Yeni yıl dileklerimiz arasında olan mutluluk, başarı, huzur gibi isteklerin önkoşulu sağlıklı olmak. Sağlık gidince ne mutluluk kalıyor ne de başarı. Bu nedenle siz de uzmanların önerilerini dikkate alarak sağlıklı bir yıl geçirin...
eni yıldan ne bekliyorsun?” diye sorduğum herkesin ilk dileği sağlık oluyor. Mantıksız da değil çünkü ardından gelen mutluluk, başarı, huzur gibi tüm dilekler zaten sağlık olmadığında gerçekleşemiyor. Üstelik artık ne Dünya Sağlık Örgütü ne de biz zihinlerimizde sağlığı sadece “hasta olmamak” olarak tanımlıyoruz. Sağlık aynı zamanda bedenen, ruhen ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali içinde olmamız. Siz de 2015 dilekleri arasında sağlık olanlardansanız, daha önce uzmanlarla yaptığım röportajlardan derlediğim önerileri dikkate alın.
Yeni yıla nasıl girerseniz gerisi öyle geçer derler. Öyleyse 2015’e zinde bir başlangıç yapabilmek için yılın son günü, yılbaşı gecesi ve yeni yılın ilk gününde yediklerimize, içtiklerimize dikkat etmemiz gerekiyor. Beslenme uzmanı Hale Taşgın “Yılın son gününe sütlü veya meyveli yoğurtlu müsli ile zenginleştirilmiş, iyi bir kahvaltıyla başlayın. Öğle yemeğinizi sebze ve salata ağırlıklı yemeklerden oluşturun. Yılbaşı gecesi ise bol kestaneli ve bademli hindinin yanında bulgur pilavı yiyebilirsiniz” diyor. Taşgın yeni yılın ilk gününe de 1-2 bardak su ile başlamanın ve gün içinde bol limonlu su içmenin iyi bir ertesi gün detoksu
olacağını söylüyor.
Açlığınız duygusal mı?
Hemen diyet listesi beklemeyin. Belki de durduramadığınız yeme alışkanlığınız ruhunuzdaki açlıktan kaynaklanıyor. Psikiyatr, Prof. Dr. Nesrin Dilbaz “Kişi kızgınlık, öfke gibi duygularını bastırmak için yediğini fark edince ve duygularıyla yüzleşip onlarla baş etmeyi öğrenince yemekle ilişkisi de değişiyor” diyor. Öyleyse bu yılın ilk sorusu “Açlığım duygusal mı?” olabilir. Böylece bedeninizi diyetle zora sokmadan önce ruhunuzu doyurmayı deneyebilirsiniz.
Eğer bu soruyu “Benimki duygusal falan değil” diye cevaplandırıyorsanız, İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayça Kaya’nın uyarısını dikkate alın. Kaya “Hormonal düzensizlikler, insülin direnci, tiroid bezinin az çalışması, polikistik over ve D vitamini eksikliği kilo vermede direnç oluşturuyor” diyor. Yani doğru doktora test yaptırmaya... Eksikliğinizi ve sorununuzu bulup giderdiğinizde kilolar da hızla vücudunuzdan uzaklaşacak.
Kendinizi bunaltmayın
Yok, ben ille de beslenme önerisi isterim diyenleri de Prof. Dr. Canan Karatay ile baş başa bırakıyorum. Karatay “Kilo vermek ve yağlarından kurtulmak isteyenler akşam 19.00’dan sonra ağızlarına bir şey koymasın. Az ve sık yemek yerine günde iki, üç öğün beslensin ve doymadan sofradan kalksın” diyor.
Konu açılmışken bu yıl da her yıl gibi “Diyete başlayacağım” deyip bir türlü sürdüremeyeceğinizi düşünüyorsanız, diyetisyen Canan Aksoy’un size bir önerisi var: “Diyetinizdeki yasakları azaltın ve kendinizi bunaltmayın. Damak tadınıza uygun yiyeceklerden oluşan; esnek, bol alternatifli bir diyet listeniz olduğunda hayatınız boyunca o diyeti sürdürebilirsiniz.”
