Oyuncu yetiştirmek ve altyapı sorunları, futbolumuzun geçmişten günümüze dönem dönem kendisini derinden hissettiren bir yarası olmuştur.
Yetiştiricilik mevzubahis olduğu zaman ise Buca adı sıkça zikrediliyor ve akla geliyor.
1928 Bucaspor, Başkan Cihan Aktaş önderliğinde yeni bir oluşum içine girerek eski kimliğinden daha öteye gidecek. Yepyeni yüzü ile karşımıza çıkacak ve Türk futbolunun yarasına merhem olacak.
Bir zamanlar Bucaspor oyuncuları keşfeden, gelişimlerine katkıda bulunan, yıldızını parlatan ve vitrine koyan bir takımdı...
Geçmişte günü kurtarma planları ve yanlış transfer politikaları yapan yöneticiler yüzünden bu profilden uzaklaşan sarı lacivertliler, Başkan Aktaş’ın düğmeye basmasıyla yeniden hayat bulacak diye ümit ediyorum.
Hafızalarımızı biraz zorlayıp geçmişe döndüğümüzde, Fenerbahçe, ardından Roma’ya kadar uzanan Salih Uçan’ın, Bucaspor altyapısından yetişen, buradan Altınordu’nun çeşitli yaş kategorilerinde futbol oynadıktan sonra Başakşehir ve Roma’da başarılarına başarı katan Cengiz Ünder’in, yolu Buca’yla kesişen ve merdivenleri hızla çıkarak Almanya’da Freiburg, İngiltere’de Leicester gibi kulüplerde oynayan Çağlar Söyüncü’nün, Altınordu ve Fenerbahçe formalarını giydikten sonra Belçika’nın Westerlo takımında ülkemizi başarıyla temsil eden Berke Özer’in, Gençlerbirliği, K. Erciyesspor, Hacettepe, Erzurum derken son durağı Galatasaray olan 25 yaşındaki yetenekli oyuncu Taylan Antalyalı’nın ve son olarak Fenerbahçe’nin büyük bir ısrarla transfer ettiği Barış Sungur’un köklerinde Bucaspor var. Onlar Türk futboluna armağan edildiler.
Tabii liste yalnızca bu kadarla sınırlı değil. Ozan İpek, Emre Güral, Umut Gündoğan, Sercan Kaya, Abdülkadir Özgen, Alpaslan Erdem, Okan Alkan, Hasan Kabze gibi Türk futboluna damga vurmuş oyuncular ya Buca altyapısından yetişmiş ya da yolları Buca’yla kesişerek kariyerlerine ivme kazandırdılar.
Yani demem o ki Buca yalnızca futbolcu yetiştirmiyor, aynı zamanda yetenekli isimleri Türk futbol piyasasına kazandırmada başrol oynuyor. Bu çatı altına giren isimler ise kendilerini yeniden keşfediyor.
2007 senesinde akademi haline gelen Buca altyapısı, Türkiye’ye yeniden örnek olmak için geri sayıma başladı. Bu noktada başkanın yanı sıra, altyapı antrenörlerinin de çok değerli olduğunu söylemeden geçmek olmaz. Bu isimlerden bir tanesi, akademi direktörü görevini üstlenecek olan Serdar Sabuncu. İzmirli olan Sabuncu, İzmirspor, Göztepe, Altay, Altınordu, Bucaspor, Balçova Yaşamspor, Erzincan, Medipol Başakşehir’de görev almış bir isim. Hem İzmir’i biliyor hem de kariyerli bir isim.
Anlaşmaya varılan diğer isimler de akademiye çok şey katacak kuşkusuz.
Bucaspor, 5 yıl içinde Türk futboluna damgasını vurmayı amaçlıyor.
Başkan Cihan Aktaş’ı hem yaptığı hamleler hem de Türk futboluna katkılarından dolayı tebrik ediyorum. Futbol ekonomisinde daralmaya gidilen ve altyapının eksikliğinin hissedildiği bu dönemde böylesine cesur bir adımı herkes atamaz. Buca, var olan gücünün üstüne ekleyerek yine birçok gencin yetişmesine vesile olacak. İzmir’in ve Türk futbolunun parlayan yepyeni yüzü olacaktır.