Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Otomotiv tarihinin önemli modelleri arasına adını yazdıran, “liderlerin otomobili” olarak nam salan Mercedes 600 Pullman, bugün bile “Haaarikaa” denilebilecek pek çok özelliğe sahipti...

O biiiirr başyapıt

Dünyada bugüne kadar üretilmiş, (iyisiyle-kötüsüyle) dikkat çekici pek çok otomobil var. Ancak bir “başyapıt” ya da “heykelsi otomobil” dedirtecek cinsten olanlar bir hayli sayılı. Hele de dünya liderlerini taşımak üzere özel olarak üretilmiş, bugün bile bahsedildiğinde “Haarikaymışşş yaw!” dedirtecek özelliklere sahip olanlar neredeyse iki elin parmaklarını geçmez... Tıpkı Japonların Toyota Century modeli, Rusların ZIL, İngilizlerin Rolls Royce ya da Amerikan başkanlarının farklı markalardaki özel limuzinleri gibi... 

Haberin Devamı

60 yaşına basan, 1963’ten 1981’e kadar üretimde kalan “Süper Mercedes” lakaplı 600 Pullman, daha tanıtıldığı ilk yıl büyük sükse yapmış, markanın sadece Almanya değil tüm dünyada kendisinden söz ettirmesini sağlamıştı. 190E’nin de tasarımını yapan Bruno Sacco ve arkadaşlarının elinden çıkan 600 Pullman W100, aynı zamanda Mercedes’in büyük, ünlü ve üst düzey insanlara hizmet eden araçlar üretme geleneğini yeniden canlandırmıştı.  

8 yıllık bir çalışma sonrası 1963’te Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılırken, kataloğunda “Süper Mercedes” ifadesinin yer alması kesinlikle bir tesadüf değildi. 6.5 metre uzunluğun yanı sıra 3 tona yakın ağırlığa sahip bu simsiyah araç, o döneme göre devasa sayılabilecek lastik ve jantlarla donatılmıştı.  

O biiiirr başyapıt

Mükemmeliyetçi yaklaşım 

O dönemde sadece tasarımıyla değil, kullanma şansı bulabilen gazetecileri yol tutuşu ve konforuyla da hayran bırakan 600 Pullman, mükemmeliyetçi bir yaklaşımla geliştirilip üretilmişti. Bu yüzden bazı gazeteciler “Onu gördüğünüzde, ellerinizi cebinizden çıkarma hissi uyandırıyor” demişti. Binek Otomobil Tasarım Grubu’nun başında bulunan Rudolf Uhlenhaut, bu otomobilin ortaya çıkışı sırasında 3 önemli öncelik belirlemiş ve bunlara azami şekilde özen gösterilmesini istemişti: Maksimum yolcu konforu, en üst düzey güvenlik ve inanılmaz perfomans... 

Haberin Devamı

Bu konular, aslına bakarsanız markanın özellikle İkinci Dünya Savaşı öncesi ürettiği makam araçlarında dikkat ettiği unsurlardı ancak sonraları unutulmuş yahut ihmal edilmişti. Süper Mercedes, İkinci Dünya Savaşı sonrasında liderlerin “kendisini gösterme” hislerine hitap edecek şekilde yapılmıştı. Yani liderler, bu araçla insanların arasından geçerken kendilerini halklarına rahatça gösterebileceklerdi. Özellikle de otoriter liderler... Büyük camlar, çok geniş iç mekan, bu nedenle tercih edilmişti. Hatta 600 Pullman’ın bu amaçla “yarı cabrio” olarak da nitelenebilecek, sadece en arka yolcu kısmı açılabilen “landaulet” versiyonları da üretildi. Ancak tam cabrio modeli yapılmadı. Sadece bir adet, o da 1965 yılında prototip olarak banttan indi, ancak bir lidere verilmedi.  

O biiiirr başyapıt

Otomobilin yolcu kısmı, aracın uzunluğu sayesinde bir hayli genişti. İsteğe bağlı olarak, ortada ters konumlandırılmış iki adet koltuk daha bulunabiliyordu. Bu genişlikten, arada paravan bulunan versiyonlarında bile, sürücü de nasibini alıyordu. Nitekim İngilizlerin sürücüye eziyet çektiren limuzinleri gibi değildi.  

Haberin Devamı

O biiiirr başyapıt

Sessizlik ve konfor 

600 Pullman, yolcularına hayli yumuşak, konforlu ve sessiz bir yolculuk vaat ediyordu. 6.3 ve 6.9 litrelik devasa motorlar bile, bu sessizliği bozamıyor, arkada oturanlar dünyadan izole edilmiş bir ortamda yol alıyordu. Zira sessizlik, bu otomobilin bir mottosu gibiydi. Bu konfor, televizyonla da taçlandırılmıştı ki, liderler yolda giderken haberleri izleyip güncel gelişmelerden haberdar olabilsinler. Oldukça konforlu süspansiyon sistemi, tümsekleri ve çukurları adeta yutarken, klima ve kalorifer de, işlerini son derece sessiz yapmak üzere geliştirilmişti. Aynı şekilde, o dönem elektrikli mekanizmaların ses yapabileceği ve ekstra akü gerektireceği düşünüldüğünden, Mercedes mühendisleri, tüm camların ve sunroofun yanı sıra bagaj kapağının açılması, koltukların ileri-geri hareket ettirilmesi gibi fonksiyonları hidrolik mekanizmalarla sessizce halletmişlerdi. Ayrıca süspansiyon sistemi ve el freninin devreden çıkarılması da hidrolikti. Bu hidrolikler, otomobilin neredeyse 50 HP’lik gücüne mal oluyordu... Sırf bu yüzden 250 HP’lik motoru da modifiye edilmiş, yeni bir otomatik şanzıman geliştirilmişti.  

Mercedes makam otomobili efsanesi 600’ün üretim adetleri konusunda farklı bilgilere rastlamak mümkün. En bilineni, 1981’e kadar toplamda 2 bin 677 adet üretildiği. 2 bin 190 adedi kısa şasili Saloon versiyonu olurken, 304 adedi Pullman, 124 adedi 6-kapılı Pullman ve 59 adedi de yarı cabriolet olan Landaulet versiyonu. Pullman versiyonundan bir adet de, bir zamanlar Türkiye Cumhuriyeti’nin farklı cumhurbaşkanlarına hizmet etmişti.