Dr. Oya Yalçın: “Biofeedback ile vücudun bir etkiye karşı anında verdiği tepkileri görebiliyoruz. 10 bin datamız var. Elektrotlar takılıyor ve 3-4 dakikada bu 10 bin kayıtlı frekans vücutta taranıyor”
Doktor Oya Yalçın ile HAY Poliklinikte buluştuk. Yalçın; çocuklarda dikkat dağınıklığından erişkinlerdeki kilo problemlerine, kronik hastalıklardan alerjilere, romatizmal hastalıklardan cilt sorunlarına kadar birçok hastalık ve sorunun, teşhis ve tedavisinde kullanılan biofeedback yöntemini anlattı. “Dört dakikada on bin hastalık ve sorunu tarayan bu sistem ile kişilerin şikayetleri tek seansta da çözülebiliyor, beş veya on seansa da yayılabiliyor” diyen Yalçın; “Hastanın kalben ‘ben daha iyi olmak istiyorum’ demesi gerekli” diye ekliyor.
Biofeedback nedir?
Biofeedback; vücuttan geri bildirim almak demek. Bu yöntemde canlı dokuya frekans düzeyinde bir mesaj yollayıp onun algılama kapasitesini ifade eden bir geri dönüşüm sinyali alıyoruz. Aslında bu yöntemle, bir etkiye karşı vücudun anında ne kadar tepki gösterdiğine bakıyoruz.
Geri bildirimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sisteme kayıtlı yaklaşık 10 bin data var. Bu datalar hastalıkların titreşimsel imzaları. Bu sistem ile bu titreşimleri yakalıyoruz ve hastalıkları ortaya çıkarıyoruz. Aynı EKG’de hastalıklı frekansı görüp “siz kalp krizi geçirmişsiniz ya da sizin atriyal taşikardiniz var” diyebilmemiz gibi.
“Hastalığıyla ilgi çeken kişiler iyileşmeyi reddediyor”
Hastalığı tespit ettikten sonra nasıl tedavi ediyorsunuz?
Her frekansın nötrleyici bir frekansı da sistemde var.
Adım adım vücuda nötrleyici frekansları göndererek vücudun uyuyan enerjisi harekete geçiriliyor. Ama vücudun onu ne ölçüde kabul edeceği tamamen kişiye bağlı oluyor. Aslında cihaz değil, vücut, tedaviyi becerebildiği ölçüde kendi gerçekleştiriyor.
Öyleyse tedavideki başarı oranı da kişiye göre değişiyor...
Evet, modern tıptaki gibi şu verilince bu oluyor gibi bir oran yok. Bu, hastalığın teşhisinden tedavisine kadar kişiye özel bir uygulama. Tek seansta çözüme ulaştırdıklarımız da var. 5-10 seansta daha az yol kat ettiklerimiz de... Hastanın kalben “Ben daha iyi olmak istiyorum” demesi lazım.
Kişinin tedaviyi etkilemesine örnek verir misiniz?
Ameliyatlık bir fıtık vakası vardı. Ev temizliğinde çalışan biriydi. Ameliyat olursa yatacak ve işinden geri kalacaktı. Para kazanması gerekiyordu. İki seans yaptık ve toparlandı. Fıtığının geri döndüğünü MR ile de tespit ettik. Ama hastalığıyla ailesinin ve çevresinin ilgisini çeken kişiler iyileşmeyi reddedebiliyor.
“Sağlık risklerini öğreniyorlar”
Biofeedback; kimlere uygulanır ve seans ücretleri ne kadar?
Kalp pili olanlar hariç herkese uygulanabilir. Vücut ile sözsüz, titreşimsel düzeyde iletişim kurduğumuz bir sistem olduğu için bebeklere, hamilelere, çocuklara, erişkinlere, yaşlılara güvenle uygulanabiliyor. Tek seansı 550 lira ama beşli veya onlu paketlerle tek seans ücreti 450 liraya düşüyor.
Yaş grubuna göre talepler nasıl değişiyor?
Çocuklar daha çok; alerjiler, kilo problemleri, enfeksiyonlar için ve okul başarısını artırmak, konsantrasyonunu yükseltmek için getiriliyorlar. Büyük şehirde yaşayan ve çalışan insanlar pek çok hastalığın tetikleyicisi olan stres sorununu çözmek için ve kilo problemleri için geliyor. Yaşlılar da daha çok kronik hastalıklar, uykusuzluk problemi ve romatizmal rahatsızlıklar için geliyor. Sadece ileriye yönelik risklerini öğrenmek isteyen kişiler de; mevcut bir hastalığı olan, pek çok tedavi denemiş ama bir türlü çözüm bulamamış kişiler de bize başvuruyor.
“Yıllardır kabızmış, dört dakikada sebebini bulduk”
Senelerdir çektiği sıkıntıyı tek seansta çözdüğünüz hastalar oldu mu?
50 yaşında bir hastam vardı. Ömür boyu kabızlık şikayeti çekmiş. Gitmediği doktor, uygulamadığı yöntem kalmamış. Geldi ve tek seansta sorununu çözdük. Meğer süt duyarlılığı varmış. Süt ürünlerini kesin dedik ve o gün bugündür kabızlık şikayeti yok. Vücuduna marul dokunan, patates dokunan insan gördüm, kimin aklına gelir.
Bu yöntemin dünyada geçerliliği nedir?
Yaklaşık 17 yıl önce FDA onayı almış; Amerika, Almanya, Rusya gibi gelişmiş ülkelerde yıllardır uygulanan bir yöntem.
“Herkesin baş ağrısının, ülserinin sebebi kendine özel”
Bir hastalığın birçok sebebi olabiliyor, kaynağa nasıl ulaşıyorsunuz?
Öncelikle kişideki vitamin, mineral eksiklikleri aranıyor. Daha sonra hangi besinlere karşı duyarlılığı olduğu bulunuyor. Vücudun kimyasal faaliyetlerinde anahtar-kilit görevi üstlenen enzimleri taranıyor. Hastalığı besleyen duygu durumu veya düşünce kalıpları araştırılıyor. Kişinin fiziksel ve psikolojik durumunu bir arada taramak önemli çünkü herkesin kendine özel benzersiz sebepleri var. Ama doktorlar olarak yıllardır benzer hastalığı olan herkese aynı ilaçları veriyorduk. Halbuki, herkesin baş ağrısının ve ülserinin sebebi kendine özel. Yaşanmış travmaları tarayıp onlarla ilgili çalışmalar yapmak önemli.
Travmatik geçmiş, psikolojik sorunlar nasıl algılanıyor?
Rakamsal olarak ölçülüyor. 60’ın altındaki değerler vücudun artık uğraşacak halinin kalmadığı geçmiş yaşanmışlıkları gösteriyor. Belli ki o dönemde bir olay olmuş. Soruyorum, “A evet babam ölmüştü” diyor. 100 ve 120 üstü değerler de bugün vücudun uğraştığı problemli durumları gösteriyor. Bir hastam çeşitli şikayetlerle geldi. Ben de “Siz büyümek istemediğiniz için bunlar oluyor” dedim. Çok şaşırdı, “Bu sistem bunu nasıl anlayabilir?” dedi. Meğer okuduğu bölümden memnun değilmiş, bitirirse istemediği işi yapacak. Ama o resimle uğraşmak istiyor. Bu nedenle de büyümeyi ve okulu bitirmeyi reddediyor.