İşin uzmanı olsun ya da olmasın spor ve siyaset, herkesin konuşma hakkını kendinde gördüğü iki alandır. Aslına bakarsanız ikisi de iç içedir.
Spor ülkenin bütününü ilgilendirir. Sağlık için, eğlence için, kazanç için spordan yararlanmak mümkündür. Sporun çeşitli branşları ülkenin can damarını oluşturur. Siyasiler de vatandaşlara ulaşmak için spor kanallarını kullanır. Spor bazen propaganda bazen de ekonomik çıkarlar sebebiyle kullanılır.
***
Aslında sözü şuraya getireceğim. Malum seçimlere 2 aydan daha az zaman kaldı... İzmir sporda bir dönem ülkemize damgasını vurmuş asırlık çınar kulüpleriyle adından çokça söz ettirdi. Profesyonel Futbol Ligi’nin kurulduğu 1959’da 4 takımla (Altay, Göztepe, İzmirspor, Karşıyaka) temsil edilen İzmir, daha sonra Altınordu’nun da katılımıyla ilk yıllarda zaman zaman 5 takımla Süper Lig heyecanı yaşadı. Peki daha sonraki çöküş niye başladı?
Bu hazin durumlara neden düşüldü?
Bu takımların hepsinin birer stadı vardı ama İzmir tesis yönünden ilerleyeceğine tam tersi olarak geriledi. Kulüpler statlarını kaybetti. Stat sorunu nedeniyle yaşanan göçebelik takımların performansını da etkiledi ve düşüş sürdü.
İzmir’in kanayan yarası haline dönüşen statlar konusunda Alsancak ve Göztepe Stadı’nın inşaası sürüyor. Karşıyaka Stadı’nın yapımına engellemeler nedeniyle hala başlanamadı. Atatürk Stadı tribünlerinin uzaklığı nedeniyle futbol için uygun değil.
***
Kulüpler uzun yıllar dış transfere hesapsız paralar harcadıkları için zor günler yaşıyor. Şimdi transferin önünü açamadıkları için zorunlu olarak altyapıya, gençlere yöneldiler. Aslında doğru olanı bu.
Seyit Mehmet Özkan olmasa Altınordu da amatörde olurdu. İzmirspor amatör kümenin dibine kadar indi. Stat çilesi, bir zamanlar Atatürk Stadı’nda oynayan A Milli Takımı’nı hem İzmir’den uzaklaştırdı, hem de futbolseverleri 10 yılı aşkın süredir ay yıldızlı ekibe hasret bıraktı.
***
Kısacası meşin yuvarlağın topraklarımıza ilk girdiği yer olan, futbolumuza önemli isimler sunan, bir zamanlar ülkemizde ilk kez Göztepe ile Avrupa’da yarı final sevinci yaşayan 3. büyük kentimiz İzmir kulüpleri hizmet bekliyor.
Artık sahipsiz bırakılmak istemiyorlar. Önümüzde yerel seçimler var. Partilerin aday adayları belirleme süreçleri tamamlandı ve adaylar tam gün sahada halkın arasında geziniyor, vaatlerde bulunuyor.
En dikkat çekici projeler ve vaatler arasında statlar konusu başı çekiyor.
Her adayın ortak paydası İzmir’in statlarının bir an evvel bitirilmesi. 31 Mart’taki seçimlerde kente milletvekili, ülkeye başkan ya da cumhurbaşkanı seçmeyeceğiz. Sadece; belediyelere başkan seçeceğiz. Bu seçimi yaparken hizmet eden isimleri göz önüne alacağız, hangi siyasi partiye mensup olduğuna değil.
Bir çok adayla görüşmelerimizde mutluluk verici sözler duyuyoruz.
Umut ediyorum ki seçimden sonra verilen sözler sadece vaatte kalmaz, hayata geçirilir ve İzmir eskisi gibi sporda da yükselişe geçer.