Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ, Şeker Bayramı yaklaşırken
“1997 yılında gizli şeker görülme sıklığı yüzde 6.7 idi. 2010 yılında ise bu rakam 13.5 oldu” diyor ve toplumda hızla artan, ölümcül yan etkileri olan bu hastalık konusunda uyarıyor
Bu hafta herkeste bir bayram telaşı var. Evlere şekerler, çikolatalar, lokumlar alındı. Adı üstünde Şeker Bayramı ama tatlı olduğu kadar da zararlı olabilir. Endokrinoloji uzmanı
Prof. Dr. Kubilay Karşıdağ ile Nişantaşı’ndaki muayenehanesinde buluştuk, şeker ve gizli şeker hastalıklarını konuştuk.
Tatlı, şeker deyince aklınıza ne geliyor?
Şekerler sadece tat ve renk veren maddelerdir. Tatlıların aslında hiçbir besin değeri yoktur. Yani yoğurt, yumurta, bakliyat, et, balık yemezseniz vücudunuzda bir eksiklik oluşabilir.
Ama tatlı ve şekeri hiç yemeseniz bile vücutta bir eksiklik oluşmaz, bilakis oldukça sağlıklı bir tercih olur. Çünkü vücuttaki birçok hastalığı aslında şeker tüketimi tetikler.
“Ramazan ayında şeker kendini belli eder”
Bayram geldi ve şeker tüketimi artacak. Kimler risk altında?
Aslında herkes risk altında ama özellikle göbek çevresi erkeklerde 95.5 santimetre, kadınlarda 90.5 santimetre üzerinde olan, ailesinde şeker veya tansiyon hikayesi bulunan, kan yağlarında dengesizlik yaşayan, kalp krizi veya felç geçirmiş olan kişilerin şekere eğilimi vardır. Bu kişilerin şekerden uzak durmaları gerekir, gizli şekerleri olabilir.
Gizli şeker hangi belirtilerden anlaşılabilir?
Gizli şekeri olan insanlar zaman zaman şeker düşmeleri yaşar, biraz aç kaldıklarında elleri titremeye ve terlemeye başlar. Bu kişiler açlığa karşı tahammülsüzdür, ağır bir yemek yediklerinde uykuları gelir. Aslında, ramazanda şeker kendini belli eder.
Oruç tutanlarda, öğlene doğru şiddetli baş ağrıları ortaya çıkar. Bir hafta-on gün sonra kişi alışıp geçti zanneder. Ama bu genellikle şeker hastalığının habercisidir.
Şekerin tetiklediği sorunlar da bizde şüphe uyandırmalı mı?
Tabii, örneğin gizli şeker erkeklerde sertleşme sorununa yol açabilir.
O erkekler üroloğa gider. Ürolog gizli şeker olduğunu anlayabilir. Çünkü sertleşme sorununun üç büyük nedeni var; şeker, sigara ve damar sertliği. Ayrıca bir kadının kilo fazlalığı, tüylenmede artış, sivilcelenmede artış, âdet düzensizliği gibi şikayetleri varsa polikistik overden şüphelenilir ve o kişilerin de şekere eğilimi vardır.
Şeker ölümcül bir hastalık mıdır?
Kimse şeker yüksekliğinden ölmez ama şeker bütün damarları etkileyen bir hastalık olduğu için komplikasyonları ölümcüldür. Örneğin şeker hastalığı, kalbi besleyen koroner damarlarda tıkanmalara neden olabilir. Bu da kalp krizine sebep olur. Aynı tablo beyinde olduğunda felç gelişir. Gözü besleyen damarları etkiler ve körlüğe sebep olur. Bu listeyi uzatabiliriz.
“Göbekteki yağlar vücudun savunma mekanizmasıdır”
Öyleyse, şekerden nasıl korunacağız onu konuşalım...
