OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Türk otomotiv sanayinin tedarik krizi nedeniyle dayanıklılık testinden geçtiğini kaydetti. Eroldu, ÖTV matrahına ilişkin tartışmaların pazarı etkilediğini de söyledi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, tedarik sorunları nedeniyle tüm dünyada üretim kayıpları yaşandığını, Türk otomotiv sanayinin de bu dönemde bir dayanıklılık testinden geçtiğini kaydederek “Yine de rakamlarımıza baktığımızda, bu dayanıklılık testine kötü cevap vermiyor gibi görünüyoruz” dedi. Tedarik zincirindeki kırılganlığın, önümüzdeki yıl bir miktar iyileşmesinin beklendiğini, başta çip olmak üzere bu tip tedarik sorunlarının küresel çapta 3.5 milyon adetlik bir üretim kaybına yol açtığını söyleyen Eroldu, şöyle devam etti:
“Tabii bunun Türkiye’ye nasıl yansıması, özellikle üretim tesislerinde verimsiz imalatlara yol açıyor, dur-kalklı üretimler yapmak zorunda kalıyoruz. Fabrikalarımızı zaman zaman durdurmak veya çalışmak gibi veya eksik malzemeyle üretim yapıp daha sonra bunları bant dışında tamamlamak gibi otomotiv sanayini de oldukça zorlayan bir yapı içindeyiz. Bu yıl bu bantlardan inen her araç, her otomobil aslında büyük bir çabanın sonucu ortaya çıkıyor. Bu da bizim otomotiv sanayi açısından bir nevi bir dayanıklılık testine girdiğimiz anlamına geliyor. Yine de bu dayanıklılık testine de kötü cevap vermiyoruz gibi görünüyoruz.”
Türkiye’de bu yıl yüzde 4.4 seviyesinde bir adetsel üretim artışı olduğunu, yüzde 60 olan kapasite kullanımının ilk 9 ayda yüzde 66’ya yükseldiğini söyleyen Eroldu, “İhracat adetlerinde de 2.4’lük bir artış var. Bu ne demek? Aslında iç piyasada bir miktar daha yerlinin payı artıyor” dedi.
Yerlinin ağırlığı
OSD Başkanı, Türkiye pazarında halen bulunurluk sorununun sürdüğünü kaydederken, “Yoksa Türkiye’deki talep aslında geçen seneden daha düşük değil ama marka bazlı hem yerli üreticilerde hem ithalatçılarda, zaman zaman bulunurluk sorunları sürüyor. O da pazarı, diğer unsurlarla beraber bir miktar aşağıda tutuyor. Tabii, özellikle finansman konularındaki zorluklar da Türkiye pazarının zayıf kalmasında önemli bir konu olarak dikkat çekiyor” ifadelerini kullandı. Türkiye pazarındaki talebin yüzde 45’ini yerli sanayinin cevapladığına dikkat çeken Eroldu, şunları söyledi:
“Bu otomobilde yüzde 39, hafif ticarilerde yüzde 59, kamyonda yüzde 67, traktör ve otobüste de yüzde 100’ler seviyesinde. Detayına girdiğimiz zaman otomobilde özellikle B ve C segmentlerini dikkate aldığımızda yerlilik oranının yüzde 44’ler seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bu aslında şunu da bize söylüyor yani otomotiv sanayi bir taraftan Türkiye’nin ekonomisinde, ihracatında önemli bir paya sahipken bir taraftan da Türkiye’nin büyümesini destekliyor.”
Eroldu, otomotiv sanayinin ilk 9 ayda 22 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştirdiğini de hatırlattı.
‘ÖTV tartışması piyasaya zarar!’
OSD Başkanı Cengiz Eroldu, Türkiye’de finansmana erişimin, piyasayı fiyatlardan daha çok olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, özellikle kurumsal müşteriler anlamında kredi kısıtlamasının, satışları olumsuz etkilediğini kaydetti.
Bireysel müşteriler açısından da ÖTV maliyetleri ve fiyat artışlarının çarpan etkisiyle önemli meblağlara ulaştığına dikkat çeken Eroldu, “ÖTV neredeyse bütün araçlarda yüzde 80 seviyesine çıktı. Bu tabii Türk müşterinin satın alma gücü anlamında önemli bir etki. Sonuçta bakanlık buna karar verecektir ama benim şahsi görüşüm, matrahın güncellenmesine ihtiyaç var. Ben böyle bir değişikliğin olacağını beklemiyorum ama sonuçta bu söylentiler, iç piyasaya zarar veriyor. Çünkü bunları dikkate alarak bazı müşterilerde erteleme kararları olabiliyor” dedi.
