Sevişmede ısrarın sonu müebbet... Bundan böyle yatak odalarında ilginç diyaloglar yaşanabilir
Adana’da bir davada eşini ilişkiye zorlayan adama mahkeme 16 yıl hapis cezası vermiş. İşin içinde sevişmek istemeyen eşe uygulanan şiddet de var ne yazık ama gene de işin özü değişmiyor. Sevişmede ısrarın sonu müebbet. Bundan böyle yatak odalarında aşağıdaki konuşmaları duyarsan hiiiç şaşırma sevgili okur.
- Karıcım sevişelim mi?
- Haydar, sen cezaevindeki arkadaşlarını özledin galiba!
- Şu kağıdı imzalar mısın Hamiyet?
- N’oldu yine?
- Benimle gönüllü olarak seviştiğine dair bir belge hayatım.
- Başım ağırıyor Necati.
- Oh oh oh...
Çok güzel çok güzel.
- Sevişelim mi kocacım?
- Mümkün değil. Her türlü beladan uzak kalmaya söz verdim.
- Valla şikayet etmiycem Hamit. Bi alt dudak ver bari.
- Olmazzzz...
- Sevişmezsek nasıl çocuğumuz olacak Bahar?
- Tüp bebek yaparız.
- Bu Rus kadın kim Bahattin?
- O kadın özel güvenlik elemanı Hacer. Kendi güvenliğim için kiraladım.
- Düğmemi koparırsan 16 yıldan başlar Halil...
- O zaman iyi uykular karıcım...
Alkış’a kocaman alkış...
Öğrencilere tablet dağıtırken “Pis Yedili seyretmeyin haa. Yoksa pis olursunuz” diyen Milli Eğitim müdürü Yıldırım Alkış kocaman bir “alkış”ı hak etti.
Gençlerin çok sevdiği “Pis Yedili” adlı dizide dürüstlük, dayanışma, arkadaşlık, dostluk gibi öğeler anlatılıyor özellikle. Dizinin bir özelliği daha var... Bu dizide kötüler cezalandırılıyor, dürüst ve iyi olanlar kazanıyor.
Demek ki müdürü bu rahatsız etti. Kötülerin kazanmasını istiyor normal hayatta. İyilerin cezalandırılmasını istiyor. O zaman bir alkış eğitimin müdürüne...
“Yok ben ne söylediğimi bilmiyordum zaten , öylesine espri yaptım” diyorsa bir alkış daha...
Keşke o da çocukluğunda “Pis Yedili” seyrederek büyüseydi. Espri kalitesi eski bakan İdris Naim Şahin’in üstüne çıkar, iyi espri yapmayı öğrenirdi sayın müdür...
Öyle değil mi müdür?..
“Beğen beğenme, onlar da vekil...”
Sinop’ta linç edilmek istenen BDP milletvekillerine yapılanlar Başbakan’ı öfkelendirmiş. “Beğen beğenme, onlar bu ülkenin vekilleri” diye açıklama yapmış.
Çok haklı sayın Başbakan... Hatta yerden göğe haklı. Beğenmiyorsan gidip dinlemezsin. Seçimlerde oyunu vermezsin, olur biter. Linç nereden çıktı?
Yalnız bir hatırlatma yapmak isterim kamuoyuna. Dokuz tane daha tutuklu milletvekilimiz var. Mustafa Balbay, Mehmet Haberal, Faysal Sarıyıldız, Engin Alan ve diğer tutuklu BDP milletvekilleri...
Beğen beğenme onlar da bu ülkenin vekilleri yani.
İlk hedefimiz Singapur
Singapur’da çocuk doğurana 160 bin dolara yakın ödeme yapıldığını öğrendiğimden beri gözüme uyku girmiyor.
Çocukları haybeye buralarda doğurduk. Oysa Singapur’da doğuraydık şimdi dolarlar içinde yüzüyorduk.
Hayır hesap kitap yaptım. Singapurlu bir hatun bulup 10 çocuk yaptın mı
1.5 milyon dolar para geçiyor elime yaklaşık.
Düşündük, taşındık, eşimle anlaştık; “Yüzde
50 yüzde 50 kırışırsan git, Singapur’da ne halt ediyorsan et” dedi.
Şimdi iş 10 çocuk yapacak bir Singapurlu kadın bulmakta.
Not: Ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam.
İstanbul’dan PSY geçti
Çocuktum, ufacıktım.
Çok meşhur olmuştu Christian Adam adlı Belçikalı şarkıcı. “Si tu savais combien je t’aime” (Sütü seven kamyon şöförü olarak tercümesi yapılır genellikle) adlı şarkısı dillerdeydi. Her yerde çalıyordu o şarkı.
Ve sonunda adam Türkiye’ye konsere geldi. Konser Spor Sergi’de yapılıyordu ve salon tıklım tıklım doluydu. Yalnız bir sorun vardı. Kimse adamın başka bir şarkısını bilmiyordu. En az 10 kere söyledi aynı şarkıyı. Sonra başka bir şarkısını söyledi. Kafasına minder fırlattılar gitti.
Niye anlattım bu hikayeyi? “Gangnam Style” şarkısı ile “dünya starı” olan PSY geldi ya; ondan işte...
THY’den talebimizdir
Bir grup business yolcusuyuz. İçki yasağını talep yok diye geçiştirdiğinizi okuduk gazetelerden. Haklı olabilirsiniz, bir şey demiyoruz. Zıkkımlanacak başka bir hava yolu bulana kadar sizinle uçmak zorundayız, bunu da biliyoruz. Ama madem ki taleple oluyor bu işler, talebimizdir efendim...
İç hatlarda oryantal dansöz, dış hatlarda Rus revüsü talep ediyoruz business class için.
Talep yok da diyemezsiniz artık. Talep ettik gitti...