Otomotiv pazarında pandemi dönemi öncesi ve sonrasında etkili olan arz probleminin, yılsonuna kadar sürmesi bekleniyor. Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Bozkurt, “Satışların seyrini bulunurluk belirleyecek” diyor.
Türkiye otomotiv pazarında, yeni tip koronavirüs salgını öncesinde teşviklerle başlayan “araç bulunabilirliği” problemi, halen sürüyor. Gerek salgın döneminde teslim edilemeyen siparişlerin yığılması, gerekse de geçtiğimiz aya kadar devam eden avantajlı kredi imkanlarıyla desteklenen bu problem, pandemi döneminde fabrikaların tam kapasite üretim yapamamaları nedeniyle yakın zamanda çözümlenebilecekmiş gibi görünmüyor.
Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş CEO’su Ali Haydar Bozkurt, salgında ikinci dalga yaşanmaması ve her şeyin bu şekilde sürmesi halinde yılsonu toplam satışların 735-750 bin adet seviyelerinde gerçekleşebileceğini belirtirken, “Ama bu hangi markanın ne kadar ürün bulup pazara sunacağına bağlı. 2020 yılı toplam otomotiv satışlarının seyrini ‘bulunurluk’ belirleyecek” değerlendirmesini yapıyor. Pandemi sürecinin tedarik sorununa yol açtığını ve artan müşteri talepleri için “Aralık ayına gün verebildiklerini” belirten Bozkurt, “Sektörümüzde satışlar açısından en belirleyici unsur halen kısmen de olsa devam etmekte olan tedarik ve araç stoku sorunu. Toyota olarak istediğimiz kadar aracı alamıyoruz. Pandemi sürecinde duran üretim, şu anda sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde devam ediyor. Herhangi bir hatta bir kişi pozitif çıktığı zaman o bölüm komple karantinaya alınıyor. Tamamen kapanma riskini almamak için bu şekilde üretim yapılıyor. Bu durum yılbaşına kadar devam eder gibi görünüyor” dedi.
Tahminler alt üst
Bu yılın başında pazarda birçok gelişme yaşandığına işaret eden Bozkurt “Geçen yıl 479 bin adetle kapanmış bir pazar vardı. Bu yıl ‘550 binlerde olur mu acaba?’ diyorduk yıla başlarken. Hemen arkasından pandemi gündeme geldi ve birçoğumuz ‘Bu yıl herhalde kayıp yılı olacak’ gibi diye düşünmeye başladık. Ama hemen arkasından pandeminin getirdiği tedirginlikler vardı ama pazara katkı sağlayan, müşterinin toplu taşımadan ziyade kendi özel aracını kullanma talepleriyle bir anlamda talepte ciddi artış oldu” diye konuşuyor.
Fabrikalarda salgın nedeniyle üretimin durmasının, psikolojik etkenlerin de eklenmesiyle artışın ötesine geçerek “otomobile hücum” boyutuna ulaştığını anlatan Bozkurt, “Salgında ikinci dalga yaşanmazsa ve her şey bu şekilde devam ederse yılsonu toplam satışlar 735-750 bin adetlerde gerçekleşebilir. Ama bu hangi markanın ne kadar ürün bulup pazara sunacağına bağlı” ifadesini kullanıyor. Bozkurt’a göre bu durum gelecek yılın ilk çeyreğine kadar sürebilir ve pazar, ÖTV’deki değişimlere rağmen gelecek yıl 700 binleri bulabilir.
Marka için yeni bir başlangıç
İtalyan lüks ve spor otomobil üreticisi Maserati, marka için yeni bir başlangıç anlamı taşıdığı belirtilen süper spor otomobili “MC20”yi tanıttı. Adını Maserati ve Corse (yarış) kelimelerinin kısaltmasının yanı sıra 2020 yılından alan “MC20”, ileri derecede konfor, lüks ve günlük kullanım esnekliğinin yanı sıra, markanın yarış DNA’sını da üzerinde barındırıyor. Maserati motor mühendislerince geliştirilen 6 silindirli, 3.0 lt hacimli, çift turbo beslemeli 630 HP gücündeki motor, daha önce sadece Formula 1’de kullanılan teknolojiyle hayat bulmuş. 8 ileri şanzımana sahip MC20, bu motor sayesinde 2.9 saniyede 0-100 km/s hızlanmasını tamamlarken, 325 km/s’nin üzerinde maksimum hıza ulaşabiliyor.
Maserati için “köklerine saygı” ve bundan sonraki modellere “ilham” anlamına gelen MC20’de, Birdcage (Tipo 61) ve MC12’den de ilham alınmış.
Megane yok olmayacak, çoğalacak!
Yeniden yapılanmayla birlikte, daha karlı bir şirket olmayı hedefleyen, bu amaçla da Espace gibi mazı modelleriyle vedalaşmaya karar veren Renault’nun, Megane’dan vazgeçmek istemediği ancak onu yeni versiyonlarla “çoğaltmak” yani geniş kitlelere sunmak niyetinde olduğu belirtiliyor. Bu çerçevede de, Megane’ın bir sonraki neslinde, bir de “crossover” olacağı şimdiden dillerde dolaşmaya başlamış bile. Her ne kadar Renault tarafından yapılan resmi bir açıklama olmasa da, bunun doğru olduğu, hatta şirket içinde de sıkça dillendirildiği belirtiliyor.
