1970’lerde İstanbul çok kozmopolit bir şehirdi. Değişik ülkelerden, dinlerden, mesleklerden binlerce kişi dostluk ve yakınlık içinde İstanbul’un ekonomik ve sosyal hayatını canlı tutarlardı. Türk iş dünyası o zamanlar büyümek için yeni yatırımlar yapmayı hedefliyordu. Türkiye’nin buna ülke olarak büyük ihtiyaç duyduğu günlerdi. O dönemlerde; cesur, geleceği gören ve hem ülkesi, hem de grubunu büyütmek için ortaya çıkacak iş adamlarına ihtiyaç vardı. Erdoğan Demirören’i işte o zaman tanıdım. Ben Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) genel sekreteri idim. Belki bu TÜSİAD ilişkisi aramızda yakınlığı doğurdu.
İleri görüşlüydü
1980’lerden sonra, Erdoğan Demirören, ileri görüşlülüğüyle sanayi sektörüne ilgi duymaya başladı. Milangaz alımıyla birlikte büyük bir atılıma imza attı. Gaz piyasasında birçok ilkin altında Milangaz’ın ve Erdoğan Demirören’in imzası vardır. Sektörde öncü olduğu kadar, yol gösterici bir firma olmayı başardı Milangaz. Sonrasında Erdoğan Bey’in büyüme stratejisi adım adım ilerledi. Başardığını kolay koparacağının en iyi örnekleri Total ve Doğan Medya Grubu’dur. Her iki satın alma da çok önemli hamlelerdir. Bütün bunlar bir tesadüf, bir fırsat değil, uzun vadeli stratejinin parçalarıdır.
Sanata büyük değer verirdi
Erdoğan Demirören’in en önemli özelliği sanata verdiği değerdir. Eşi Kütahyalı Tülin Hanım’ın seramik koleksiyonlarını yaşatması, klasik ve modern-çağdaş resim koleksiyonunun zenginliği, Türkiye’nin bir numaralı koleksiyoneri olmasını sağlamıştır.
Kemerburgaz Sosyal Tesisleri’yle ise sosyal sorumluluk alanında başarılı olmuştur.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024