Altınordu gerçeği!

Dünyanın 10 yaş kategorisindeki en büyük futbol turnuvası olan U10 Champions Trophy, 16-18 Haziran günleri arasında 1000 takımın katılımıyla Avusturya’da yapılacak.

***

Altınordu’nun doğrudan katılacağı bu dev organizasyona, Türkiye’den gidecek olan ikinci takımı belirlemek üzere, geçen hafta sonu Selçuk’taki Altınordu İsmet Orhunbilge Tesisleri’nde iki gün boyunca renkli görüntüler yaşadık ve zamanı futbolla dopdolu geçirdik.

***

Kırmızı lacivertli ekibin organize ettiği U10 Champions Trophy Ön Elemesi’ne Türkiye’nin dört bir köşesinden tam 40 takım katıldı. Güzel bir hava ve atmosferdeki maçlarda miniklerin bu heyecanına ve coşkusuna, tribündeki aileleri de ortak olunca, ortaya çok güzel bir tablo çıktı.

***

Altınordu kulübünün “Özkaynak” modeliyle, futbolda her şeyden biraz yapan, ancak hiçbir şeyi tam yapamayan, futbolcu yapısını değiştirip, verdiği eğitim ve öğretimle sadece futbol öğreten değil, hayata hazırlayan ve yol gösteren yapısıyla, bu toprakların çocuklarına örnek bir futbol kulübü olarak dünya futbolunda da her geçen gün tanınması ve değer bulması tesadüf değildir. Çünkü, yukarıda anlattığım gibi futbol adına çağdaş eğitim ve doğru tespitleriyle bu düşünceyi hak ediyor.

***

Hani derler ya hep, ben sadece gördüğüme inanırım ama iz bırakanlar, hedef yolculuğunda zirveye çıkanlar, kısacası başaranlar inandığını görürler.

Başarılı insanların ortak özellikleri, amaç belirlemek ve geçmişin prangasından kurtulma becerileridir.

***

Bu modelin baş aktörü Seyit Mehmet Özkan’ı tebrik etmemek büyük haksızlık olur. Çünkü, bu gönül işini bilgi, teknoloji ve geleceğe doğru yatırımla taçlandırıyor.

Altınordu, önümüzdeki hafta sonu ise Avrupa’nın en prestijli turnuvaları arasına girmeyi başaran U12 İzmir Cup’ı düzenleyecek. Avrupa’nın ünlü ekipleri Krasnodar, Sparta Prag, Slavia Prag ve Dinamo Zagrep ekipleri, ülkemizde mücadele edecekler.

Şimdi eski futbol zihniyetinden duyar gibiyim, “12 yaşındaki çocuklar bu turnuvada oynasa ne olur, oynamasa ne olur” ifadesini... İşte Seyit Mehmet Özkan’ın bakış açısı ile hiçbir şey yapmadan sahiplenme zihniyeti arasındaki fark budur. Teşekkürler Seyit Mehmet Özkan...