Fransızların ünlü çizgi karakteri Michel... Türkiye’de daha çok filmiyle tanınıyor tabii. Aslen babasının takımında Formula 1 pilotu olmasına rağmen kullanmadığı araç, katılmadığı yarış yok. Bir de yakışıklı ve kibar...
Düşünün bir kere... Adam, babasının aile şirketinin girişimleriyle kurulan yarış takımının pilotu oluyor. Kendi tasarladığı otomobille Formula 1’e giriyor, burada pek çok ünlü rakibine karşı yarışıp, birincilikler elde ediyor... Vanina ve Jacky Ickx, Patrick Tambay, Rene Arnoux, Eric Bernard gibi ünlü sürücüler onun çok yakın arkadaşları üstelik. Aynı şekilde Fransızların ünlü motor sporları gazetecilerinden Gerard Crombac’a sürekli demeçler veriyor filan...
Biraz kıllandınız, hafif kaşıntılar başladı diye tahmin ediyorum... Zira “Hoh, bu kadarı da fazla yani?” denilecek pek çok başka meziyetleri de var bu arkadaşımızın. Her ne kadar kendisi Formula 1 yarışçısı olsa da, motor sporlarının farklı dallarında yarışmışlığı da var. Hatta bendenizin koleksiyonunda, kendisini bir yarış esnasında servis alırken gösteren maketi de mevcut...
Çok sıkıldınız beklemekten biliyorum. Arada tanıyanlarınız vardır belki, bu arkadaşımızın adı Michel Vaillant. 1957’de Fransız karikatürist Jean Graton tarafından yaratılan bu karakter, en büyük süksesini ünlü “Tenten” dergisinde yapıyor. Zira maceraları, 1957-1976 yılları arasında bu dergide yayınlanıyor. Michel Vaillant ve onun otomobil yarışı maceralarını konu alan bu çizgi öyküler çok beğenilince, Belçika’da da yayımlanmaya başlanıyor. Graton, daha sonra oğluyla birlikte kendi yayınevini kurup, Michel’in 70’ten fazla öykü ve kitabını basıyor. Dünya çapında Michel Vaillant kitaplarının 20 milyona yakın satıldığı belirtiliyor. Şu an çizim ve hikâye yazma işlerinin çoğunu oğul Philippe Graton devralırken, Michel Vaillant’ın Chevrolet, Seat gibi markalara özel hazırlanmış maceraları olduğunu da belirteyim. Eh, tabii ki bir de oyuncak serisi var, unutmadan... Filmi de 2003’te çekilmiş, büyük ilgi görmüştü.
Babası da meraklı
İsterseniz “sevgili Michel kardeşimizin” ailevi işlerine de bir göz atalım. “Vaillante”, Fransa’da kurulu bir aile işletmesi ve nakliye işiyle uğraşıyor. Ancak bildiğiniz gibi bir nakliye şirketi değil, zira kendi kamyonlarını ve hatta otomobillerini tasarlıyor Vaillante... 1939’da baba Henri Vaillant, bir yarış takımı kuruyor ve Formula 1’e girmeyi kararlaştırıyor.
Oğul Michel, bu takımın bir numaralı sürücüsü oluyor ve 70’ten fazla macerada da “Vaillante yarış takımı” adına Formula 1’den IndyCar’a, ralliden enduro müsabakalarına kadar pek çok yerde yarışıyor. Michel, her ne kadar babasının yarış takımının “as sürücüsü” olsa da, ona Amerikalı Steve Warson da eşlik ediyor. Baba Henri emekliye ayrıldığında ise, şirketin ve takımın başına ağabeyi Jean-Pierre geçiyor. Maceraların çoğu yarışlarla ilgili elbette. Ancak arada Vaillante firmasının büyümesi, ekonomik zorluklar içine düşmesi, reklam kampanyaları düzenlemesi, takımın yarış başarılarının rakiplerince gölgelenmeye çalışılması gibi konuların yanı sıra Vaillante takımı sürücülerinin (başta elbette ki Michel’in) özel hayatları ve yaşadıkları problemleri de işliyor. Yani hayli gerçekçi...
Gerçekle bağlantıları
Bununla birlikte Michel Vaillant’ın gerçeklerden kopuk ve tamamen hayal ürünü olmaması adına, gerçek hayat ve yarış camiası ile bağlantıları da oluşturulmuş. Zira yaratıcısı Graton, mükemmeliyetçi olduğundan, çizdiği maceralarda otomobilleri en ince detayına kadar gösterir, Michel’i gerçek pistlerde yarıştırır, bu pistlere de bizzat gidip yarış izler, gözlem yapardı. Daha sonra oğul Philippe de bu geleneği sürdürdü.
Öte yandan işin en ilginç tarafı, Michel Vaillant’ın adı. Zira otomobilin mucidi olarak anılan Karl Benz’in gerçek adı, ne hikmetse Karl Friedrich Michael Vaillant... Yani bu bir gol!.. “Michel Vaillant’ın Maceraları” adlı 1967 yapımı TV dizisinde Michel’i gerçek yarışçı Henri Grandsire canlandırdı. Glandsire, dizide gerçek bir Renault Alpine kullanıyordu. Michel, yıllar içinde sürekli genç kalmıyor, yavaştan “yaşlanıyordu.” Buna rağmen farklı devirlerdeki yarışçılara karşı yarışabiliyordu. Örneğin Juan Manuel Fangio, Graham Hill gibi efsanelerin yanı sıra Ayrton Senna gibi daha genç sayılabilecek bir ünlü yarışçıya karşı da yarışmıştı. Gerçek birer yarışçı olan Vanina ve Jacky Ickx, bazı maceralarda yer alırken, Mihchel’in yakın arkadaşları olarak geçiyordu. Gerçek takım menajerleri, gazetecilerin yanı sıra bazı siyasiler ve ünlü kişilikler de hikayelerde yer alabiliyordu.
Elbette çok yakışıklı
Peki Michel Vaillant nasıl biriydi? Elbette baş karakter olduğu için çok yakışıklıydı. Yaşlansa bile yakışıklılığından ödün vermiyordu. Bir gazeteci olan Françoise ile evliydi. Başarılıydı... Her ne kadar asıl branşı Formula 1 olsa da, o, iki kez Indianapolis 500, 4 kez de 24 Saatlik Le Mans yarışını kazanmıştı. Doğu Afrika Safari rallisi ve Paris-Dakar’ı da kazanmışlığı vardı. Ayrıca F2, F3 ve GT yarışlarına da katılırdı. Kamyon ve motosiklet kullanabilen Michel, futbol oynamış, jimnastikle uğraşmıştı ancak tenis, judo ve kayakta çok iyiydi. Nazik, yartımsever, cana yakındı. Anlayacağınız tam bir “kahraman gibi kahraman”dı Michel Vaillant. Kimilerine göre hala öyle olabilir...