıl değiştireceğini, araştırma sonuçları üzerinden dinlemek oldukça heyecan vericiydi.

Migrene yeni çözüm
Kampüs ziyaretinde ilk olarak Novartis’in Nörobilim AR-GE Başkanı Danny Bar Zohar ile buluşuyoruz. Zohar migren hastalarına umut olacak yepyeni bir gelişmeden bizi haberdar ediyor. Baş ağrısıyla karıştırılsa da migrenin insanların yaşam kalitesini ve psikolojisini ciddi şekilde olumsuz etkilediğini Zohar bir öğretmenin “Çocukların sesine tahammülüm kalmamıştı” cümlesi gibi örnekler üzerinden anlatıyor. Migren 25-55 yaş arasındaki kadınların yüzde 20’sini, erkeklerinse yüzde 10’unu etkileyen en yaygın nörolojik bozukluklardan olsa da günümüzde migrene özel geliştirilmiş hiçbir tedavi bulunmuyor. Hastalar sorunlarını gidermek için reçetesiz ağrı kesicileri yüksek oranda kullanıyor veya önleyici olarak başka hastalıklara özel geliştirilmiş ilaçlara yöneliyor. Kronik migren hastalarının yaklaşık yüzde 80’i ise bir yıl içinde beklediği etkiyi elde edemediği ya da yan etkilerini tolere edemediği için önleyici ilaçları bırakıyor. Zohar bu bilgileri aktardıktan sonra 3 binden fazla kişinin dahil olduğu bir klinik çalışmanın sonuçlarını paylaşıyor. Geliştirdikleri ilacın plaseboya kıyasla migren günlerinde yüzde 50 azalma sağladığını ve plaseboya benzer güvenlik profilinde olduğunu tespit ettiklerini anlatıyor. Bu da yeni molekülün etkili ve güvenli olduğu anlamına geliyor. Migren atakları sırasında belirgin olarak yükselen plazma CGRP (Kalsitonin gen ilişkili peptit) reseptörünü bloke ederek etki gösteren ve ayda bir kere deri altına uygulanan ilaç özellikle mevcut tedavilere cevap vermeyen migren hastaları için umut vaat ediyor.

Haberin Devamı

"Son 20 yılın yeniliği”

Haberin Devamı

Novartis’in Basel’deki merkezinde başarılı bir Türk’le de tanıştık. Bahadır Pakiş, Novartis Kardiyometabolizma İş Birimi’nde Global Marka Direktörü olarak çalışıyor. Pakiş ile dünya çapında 26 milyon kişiyi, Türkiye’de ise 35 yaş üzeri yaklaşık olarak her 100 kişiden 3’ünü etkileyen ve teşhis aldıktan sonra 5 yıl içinde hastaların hayatlarını kaybetmesine yol açan kalp yetersizliğiyle alakalı önemli bir gelişmeyi konuştuk. Pakiş kalp yetersizliği tedavisinde son 20 yılın en büyük yeniliğini ortaya koyduklarını anlatıyor. Pakiş 8442 kişi üzerinde yaptıkları araştırmada, geliştirdikleri ilacı kullanan hastalarda kardiyovasküler nedenli ölümlerde, kalp yetersizliğine bağlı hastane yatış ihtiyacında ve ani ölüm riskinde yüzde 20 azalma gördüklerini, ayrıca acil servise başvurma ihtiyacında yüzde 30 azalma tespit ettiklerini söylüyor. Sağlanan yarar, çalışma öncesi öngörülenden daha erken ortaya çıktığından çalışmanın planlanandan daha erken sonlandırılarak, ilacın ABD ve Avrupa Birliği sağlık otoritelerinden öncelikli ruhsat onayı aldığını da belirtiyor. 2.5 yıllık sürede 100’ü aşkın ülkede kullanılmaya başlanan bu tedavinin şu anda ülkemizde de geri ödeme sürecinde olduğunu öğreniyoruz.

Haberin Devamı

“Yaşlılıkla karıştırılıyor”

Pakiş kalp yetersizliği semptomlarının, yaşlılığa bağlı değişimlerle karıştırıldığına da sohbetimizde dikkat çekiyor. Pakiş “Ne yazık ki zor yürümek, nefes almakta güçlük çekmek, çabuk yorulmak, çarpıntı ve ödem gibi sorunlar genellikle yaşlılıkla ilişkilendiriliyor. Oysa bunlar, kalbin dokulara ihtiyaç duydukları oranda oksijeni iletememesi olan kalp yetersizliğinin ciddi bulgularıdır” diyor. Bu bulgular önemsenmediği için de hastalık ne yazık ki genellikle geç teşhis ediliyor.