DERDODER Başkanı Canan Göztepe: “İki çocuğumu erken doğum sebebiyle kaybettim. Başka anneler bu büyük acıyı yaşamasın diye canla başla çalışıyoruz”
Dünya Prematüre Günü (17 Kasım) vesilesiyle, prematüre bebeklerin hayata tutunması için çalışmalar yürüten ERDODER (Erken Doğan Bebekleri Yaşatma Derneği) gönüllüleriyle buluştum. Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Güner Karatekin’den prematüre bebekleri ve erken doğumu önlemek için anne adayının nelere dikkat etmesi gerektiğini öğrendim. ERDODER Başkanı Canan Göztepe ise bebek ölüm oranının çok yüksek olduğu Mardin’de açtıkları yenidoğan yoğun bakım ünitesi sonrasında yaşanan gelişmeleri anlattı.
23 Nisan’da Karadeniz Bölgesi’nde de bir yenidoğan yoğun bakım ünitesi açmak istiyorlar. En büyük destekçileri etkinliklerine katılarak bağışta bulunan kişiler olacak. 27 Kasım Perşembe günü Grand Tarabya Otel’de Sibel Can’ın sahneye çıkacağı bir baloları olacak. Siz de miniklerin yaşaması için çabalayan bu ekibe destek vermek amacıyla bu baloya katılabilirsiniz.
Canan Göztepe(ERDODER Başkanı)
1981 ve 1983 yılında iki erken doğum yaptım.
İki çocuğumu da kaybettim. Bu benim için çok büyük bir acıydı. Başka çocuklar ölmesin ve başka anneler bu acıyı yaşamasın diye böyle bir dernek kurmak istedim. Arkadaşlarımın da desteğiyle dört sene önce Erken Doğan Bebekleri Yaşatma Derneği’ni kurduk.
“Mardin’de bebek ölüm oranı sıfıra yaklaştı”
Dernek olarak prematüre çocukların ailelerinden gelen yardım taleplerinin hiçbirini geri çevirmiyoruz. Çocukların özel ilaçları, fizik tedavileri, özel kıyafetleri, zihin geliştirici oyuncakları gibi devlet tarafından karşılanmayan ihtiyaçları konusunda ailelere destek oluyoruz.
Geçtiğimiz 23 Nisan’da Mardin Devlet Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım ünitesini açtık. İçinde el değmeden mama hazırlayan aletlerin bile olduğu, yüksek teknolojili cihazlarla donatılmış 400 metrekarelik bu yoğun bakım ünitesinden herkes ücretsiz olarak yararlanabiliyor. Bu üniteyi Mardin’de açmamızın sebebi bebek ölüm oranının orada çok yüksek olması. Şimdi Mardin’de bebek ölüm oranı sıfıra yakın. Çocuk bayramında onlara en büyük armağanı, “sağlıklı yaşam hakkını” vermek için her 23 Nisan’da yeni bir merkez açma kararı aldık. Bu merkezleri düzenlediğimiz kermes ve balo gibi organizasyonlardan kazandığımız paralarla yaptırıyoruz.
“Hastane açacağız”
Arada sırada prematüre çocuklara özel etkinlikler yapıyoruz. Prematüre bebek doğuran annelerin destek almaya ihtiyaçları oluyor. Bunun için bir psikoloğumuz var. Gelecekteki büyük projelerimizden biri de İstanbul’da tüm branşlardan uzmanların bulunduğu büyük bir çocuk hastanesi açmak.
“Doğumdan sonraki ilk dakikalar altın dakikalar”
Doç. Dr. Güner Karatekin (ERDODER Yön. Kur. Üyesi, Zeynep Kamil Kadın Doğum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Klinik Şefi)
Gebelikten doğuma 38’inci ile 42’nci hafta arasında geçilir. 22 haftadan önce doğan bebeklerin yaşama şansı yok. 23’üncü ile 37’nci haftalar arasında dünyaya gelen bebekler ise erken doğmuş, prematüre bebekler oluyor. Bebek ne kadar erken doğarsa, o kadar az gelişiyor ve bebeğin yaşam şansı azalıyor.
“Türkiye’de son yıllarda bebek ölümleri azaldı”
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2013 verilerine göre ülkemizde yılda yaklaşık olarak 1 milyon 300 bin doğum gerçekleşiyor. Bunlar arasında prematüre doğan bebeklerin oranı yüzde 12. Türkiye’de son yıllarda bebek ölümleri azaldı, oran binde 4.6’ya düştü. Gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda bu iyi bir oran.
Eskiden zor doğuma bağlı sebeplerle veya doğumdaki enfeksiyonlardan dolayı bebekleri kaybediyorduk. Şimdi bu sorunu yendik. Ama hâlâ bebeklerimiz ölüyor. Günümüzde ölümlerin yarısı bebeğin erken doğmasından kaynaklanıyor. Bebek anne karnında 38 hafta kalmazsa organlarının tam olarak gelişememe riski artıyor. Örneğin beyni tam gelişemiyor, kanama riski artıyor. Akciğerler gelişemiyor ve nefes alıp vermede sıkıntı yaşıyor, solunum desteğine ihtiyacı oluyor. Bağırsakları çalışmayabiliyor, damardan beslememiz gerekiyor. Böbrekleri gelişmediğinde diyalize girebiliyor.
Prematüre bebeklerde doğumdan sonraki ilk birkaç dakikaya altın dakikalar deniyor. Çocuğa bu evrede uygun bir ısıda, canlandırma işlemi yaparak beynine yeterli oksijenin gitmesini sağlıyoruz. Bu işlemler eksik yapıldığında bebek ölebiliyor veya yaşasa bile engelli kalabiliyor.
“Diyet yapmak ve sigara içmek riski artırıyor”
Gebelik döneminde anne adayının bebeğin gelişimine yetecek kadar (ortalama 11-12) kilo alması gerekiyor. Bu dönemde yapılan diyetler, anne adayının sigara içmesi veya sigara dumanına yoğun bir şekilde maruz kalması, çoğul gebelikler, ileri ve erken yaştaki doğumlar erken doğum riskini artırıyor.
Karatekin: “Anne adayı kendini suçlamamalı”
Anne adayının gebelik süresince yeterli oranda protein alması, şekerli gıdalardan kaçınması, yarım saatte 2-3 kilometre ilerleyecek tempoda günde 10-15 dakika yürüyüş yapması gerekiyor. Egzersizle dokulara daha fazla oksijen gittiği için bebek daha iyi gelişiyor. Stressiz bir hamilelik dönemi de çocuğun anne karnında geçirdiği süreyi artırıyor.
“Ölçüler takip edilmeli”
Tüm önlemlere rağmen bebek prematüre doğabilir. Bu durumda anne adayı kendini suçlamamalı. Mümkün olduğunca bebeğini sütüyle beslemeli. Anne sütü, bebeği enfeksiyonlardan ve dolaşım bozukluklarından korur. Prematüre bebeklerin doğum sonrası kilo, boy, baş çevresi ölçüleri dikkatlice takip edilmeli. Görme ve işitmeyle ilgili bir sorunu veya nörolojik bir rahatsızlığı olup olmadığına bakılmalı. Kalıcı bir sağlık sorun yoksa bu çocuklar 1-2 yaşlarında gelişimsel olarak yaşıtlarını yakalar.