Türkiye çok partili demokrasiyle nasıl tanıştı?
Malum...
Çok partili rejime Demokrat Parti’nin 1946 yılında kurulması ve 1950 seçimlerinde iktidara gelmesiyle geçildi.
Daha doğrusu ‘görünüşte’ öyle oldu.
DP’nin iktidara gelişi bir “halk hareketi” veya “halkın karşı devrimi” gibi ifadelerle tanımlanmıştı ama...
Yola hiç de öyle çok sesli bir demokrasi özlemiyle çıkılmamıştı.
DP’nin çatısı, 1946 yılında, Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu’na baş kaldıran toprak ağaları tarafından çatıldı.
Önderliği Celal Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan, Fuat Köprülü yapıyordu.
Bu hareket... Tek parti yıllarında yorgun düşen, istediğini alamayan halk katmanlarını, büyük çiftçiyi, sanayiciyi, esnafı, tarikatları, dini grupları, saltanat özlemcilerini “demokrasi” sloganı altında bir araya getirdi.
Arkalarında da 1946 yılında Missouri’nin İstanbul ziyaretiyle Türk siyasi hayatına giren ABD vardı.
Cumhuriyet Halk Partisi’ne karşı halk hareketi gibi gelişen mücadele aslında cumhuriyet değerlerine karşı mücadele olup demokrasi bayrağı altına gizlenmişti.
Sağ siyaseti genelde bu iç ve dış sermaye güçleri dizayn etti.
Halkın iradesini de onlar biçimledi.
DP’den sonraki iktidarlar önemli ölçüde bu yapılanmanın uzantısı oldu…
Uzun sözün kısası...
Bugün demokrasi diye adlandırdığımız düzenin özünde demokrasi mücadelesinden çok Cumhuriyet değerleri üzerindeki çatışma vardır.
CHP eski saf rolünü çoktandır terk ettiyse de Atatürk ve Cumhuriyet’i savunan kitleler bayrağı teslim etmemiştir. Mücadele sürüyor.
HRİSTO
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, ABD’ye resmen davet edildi ve Başkan Joe Biden tarafından Beyaz Saray’da kabul edildi.
Beyaz Saray’da ağırlanan son GKRY lideri, 1996 yılında Glafkos Klerides olmuştu.
CHP’nin Dış Politika Danışmanı Namık Tan, Türkiye’nin her platformda Hamas’ı savunmasının son gelişmeleri hızlandırdığı görüşünü savunuyor.
ABD ile GKRY arasında kısa süre önce ikili savunma işbirliği ile stratejik diyalog anlaşmaları da imzalandı.
Son gelişme, ABD’nin Yunanistan’la ilişkilerinde son yıllarda ortaya çıkan yakınlaşmayla eş zamanlı meydana geliyor.
GKRY, ABD Başkanı Biden tarafından ABD’nin “NATO Harici Önemli Müttefiki” (MNNA) ilan edilmeyi bekliyor. Bunun hazırlıkları bir süredir yapılıyor. Akdeniz’de strateji KKTC’nin aleyhine gelişiyor.
İHRACAT
Son bir iki haftalık ihracat haberleri...
- Türkiye’den Avusturya’ya ihraç edilen armutlarda izin verilen limitlerin 5 katı diflubenzuron maddesine rastlandı.
- Türkiye’den Letonya’ya ihraç edilmek istenen narlarda izin verilen limitlerin 10 katı acetamiprid maddesi tespit edildi.
- Türkiye’den İtalya’ya ihraç edilmek istenen Antep fıstıklarında limitin 7 ila 9 katı oranında aflatoksin bulundu.
- Türkiye’den Yunanistan’a ihraç edilen kuru kayısılarda izin verilen limitin 2 katı sülfür dioksit bulundu.
- Türkiye’den Romanya’ya ihraç edilerek satışa sunulan çeri domateslerde limitin 10 katı Indoxacarb bulundu.
Çok soruldu, bir kez daha soralım…
İçinde böcekleri öldüren kimyasallar bulunan bu ürünler iç piyasaya verilmiyorsa ne yapılıyor?
Türkiye’nin karalanmaması için bir çözüm yok mu? Bu ürünleri ihraç etmeden önce kontrolden geçirecek bir mekanizma kurulamıyor mu?
TÜRKÜM
Atatürk’ün 10. Yıl Nutku “Türk Milleti” diye başlar...
“Kurtuluş savaşına başladığımızın 15’inci yılındayız. Bugün cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!” diye devam eder...
Ve şöyle sona erer:
“Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
Ne mutlu Türk’üm diyene!
Yabancı sermayeli bir banka kısa bir tanıtım filmi hazırlamış...
Filmde iki çocuk konuşuyor...
Cumhuriyet’i anlatıyorlar.
Ve film şöyle bitiyor:
“Ne mutlu...”
Sözün devamını koymamışlar.
Anlaşılan...
101. yılda bazılarına,
‘Türküm’ demek zor geliyor...
★★★
Beşiktaş takımı bayram öncesi Galatasaray ile yaptığı maçtan yenik ayrıldı.
Teknik direktör Van Brockhurst hakem kararlarına tepkili ve üzgündü.
Ancak maç sonrasında röportaj verip giderken aniden geri döndü ve dedi ki:
“Hayatta futboldan daha değerli şeyler vardır. Yarın, bu ülke için o özel günlerden biri. O günü güzel bir şekilde kutlayın.”