Bir gece önce evinden, cebindeki borç senetleriyle çıkmış yarışta iyi derece yaparak bunların bir kısmını ödemeyi hayal etmişti. Amerikan NASCAR yarışlarında ilk zaferini elde etmesine rağmen, kupasını alamadı, birincilik kürsüsüne çıkamadı, kraliçeyi öpmesi istenmedi!..
Florida’nın Jacksonville kentindeki yarış için evinden çıkmaya hazırlanıyordu Wendell Oliver Scott... Ancak kafası ve cebi, ödenmesi gereken faturalar nedeniyle doluydu. Özellikle de son ödeme tarihi geçen ev taksiti yüzünden. Zira banka ona tebligat göndermişti bu yüzden... Para bulması ve bu cendereden çıkması gerekiyordu. Çıkmadan önce de “Ne yapabilirim?” diye geçirdi içinden... “Belki otomobilimi limitlerine kadar zorlayabilir, dikkatli bir şekilde finişe varabilirim. Şayet yarışta 400 dolar kazanabilecek bir pozisyonda yer alabilirsem, o zaman en azından borçlarımın bir bölümünü ödeyebilirim belki!”
Scott Virginia’nın Danville kentinde doğmuştu. Daha çok iplik tesisleri ve tütün işletmeleriyle dolu olan kentte, kendisini bu işlerden uzak tutmuştu Scott. Babası, durumu iyi aileler için şoförlük yapıyordu. Dolayısıyla genç yaşlardan itibaren babasından otomobil mekaniği ve tamiriyle ilgili bilgiler almıştı.
Ek işler yapmıştı!
Yarış yapmak ise, onun tutkusuydu. Mahallede beyaz çocuklara karşı bisikletle yarış yapıyordu. Liseden mezun olduğunda ise önce taksi şoförlüğüne başlamış, ardından da 2. Dünya Savaşı sırasında orduda mekaniker olarak görev yapmıştı. 1943’te evlenmiş ve 7 çocuğu olmuştu.
Savaş sonrası dönen Scott, kendisine bir tamirhane açtı. Ancak yeterli kazanamıyor ve ek işler yapmak zorunda kalıyordu. O dönemdeki yasak nedeniyle popüler olan “gece yarısı içki teslimatı” işine de girmişti ek kazanç için. Zira hızlı ve iyi araç kullanan sürücüler, modifiye edilmiş performanslı araçlarla viski sevkiyatlarında görevlendiriliyordu. Sadece bir kez polise yakalandı 1949’da ve 3 yıl denetimli hapis cezasına çarptırıldı. Ancak paraya ihtiyacı vardı ve bu işe devam etti.
Jacksonville yarışı için birkaç saatlik bir antrenman yapmış, bulabildiği yeni parçalarla aracını toparlamıştı. İki yakın arkadaşı, kardeşi ve oğlundan oluşan “gönüllü servis ekibi”, yarış araçlarından çok fazla anlamasa da, onun yanında olmak için gelmişti. Birlikte 700 km’ye varan bir yol yapacaklardı. Nitekim o yıllarda halen bir siyahinin tek başına seyahat etmesi pek de güvenli değildi. Başkan John F. Kennedy öldürüleli 8 gün olmuş, 11 ay önce de siyahi Amerikalılara yönelik infazlar gerçekleştiren Ku Klux Klan, bombalı eylemde kilisede bulunan 4 siyahi kız öğrenciyi katletmişti.
Büyük risk aldı
Gece yarısı çıktıkları ve Ku Klux Klan’ın protesto gösterileri düzenlediği güzergahlardan da geçtikleri yolculuk, tam da sıralama turlarından kısa bir süre önce sonlanmıştı. Arkadaşları Scott’a otomobili römorktan indirmek için yardım etmiş ve zorla yetiştirmişti.
Jacksonville’deki Speedway Park pisti, oldukça köhnemişti. Sahibinin asıl işi bu değildi ve kazandığı paralara rağmen pistin bakımlarını yaptırmamıştı. Scott, bozuk bir zeminde yarışacaktı. Sıralama turlarına çıktığında, ilk virajlardan itibaren kendisini kötü hissetmeye başladı. Nitekim aracı, bozuk pist zemininden dolayı sürekli olarak istemsiz hareketler yapıyor, yol tutuş problemleri yaşıyordu. Buraya ön sıralarda olmaya gelmişti ancak 17 ya da 22. sırada yer alacaktı. Bir kumar oynayıp, aracının süspansiyonunu yumuşatmaya karar verdi. Bunun için her bir tekerlekte bulunan ikişer amortisörden birini çıkarttı... Sonuçta ön sıralarda start almaya hak kazanmıştı.