Ancak hemen ekleyelim, şimdiki nesli 2016 yılında tanıtılan Megane, henüz daha “raf ömrü”nün ancak üçte ikisini tamamlamış durumda. Dolayısıyla bu planların çok yakın zamanda gerçekleşmesini beklememek gerek. Yine de “aklımızın bir köşesinde olsun” diye yazalım...
Farklı ve heyecan dolu
Yamaha’nın önemli yenilikleri arasında yer alan “Niken”, fütüristik tasarımı, performansı ve sahip olduğu 3 tekerleğiyle farklı bir deneyim sunmayı amaçlıyor. Niken’in kaslı ve atletik gövde tasarımı, Yamaha’nın bu motosikleti enerji dolu bir sürüş için tasarladığını ortaya koyuyor. Yüksek çekiş gücüne sahip 3 silindirli motoru ve hafif şasisi ise, heyecan verici spor performansı ve uzun mesafelerde sağladığı konfor ile dikkat çekiyor. İki ön tekerlek olması, iki ön lastik ve iki ön fren seti olduğu anlamına geliyor ve bu sayede çekiş ve frenleme kabiliyeti de iki katına çıkıyor.
İki ön tekerleği sayesinde yüksek yol tutuş kabiliyeti ve denge hissi sunan Niken, olumsuz hava koşullarında dahi virajları kolayca alacak şekilde geliştirildi. Niken’e güç veren 847 cc hacimli 3 silindirli motor, Yamaha’nın büyük başarı gösteren popüler modeli MT-09’un motorundan ilham alınarak özel olarak geliştirilmiş.
Hilux fark yaratmaya kilitlendi
Toyota’nın efsanevi modeli Hilux, yenilenen tasarımı, konforu ve teknolojik donanımlarıyla Türkiye’de de satışa sunuldu. Hilux, 252 bin TL’den başlayan lansmana özel fiyatlarla satılıyor. Aracın bu yılki satış hedefi 1000 adet.
Ön tampon, ön ızgara ve LED farları yeniden tasarlanan Hilux, yenilenen LED arka stop lambalarıyla tazelenmiş görünüyor. Yeni 18 inç alüminyum jantlarıyla daha çekici görünen Hilux’ta, “Adventure”, “Hi-Cruiser” ve en üst donanım seviyesi olan “Invincible” paketleri bulunuyor.Her donanım seviyesinde 8 inç dokunmatik ekran, ön ve arka park sensörleri standart. Güncellenmiş kabinde, göstergeler yenilenirken, mekanik düğmelerin kullanımı kolaylaştırılmış.
Invincible versiyonu ise, aracın tüm iddiasını ortaya koyuyor. Nitekim dış ve iç tasarımıyla diğer versiyonlardan ayrılan bu versiyonda, özgün tasarımlı LED farlar, 18 inç siyah alüminyum alaşım jantlar, farklı ön tampon, koyu gri tampon altı koruma ve dış aynalar, mat siyah arka kasa roll-bar, siyah boyalı sürgülü kapak, modele özgü çamurluk üst koruyucu ve koyu gri arka tampon gibi farklılıklar var.
Lüks detaylar
İçerideyse deri döşeme, ısıtmalı ön koltuklar, ısıtmalı direksiyon simidi, 9 hoparlörlü JBL Premium ses sistemi, kapı içi ambiyans aydınlatmaları ve bu araca özel anahtar gibi lüks detaylar mevcut. Süspansiyonu daha konforlu hale getirilen Hilux’ta, 2.4 lt. 150 HP’lik motor, 6 ileri manuel ve otomatik vites seçenekleriyle kombine edilmiş.
Korna üreticisinden aydınlatma ürünleri
Korna üretiminde global bir dünya markası olan Seger, bu kez de otomobil iç ve dış aydınlatma ekipmanlarıyla ürün kategorisini genişletti. Seger’in yeni ürünleri arasında halojen ampuller; standart, super vision, crystal white, Xenon white ultra ve Xenon yellow modelleri bulunuyor. Kategori özellikle geceleri görüş konforu sunan Xenon (HID) ampuller, sinyal ışıkları ve otomobillerin iç ambiyansları için tercih edilen iç ışıklara öncelik verilerek oluşturuldu.
Seger’in kornadaki başarısını otomobil aydınlatma alanında da sürdürmek için yola çıktıklarını belirten Seger Yönetim Kurulu Başkanı Selim Baykal, “Seger, korna tasarımı ve üretimiyle ulusal ve uluslararası otomotiv yedek parça pazarlarında bilinirliği yüksek global bir marka. Pazarda oluşturduğumuz güvene dayalı bu potansiyeli kornayla sınırlı tutmayıp tedarikçilerimize farklı bir kategoride daha hizmet vermek istedik. Aydınlatmayla ilgili ürünleri de dünyada yer edinmiş güvenilir markamızla pazarlayacağız... İş hacmimizi ve ciromuzu artırmak, bununla birlikte Türkiye’ye daha fazla döviz girdisi sağlamak da öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor” dedi.