Doğa, makul miktarda tüket, aç gözlü olma diyor. Bu felsefeye uyarsak hiçbir hastalıkla mücadele etmemize gerek kalmaz. Vücuda fazla kalori yüklediğinizde onu yağ olarak depolar. Aslında göbekteki yağlar, vücudun savunma mekanizmasıdır. Ama savunma mekanizmaları abartıldığında zarar vermeye başlar. Bu nedenle dengeli beslenmek, şekerden ve hazır gıdalardan uzak durmak, daha az tüketmek, daha çok hareket etmek gerekir.
Şeker hastalığının aldığımız kalori miktarı ile nasıl bir ilişkisi var?
Eğer siz olması gerekenden fazla miktarda kalori alırsanız veya aldığınız kaloriyi harcayamazsanız hücre ayarları bozulmaya başlar. Önce insülin direnci ortaya çıkar. Sonra kilo fazlalığı oluşur. Ardından damar sertliği gelişir. Derken; alzheimer ve parkinsona sebep olan bazı anormal proteinler ortaya çıkar. Kanserdeki bazı anormallikler devreye girmeye başlar. Ve en son şeker hastalığı gelir. Şeker hastalığı aslında vagonun son halkasıdır. Trenin önünde yanlış yaşama bağlı fazla kilo vardır.
TURDEP araştırmasına göre 1997 yılında toplumun yüzde 6.7’sinde gizli şeker, yüzde 7.2’sinde diyabet görülürken bu oran 2010 yılında yüzde 13.5 gizli şekerli, yüzde 13.7 diyabetliye yükselmiş.
Doğru-yanlış
* Şeker hastaları sadece ekşi elma yiyebilir - Yanlış
* Şeker hastaları her meyveyi belirli porsiyonları aşmadan yiyebilir - Doğru
Tip 1 Diyabet
Pankreasta insülin üreten hücreler vücudun savunma mekanizması tarafından parçalandığı için insülin yetersizliği ortaya çıkıyor.
* Daha çok çocuklarda ve gençlerde görülür.
* Zayıf veya normal kilolu kişilerde olabilir.
* Kan şekerinin aşırı yükselmesiyle başlar.
* Genetik yatkınlıkla ilişkili değildir.
* Tedavisinde mutlaka insülin kullanılır.
TİP 2 Diyabet
Pankreas yeterli insülini yapar ancak yapılan insülin hücre düzeyinde kullanılamaz.
* Daha çok 35-40 yaşından sonra görülür.
* Kilolu ve göbekli insanlarda olabilir.
* Çoğu zaman tesadüfen saptanır, başlangıçta kan şekeri çok yüksek değildir.
* Ailede kalp krizi, felç, kilo yüksekliği,şeker gibi hastalıklar yoğundur.
* Başlangıçta yaşam biçimi değişikliği, yetmezse haplarla, yetmezse insülin ile tedavi edilir.
“Bayramda tatlı yerine meyve ikram edin”
* Aileler çocuklarını sağlıklı beslenme alışkanlığı kazandırmalı ve spora teşvik etmeli.
* Özellikle orta yaş ve üstü kişiler yürüyüş ve egzersiz yapmalılar. Bol su içmeliler. Proteini ihmal etmeden, dengeli beslenmeliler. Sağlık kontrollerini düzenli yaptırmalılar.
* Kimse yaz mevsiminde suyu ihmal etmesin çünkü su hem böbreklerin iyi çalışmasını sağlar hem de kandaki fazla şekeri bol su içerek idrarla daha kolay atarız. Yeteri kadar su içmezsek böbreklerimiz çalışmaz ve kanımızdaki şeker yükselebilir.
* Ramazan Bayramı bizim için önemli ve komşularımıza, yakınlarımıza tatlı ikram etmeyi seviyoruz ama ülkemiz meyve çeşitliliği açısından çok zengin
bir ülke. Bayramda lütfen herkes misafirlerine tatlı yerine meyve versin.