Çok egzersiz, az ilaç
Öyle bir şey yapayım ki sağlıklı yaşam için yapabileceğim en iyi şey o olsun diyorsanız sizin için bu yılın mottosu “Çok egzersiz az ilaç” olabilir. Peki hastalıkların çoğuna yakalanma riskimizi düşüren, kullandığınız ilaçların dozunu azaltmamızı bile sağlayabilen sporun doğrusu nasıl yapılır? Prof. Dr. Hakan Karpuz’a kulak verelim: “Spor haftanın en az üç günü, günde 30-45 dakika yapılmalı. Egzersiz temposu ise yaşa uygun maksimal kalp hızının (220-yaş) yüzde 60’ına ulaşılacak şekilde ayarlamalı. Örneğin ilaç kullanmayan,
40 yaşındaki birinin yaşına
uygun kalp hızı (220-40) 180’dir. Nabzını ölçtüğünde kişi
bu değerin (180) yüzde 60’ına denk gelen sayıyı (108) görmelidir.”
Ünlü koşu fizyoloğu Dr. Jason Karp da “Düzenli koşu sağlıklı yaşam için üretilmiş bir ilaç gibidir” diyerek mottonuz için bir spor dalı öneriyor: “Koşu kalp damar hastalıkları ve diyabet riskini azaltıyor. Koşan kişi kilo veriyor, daha seksi ve çekici oluyor.”
Trend yaşlanmamak
“Bu yıl kendimi güzel hissetmek istiyorum” diyenlerdenseniz formül basit; kendinizi idealize edilmiş kişilerle kıyaslamayın. Psikolog ve beden imajı uzmanı Dr. Ann Kearney Cooke “Kadınlar göbek, kalça ve basen bölgelerinin en hoşlanmadıkları yerleri olduğunu söylüyor. Çünkü ideal güzel kadına göre o bölgelerin daha sorunlu olduğunu düşünüyorlar. Oysa kadınlar kendilerini modeller gibi idealize edilmiş kişilerle karşılaştırmadıklarında kendilerini çok daha güzel hissediyor” diyor.
Estetik alanında ise trend yaşlanmayı durdurmak.
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Tunç Tiryaki “Estetik teknolojileri gelişiyor” diyor: “Eskiden ‘Sark da gel, toparlayalım’ dediğimiz kişilerin artık sarkmasına izin vermiyoruz.
35 yaşında koruyucu önlemlerini alan bir kişi
20 yıl boyunca 35-40 yaşları aralığında kalabiliyor. Üstelik geçmişte büyük operasyonlarla yapılan işlemler şimdi küçük dokunuşlarla halledilebiliyor. Bu nedenle yeni yılın trendi yaşlanmamak.” n
Spor zamanı
Parklardaki aletlerle kol çekmeden bacak açmaya, kol çevirmeden bacak itmeye pek çok hareketi yapmak mümkün. Ancak bireysel spor danışmanı Murat Bür “Parklardaki aletlerde direnç (ağırlık) olmadığından sakatlanmamak için hareketleri çok yavaş yapmak gerekiyor. İdeal bir egzersiz programı haftada beş gün, 30-45 dakikalık seanslardan oluşur. Egzersiz programını oluştururken de herkes doktoruna danışmalı” diyerek uyarıyor.
Sanat terapisi
“Yeni yılda ruhumu da yenilemek istiyorum” diyorsanız sanat terapisinden yararlanabilirsiniz. Sanat terapisti Talyaa Vardar “Müzik, resim gibi sanat terapisi metotları; tatminsizlik ve tıkanmışlıktan yakınan kişilerin, ilişkilerinde sürekli sorun yaşayanların ve hayatı istedikleri şekilde yaşayamadıklarını düşünenlerin mutlu hissetmelerine yardımcı
oluyor” diyor.
2015’te mutlu bir cinselliğin kapılarını aralamak isteyenlerdenseniz bu yıl kendinizi ve partnerinizi özgürleştirin. Uluslararası Cinsel Sağlık Kongresi’nde sorunlarını çözmek isteyen çiftlerin özgürce konuşması, yeni şeyleri denemekten çekinmemesi, istemedikleri şeyleri zevk almadan yapmak yerine reddetmesi gerektiği konuşuldu. Eşcinsel çiftlerde ise gizli homofobinin tedavi edilmesiyle erken boşalma, cinsel isteksizlik gibi sorunların kendiliğinden çözüldüğü açıklandı.