Yaşlılık döneminde sağlıklı, kaliteli ve mutlu bir yaşam sürmenin sırlarını Kognitif Nöroloji Uzmanı Dr. Gülüstü Salur ile konuştuk.
Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği 27 Şubat’ta “Longevity: Tips for staying long in the game” başlıklı bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Uzun, kaliteli, sağlıklı ve mutlu yaşamın sırlarını öğrendiğimiz programda çok iyi konuşmacılar vardı. Onlardan biri olan 65+ Yaşlı Hakları Derneği Kurucusu Kognitif Nöroloji Uzmanı Dr. Gülüstü Salur’dan sağlıklı ve mutlu bir yaşlılık döneminin ipuçlarını aldık.
İyi bir yatırım yapın
Yaşlılık döneminde sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmenin sırrı öncesinde yaptığınız yatırımlarda gizli. Yani yaş alırken ne kadar sağlıklı beslendiğiniz, fiziksel açıdan aktif bir yaşam sürüp sürmediğiniz, ilaçlarınızı doğru kullanıp kullanmadığınız gibi konular nasıl bir yaşlılık dönemi geçireceğinizi doğrudan etkiliyor. Hayatın tamamını dikkate alarak, en çok da kendimize dair farkındalığımızı artırarak! Örneğin emeklilik döneminde nerede yaşayacağım, geçimimi nasıl sağlayacağım, hasta olursam bana kim bakacak, bilişsel yetilerimde zayıflama olursa paramı kim idare edecek, faturalarımı kim takip edecek… Bu soru işaretlerinin önceden iyi bir planlamayla giderilmesi gerekiyor.
Zihinsel frenleri kaldırın
İyi bir yaşlılık dönemi için zihinsel frenleri kaldırıp değişime ayak uydurmak şart. Örneğin yaşlanmakta olan ve merdiven çıkmakta zorlanmaya başlayan biriyseniz, asansörsüz bir binanın üçüncü katında olan evinizi artık değiştirmenin vakti geldi. Düz ayak bir yere taşımakta geç kaldıkça kendinizi eve kapatma riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Üretkenliğin yolunu bulun
Bazı araştırmalar 70 yaş üstünün, insanların daha dengede ve mutlu olabildiği yaşlar olduğunu gösteriyor. Bu döneme aslında bilgelik dönemi diyebiliriz. Burada da en önemlisi insanın kendisini bilmesi… Adapte olunan yeni durumda kaç yaşınızda olursanız olun aktif ve üretken olmanın bir yolunu bulabilmek gerekiyor.
Kuşaklar arası etkileşim
Yaşlı yakınlarının yapılmayacaklar listesinin başında ise “ayrıştırmak ve ötekileştirmek” yer alıyor. Bunu bazen istemsiz yapabiliyorsunuz. Örneğin teknolojik bir cihazı elinden alıp, onun yapmasına izin vermeden, onun yerine bir işi yapmak… Oysa dijitalden uzak olmaları nedeniyle hayatın dışına itilmelerini önlememiz gerekiyor. Dr. Salur dernek olarak dede-torun, nine-torun şeklinde eşleşmelerle bu yaşlılara teknoloji eğitimleri verdiklerini anlatıyor. Onları izole etmek yerine, bütün kuşakların etkileşim içinde olduğu aktivitelere çekmeniz gerekiyor.
Yaşlı yalnızlığına dikkat
Nasıl ki anneler çocuklarını daha doğru büyütmek açısından kitaplar okuyor ve bilgileniyor… Yaşlılığın da önemli bir dönem olduğu ve 65 yaş üstünün özel koşullarını yaşlı yakınının öğrenmesi gerekiyor. Mesela yaşlı sorunlarının en başında gelen konunun yaşlı yalnızlığı olduğunu bilmek önemli. Yaşlılar yalnız kaldıklarında bu sağlıklarını da kötü etkiliyor. Dr. Salur “Aynı demans seviyesindeki iki insandan biri ailede sosyal destek mekanizmalarıyla sarılıp sarmalandığı ve aktif tutulduğu zaman çok güzel bir demans hikayesi görüyoruz. Diğer durumda ise hastanın durumu çok daha kötü oluyor” diyor.