Göztepe 90. dakikaya 2-0 yenik girdiği deplasmanda Şanlıurfaspor’la 2-2 berabere kaldı. Göztepeliler sevinsin mi, üzülsün mü bilemedim. Göztepe’nin son 3 maçında da son dakikalarda inanılmaz şeyler oluyor. Altınordu ile oynadıkları maçta son dakikada rakiplerinin son atağında top direkten dönerken, tribünlerin gözlerini kapattığı anda ‘Çaat’ diye bir ses çıkmıştı. Bir hafta sonra Balıkesir maçında bu sefer top ağlarla buluşmuştu.
Göztepe’nin elinde büyük avantaj var. Bugün Göztepeliler birlik olup, takımlarına sahip çıkmalı. Madem 90’da 2 golle geriye dönüş oldu, bu fırsat iyi değerlendirilmeli. Bu iş, sadece sevgili Başkan Mehmet Sepil’in elini taşın altına sokmasıyla, futbolcular, teknik kadronun performansıyla olmaz. Büyük Göztepe camiası artık kenetlenmeli. Göztepe’de parola sen-ben yok Göztepe var’’ olmalı. Şampiyonluğa oynayan takımın taraftarı olarak 6500 kişilik Bornova Stadı’nı artık doldurun..
Beyaz Atiba’nın farkında mısınız?
Altay’ın genç savunma oyuncusu Atakan Çankaya büyük yetenek. Atakan geleceğin yıldızı ama bizim İzmir spor medyası bu yeteneği göremezken, Beşiktaşlı eski yönetici Sinan Vardar her konuşmasında Atakan Çankaya’ya dikkat çekerek bu futbolcudan geleceğin yeteneği olarak bahsediyor. Vardar, geçtiğimiz gün bir spor Gazetesi’nde uzun uzun Atakan’ı anlattı ve bu futbolcunun ‘Beyaz Atiba’ olduğunu yazdı. Sinan Vardar’ı tanırım. Kendisi, futbol profesörüdür diyebilirim. Kolay kolay futbolcu beğenmez! Acaba Altaylı yöneticiler geleceğin yıldız adayı bir futbolcuya sahip olduklarını biliyorlar mı? Sahi Türkiye’de böylesine zor bir mevkide mücadele eden bir futbolcunun fiyatı ne kadardır acaba? Bakın Sinan Vardar’ın bu reklamı sonrası Atakan Çankaya’nın fiyatı en azından 2 milyon Eurodur. Bundan az parayla transfer edilirse bu Altaylı yöneticilerin başarısızlığıdır. Türkiye’de Fenerbahçe’nin ve Galatasaray’ın hala çare bulamadığı bir mevkiden bahsediyoruz. Altaylı yöneticiler Atakan’ı iyi bir fiyata satıp, sonra Beylerbeyi’ne gidip Sinan Vardar’ın elini öpmeli.
İlaç gibi adam
Altınordu ligin devre arasında radikal revizyona girerken, şüphe bu takımın küme düşebileceği şeklindeydi. Kırmızı-Laciverli takım, 3 maçlık bocalama döneminin ardından arka arkaya galibiyetlerle Play Off’u zorlamaya başladı. Öncelikle şunu söyleyim; takıma ağabey olarak transfer edilen Hasan Kabze, Altınordu’ya ilaç gibi geldi. Kabze saha içinde ve saha dışında örnek hareketleriyle birkaç maçta takımın liderliğini ele almış durumda. Dikkat ediyorum, Altınordu’nun genç isimleri ona büyük saygı duyuyor. Doğrusunu söylemek gerekirse, ben Altınordu’nun zor dönemi böylesine kolay geçirebileceğini tahmin etmemiştim. Keşke Kabze veya onun gibi tecrübeli bir isim, daha önce gelseydi diye düşünmeden de edemedim