Pandemiden önce, geçtiğimiz yılın son çeyreğinde hükümetin uygun kredi desteğiyle otomotiv satışlarında başlayan canlanma, deyim yerindeyse Ağustos ayında “zirve” yaptı. Satışlar, Ağustos ayında bir önceki yıla göre yüzde 134.4 artışla 61 bin 533 adet olurken, ilk 8 ayda da, yine 2019’a oranla yüzde 68’lik artış gösterdi ve 403 bin adet oldu.
2019 yılının önemli bir bölümünde perakende satışlar ve filo kiralama sektörünün alımları ciddi düşüş kaydetmiş, bu nedenle de markalar, stok yapmamak için yurtdışından siparişlerini hayli düşürmüşlerdi. Satışlar, 2017’ye göre ciddi düşüşün yaşandığı 2018’i hatırlatıryordu nitekim. Ancak hükümetin getirdiği, yerli modellere yönelik uygun kredi teşviği, ithal markaların özel bankalarla gerçekleştirdiği kampanyalar, talebin yükselmesine ancak araç bulunamamasına neden oldu. Bu siparişler 2020’ye aktarılırken, pandemi döneminin araya girmesiyle, daha sonraki aylara da yayıldı.
Düşük faizli kredi imkanı, artık özel bankalar tarafından sürdürülürken, araç arzı da, gerek Türkiye gerekse de Avrupa’da salgın döneminde üretilemeyen siparişlerin araya girmesi nedeniyle düşük seyretti. Buna, pandemi sonrası kurallar nedeniyle fabrikaların düşük kapasitede çalışması da neden oldu. Dolayısıyla kapasite yükseldikçe araç arzı arttı, pandemi nedeniyle toplu taşıma araçlarını kullanmak istemeyenlerin otomobile yönelmesi, tatile özel aracıyla gitmek isteyenlerin yanı sıra kiralama taleplerinin artması nedeniyle gerçekleşen toplu filo alımları, Ağutos ayını ve tabii ki 8 aylık pazarı artırdı.
Ancak bu, satışlarda görülen son “zirve” olabilir. Zira hükümetin gerçekleştirdiği ÖTV ayarlaması, bir bölüm araçların fiyatlarını “geçici” olarak düşürse de, önemli fiyat artışlarına neden oldu. İleride kurlar nedeniyle fiyatlarda oynama yaşanması ve bazı düşük vergili modellerin de, bir üst vergi dilimine geçmesi olası. Bu yüzden, “bir değişiklik olmaması halinde”, bu aydan itibaren yıl sonuna kadar gerçekleşecek pazar adetlerini tahmin etmek pek de kolay olmayacak gibi görünüyor.