Prof. Dr. Nahide Onsun: “Güneş ışınlarının dozu artarken deri kanserleri konusunda da farkındalığımızı artırmalıyız. Cildinizdeki değişimleri kendi kendinizi muayene ederek fark edebilir ve hayatınızı kurtarabilirsiniz”
Güneş varlığını iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Bu birçoğumuzun hoşuna gidiyor. Deniz ve havuz sezonunu açtık bile. Peki güneş ışınlarının bize verebileceği zararlardan haberdar mısınız? Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nahide Onsun, “Güneş cilt kanserlerinin bir numaralı sebebi” diyerek uyarıyor.
Güneşin zararlarından nasıl korunacağımızı anlatan Onsun’la buluşma nedenimiz, güneş ışınlarının sebep olduğu deri kanserleri. Geç kalındığında tedavi şansının azaldığı bu kanser türü için farkındalığı artırmak amacıyla bir Avrupa Birliği projesi olan Euromelanoma, Türkiye’de bu yıl üçüncü kez düzenleniyor. Projenin Türkiye başkanı olan Onsun, önümüzdeki hafta farkındalık çalışmalarına başlanacağını ve 30’dan fazla ilde ücretsiz deri muayenesi ve tüm vücut analizi yapılacağını söyledi.
“Deri kanseri gözümüzün önünde gelişiyor”
- Euromelanoma cilt kanserinden korunmayı, erken tanıyı ve tedaviyi teşvik etmek amacıyla oluşturulmuş bir proje. Avrupalı dermatologların öncülük ettiği proje sayesinde, konuyla ilgili bilgi paylaşımı, ücretsiz danışmanlık ve muayene hizmetleri vererek deri kanserleri konusunda toplumda bir farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz.
- Deri kanseri gözümüzün önünde gelişiyor. Kişinin kendi başına çok rahat fark edebileceği bir kanser türü ve bu hastalıkta erken teşhis yüzde 100’e yakın hayat kurtarıyor. Çünkü lezyon kanserleşse bile kan damarlarına, lenf damarlarına inmediyse, derinin yüzeyel tabakasındayken fark edildiyse, lezyon lokal anestezi ve küçük bir cerrahi girişimle çıkarılıyor. Sonrasında hasta sadece izleniyor.
- Hastaların çoğu bize ne yazık ki çok geç aşamada başvuruyor. Genellikle deride çıkan ben gibi lezyonlar önemsenmiyor ve “Nasılsa geçer” deniliyor. Ancak çok rahatsızlık vermeye başlayınca kişi doktora başvuruyor. O zaman da kanser kan damarlarına, oradan en yakın lenf bezine, daha sonra ise uzak organlara yayılabiliyor. İlerlemiş bir evredeki melanomun tam tedavi sağlayan bir kemoterapisi de yok.
- Güneş ışınları dozunu artırırken deri kanserleri konusunda da farkındalığımızı artırmalıyız. Cildinizdeki değişimleri kendi kendinizi muayene ederek fark edebilir ve hayatınızı kurtarabilirsiniz. Bu nedenle kişilerin öncelikle kendi vücutlarını muayene etmeleri gerekiyor.
- Özellikle 40 yaşından sonra yüzde sivilce gibi başlayıp kapanmayan yaralar şeklinde devam eden, kahverengi veya deri rengindeki lezyonlar, ben şeklinde veya küçük kabarcıklar şeklinde ortaya çıkan lezyonlar bize ipucu verir. Yine çocukluğunuzdan beri taşıdığınız benlerinizdeki kızarıklık, genişleme veya tek renkten çok renge dönüşme gibi değişimler kanserleşmenin işaretleri olabileceği için böyle durumlarda geç kalınmadan deneyimli bir deri hastalıkları uzmanına başvurulmalı.
“Ücretsiz muayene ve tarama yapılacak”
- Şüphelenen kişiler uzmanlara Euromelanoma projesi kapsamında ücretsiz başvurabilir. 27 Mayıs’ta Bezmialem Vakıf Üniversitesi, Şişli Etfal, Bakırköy, Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastaneleri ile Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde hastalara ücretsiz muayene ve tüm vücut taraması yapılacak. Dermoskop cihazla ciltteki lezyonlar incelenecek.
- Ailesinde deri kanseri olanların hastalığa yatkınlığı artıyor. Bu nedenle riskli bir lezyonları yoksa bile bu kişilere yılda bir kere muayene olmalarını öneriyoruz.
“En önemlisi çocukları korumak”
- Erken teşhis kadar kansere neden olacak faktörlerden uzaklaşmak da çok önemli. Güneş cilt kanserlerinin bir numaralı sebebi. Aldığımız güneş ışığı derimizde birikiyor, atamıyoruz. Güneşe maruz kalma oranımız arttıkça deri kanseri riskimiz artıyor. Çocukları güneşten korumak ise çok daha önemli çünkü 10 yaşından önce geçirilen güneş yanıkları melanom için ciddi bir risk yaratıyor. Güneş yanıkları cildimizdeki DNA yapısını bile değiştiriyor.
- Güneşin kanserojen etkisinden korunmak için alınabilecek önlemler ise
oldukça basit. Güneş koruyucu sürmüş bile olsa hiç kimse
11.00 ile 16.00 saatleri arasında güneş altında olmamalı. En iyi kumaştan yapılmış şemsiye bile bizi en fazla yüzde 70 koruyabiliyor.
Suyun içinde olmak daha kötü
- Koyu renkler güneş ışığını geri yolladığı için tatilin ilk haftasında koyu renk giysiler giyinmek cilt kanserine karşı koruyuculuğu ciddi oranda artırıyor. UV geçirmeyen giysiler, ense bölgesini de kapatan şapkalar, 30 ile 50 faktör arası güneş koruyucularla iyi bir UV filtresi taşıyan güneş gözlüğü güneşin zararlarından korunmak için yararlanılabilecek en iyi ürünler.
- Bazı kişiler de “Ben güneşte oturmuyorum, denize ve havuza giriyorum” diyor. Oysa suyun içinde olmak maruziyeti azaltmıyor, aksine ikiye katlıyor. Çünkü kişi hem güneş ışınlarına hem de suyun yansımasından gelen ışınlara maruz kalıyor.
- Güneş ciltdi yaşlandırıyor. Güneşten iyi korunmuş 80 yaşındaki biriyle, sık maruz kalmış 50 yaşındaki birinin nüfus cüzdanına bakmadan hangisinin daha genç olduğunu anlayamazsınız. Ancak güneşin yararları da var. Örneğin D vitamini sentezi güneş sayesinde oluyor. Fakat saat 16.00’dan sonra giysilerle bile 45 dakika yürümek, D vitamini almak için yeterli. n