En son ve en özel Aventador
İtalyan süper spor otomobil üreticisi Lamborghini, Aventador’un üretimini sonlandırırken, en son araç için farklı bir uygulamaya gitti ve dünyada sadece bir adet olan Miura Roadster’a ithaf ederek neredeyse ikizini yarattı.
İsviçreli sahibine teslim edilen Aventador LP 780-4 Ultimae, 1968 yılında Brüksel Otomobil Fuarı’nda sergilenen ve sadece bir adet üretilen “Miura Roadster”ın adeta kopyası gibi. Aynı renklere sahip olan iki araç da fotoğraflarında bile etkileyici görünüyor. Fuar sonrası bu Miura seri üretime alınmamış ancak “gösteri aracı” olarak pek çok ülke dolaşmıştı. Aventador’un iç döşemeleri, rengi, bu prototipe saygı duruşu gibi...
‘Türkiye’yi pilot ülke yapacağız’
Geçtiğimiz hafta İstanbul’a gelen Peugeot CEO’su Linda Jackson, Türkiye’yi çok önemli bir pazar olarak kabul ettiklerini ve “pilot ülke” olarak kullanmak istediklerini belirtti.
Türkiye’nin Peugeot dünyası içinde 140 ülke içinde 7. sırada yer aldığını, geçmişteyse 5. sırada olduğunu hatırlatan Jackson, “Bugün Peugeot, aslında Avrupa’da biraz yerel marka haline gelmeye başladı. Markayı uluslararası bir konuma getirerek denge sağlamak istiyorum. Bu hedefte de bizim için 2 önemli bölge var. Güney Amerika ile Türkiye’nin de bağlı olduğu Ortadoğu ve Afrika bölgesi. Bu iki bölgede markanın satışlarını artırarak uluslararası hale getirmede bir denge sağlayabiliriz” dedi. Orta Doğu ve Afrika bölgesinde Stellantis satış hacminin yüzde 29’unun Türkiye’den geldiğini hatırlatan Jackson, “Yani Orta Doğu satışlarının üçte biri Türkiye’den geliyor” diye konuştu. Türkiye için farklı planlarının olduğunu da söyleyen Linda Jackson, şunları söyledi:
“Türk insanları çok açık ve girişimci. Bu nedenle bazı atılımların test edilmesi anlamında biz Türkiye’yi pilot ülke olarak kullanmak istiyoruz. Hangileri olduğunun detayına girmeyeceğim ama bu anlamda da pilot ülke olarak kullanacağımızı söyleyebilirim... Yeni bir ürün değil, bir müşteri deneyimi olacak. Daha önceden Peugeot’da hiç var olmayan, yepyeni bir uygulamayı alıp, getirip Türkiye’de denemekten bahsediyorum... Satış-pazarlama anlamında yepyeni bir deneyim sunmak istiyoruz.”
Toyota Otomotiv’e hibrit ve pil teşviği
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye A.Ş (TMMT), Sakarya’da bulunan üretim tesislerinin modernizasyon yatırımı kapsamında, dışarıdan şarj edilebilir hibrit araç ve batarya üretimi için 6.95 milyar TL’lik yatırım teşvik belgesi aldı. Proje bazlı teşvik belgesi kapsamında yıllık 162 bin hibrit ve şarj edilebilir hibrit otomobil ve 44 bin adet batarya üretimi yapılması planlanıyor. Toyota bu yatırım için, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası ve iadesi ile yüzde 100 vergi indirimi desteğinden yararlanacak.
Toyota Otomotiv Sanayi Türkiye Genel Müdürü ve CEO’su Erdoğan Şahin, “Şirketimizin büyümesi, yüksek üretim kalitemizin, verimliliğimizin ve diğer birçok faaliyetlerimizin Toyota yönetimince takdir görmesinin bir sonucudur. Biz de tüm ekip arkadaşlarımızla 2023 yılında üzerimize düşen görevleri büyük bir özveri ile planladığımız çerçevede hayata geçireceğiz” dedi.
Şahin, “Söz konusu yatırım aynı zamanda, Toyota’nın küresel gücünün bir parçası olan Sakarya’daki üretim tesisimizin, global anlamda önemli aktörlerinden biri sayıldığını da teyit etmektedir” diye konuştu.