Scott, ilk yarışına Virginia’daki yerel pistlerde, 1947’da başlamıştı. Daha sonrasında NASCAR’a adım atan Scott, 1961’da Buck Baker’dan bir Chevrolet satın aldı. Ancak yeterli para ve desteği olmadığından, sürekli olarak yarışlara katılamıyordu. 1963’te başka bir araç almış ve 15. sırada finiş görmüştü.
1 Aralık 1963 günü yarış başlamıştı. Scott, amortisörler konusunda verdiği kararın kendisine düşündüğünden daha fazla yarar sağladığını gördü. Nitekim diğerleri sert süspansiyonlar ve çukurlar nedeniyle sürekli savruluyor, aracı toparlamak isterken de hız kaybediyordu. Scott ise çukurlara rağmen gayet rahattı.
Zafere doğru gidiş
Wendell Scott’ın rakipleri bir bir aksilikler yaşamaya ve yarış dışı kalmaya başlamıştı bile. Hatta birinci durumdaki sürücü, bir başka araçla çarpışmış ve yarış dışı kalmıştı. İkinci durumdaki Buck Baker da hararet problemleri nedeniyle birkaç kez servis alanına girmek zorunda kalmıştı. Scott’ın keyfi yerindeydi...
25 tur sonra ilk sıraya Richard Petty yerleşirken, kendisi de ikinciliğe yükselmişti. Birinciyle arayı sürekli kapatıyordu. Bu arada Petty yavaşlamaya başlamıştı, çünkü direksiyonla ilgili problem yaşıyordu. Ve nihayetinde Scott, birinciliğe yükseldi. Yarış sırasında sürekli olarak sonuç tahtasının önünden geçerken kimin birinci olduğuna dikkat ediyordu Scott ancak kendisini öne geçtiğinde birden bu tahtanın karartıldığını fark etti. Yine de umursamadı bu durumu ve devam etti. Son tura girerken bir gariplik sezdi. Nitekim bayrak sallaması gereken görevli, kendisinin geçişini izliyor ama hareket etmiyordu. Bir tur daha attı, durum yine değişmemişti. Son turu attığında ise damalı bayrak sallandı... Kendisi değil, Buck Baker için sallanıyordu. Scott ikinci. Smith üçüncü sıradaydı.
Kraliçeyi öptürmediler
Wendell Scott, buna anlam veremedi. Zira kendisi 202 tur atmıştı. Birinci ilan edilen Baker ise 200 tur. Dolayısıyla kendisinin birinci olduğundan emindi. Baker kupasını aldı ve geleneğe uygun olarak birincilik kürsüsüne çıkıp, yarışmanın güzellik kraliçesini öptü, ardından da evine doğru yola çıktı. Wendell deliye dönmüştü. İtiraz etti. Skorlar elde, kalem kâğıt ile tutuluyordu, yani istismara açıktı. Tekrar bakılmasını istedi. Yarış komiserleri, Wendell’in birinciliğini ödül töreninden birkaç saat sonra onayladı ancak ona kupayı vermedi. Wendell, “Bari kupayı vermediniz, o zaman lanet 1.000 dolarlık çekimi verin!” diye bağırdı. Çeki verildi...
Scott’ın kupası, ölümünden yıllar sonra, onun anısına geçtiğimiz yıl ailesine verildi. Yetkililer, siyahi Wendell’in beyaz güzellik kraliçesini öpmesinin, seyirciler ve halk arasında galeyana neden olacağını düşünerek Baker’ı ilan etmişlerdi... Wendell, 100 yaşına kadar yaşadı ve yüzlerce yarışa girmesine rağmen başka bir birincilik almadı. Oğlu ve torunu da bu spordan kopmadı ancak başarılı da olamadı. Şimdi Wendell Scott adına kurulan vakıf, dezavantajlı çocukların eğitimi ve meslek sahibi yapılması için çalışıyor.
Bu arada onun ardından NASCAR’da 7 siyahi sürücü daha yer aldı bugüne kadar. Bubba Wallace ise, onun ardından birincilik alan ikinci siyahi sürücü olduğu geçen yıl. Ve son bir hatırlatma daha: “The Cars” filminin üçüncüsünde yer alan “34” numaralı River Scott’a dikkat edin. O, aslında Wendell Scott’tan başkası değil!