Pazar günlerini sevmem.
Pazar günlerini sevenleri hiç sevmem...
Çünkü pazar günleri insanların sevgilileriyle buluşma günüdür ve sevgililer o gün genel olarak randevuya gelmezler.
(Bu pragrafın özeti: Kadına gidiyorsan yanına kırbacını al. Nietzsche)
En azından yıllar önce bizem mahalle öyleydi.
Üstümüze, çam kozalağı görüntüsü verilmiş yeşil cam şişelerde satılan Pino marka parfümlerden bir avuç sürer, en yırtıksız blucinimizi giyer, minibüsle - şimdi Dobrovskiler için ucuz giysiler satan bir pasaja dönüşmüş olan - Aksaray Bulvar sinemasının önüne giderdik.
Gelmezdi amatör kahpeler...
Ya annelerinden izin alamazlardı, ya abileri evden çıkmamış olurdu ya da di'li geçmiş zamandan bir yalan söylerlerdi.
Saatlerce beklerdim.
Önce küçük oyalamalar bulurdum kendime.
"Onbeş dakika içinde gelir", "Eee anca çıkıyordur kız", "Belki evlerinde yangın çıkmıştır" diyerek oyalardım kendimi.
Yarım saat geçerdi ama benim umudum hala tükenmemiş olurdu.
Bu kez fallara başlardım. Örneğin sokaktan çıkan ilk araba Murat 124 ise gelecek, minibüsse gelmeyecek uğurları yapardım kendi kendime.
(Bu pragrafın özeti: Kırbaç bulmak zor oluyor Nietzsche abi. Çamaşır ipi olur mu? Gani Müjde)
Sonra elimdeki sinema biletinden "adyömersi" falları bakardım.
Biletin seri numarasından 9'ları çıkartır, kalan rakam hangi harfe karşılık geliyorsa sevinir veya üzülürdüm.
1 kalırsa A: Aşık / 2 kalırsa D: Dargın / 3 Y: Yalnız / 4 Ö: Öpücük / 5 M: Mektup gelecek / 6 E: Evleneceksiniz / 7 R: Resim verecek / 8 S: Seviyor / 9 İ: İstiyor.
Hatırlıyorum hep öpücük çıkardı falımda.
Gelse öperdik uygun mahallerden ama gelmezdi ki...
Üstelik onun gelmediği günler genel olarak yağmur yağardı.
Saçak altında ıslak giysi kokan terli insanların arasında bir tek ben çam kokardım.
Yağmurda ıslandığıma mı, yoksa terörün kol gezdiği o günlerde MHP binasının tam karşısında canlı hedef olarak beklediğime mi yanacağıma üzülür, ama asla ona kızmazdım.
Ertesi hafta gene çam kokuları sürerek giderdim aynı sinemanın önüne...
Gelmezdi ertesi hafta daha az amatör kahpeler.
Ben ağaç olmak teşbihine uygun olarak, çam kokarak, çam ağacı şeklinde beklerdim sevdiceğimi.
O da beni süründürmek için pazar gününü beklerdi.
(Bu pragrafın özeti: Kırbaç dedim lan kırbaaaaaç. Nietzsche)Bu yüzden pazar günlerini sevmem.
Pazar günlerini sevenleri hiç sevmem.
(Bu paragrafın özeti: Tamam Nietzsche abi kızma... Gani Müjde)