Filiz Aygündüz

Filiz Aygündüz

filiz.aygunduz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Can Yayınları yeni bir roman serisine başladı. Adı “Klasik Kadınlar”. Bu seride “Dünya edebiyatının usta kalemlerinden, toplumsal yaşam dinamiklerine ve kadına bakışı değiştiren hikâyeler” yer alıyor. Bunlar edebiyat tarihinde çığır açmış klasik eserler. Devamının da geleceğini umduğum Klasik Kadınlar dizisi kapsamında yayımlanan kitaplar şöyle: “Jane Eyre” (Charlotte Bronte), “Madam Bovary” (Gustave Flaubert), “Eugenie Grandet” (Honore de Balzac), “Moll Flanders” (Daniel Defoe), “Aşk ve Gurur” (Jane Austen), “Uğultulu Tepeler” (Emily Bronte), “Son İnsan” (Mary Shelley), “Sicilya’da Bir Aşk Hikâyesi” (Anne Radcliffe).

Haberin Devamı

Edebi şölen fotoğrafı

Utku Lomlu’nun hazırladığı şahane kapak tasarımlarıyla kütüphanede yan yana durduklarında edebi bir şölenin fotoğrafı gibiler. Çoğunu okuduğum halde, her birini yeniden okumakta kararlıyım. Kitaplar farklı yaşlarda okunduklarında farklı şeyler söyler okura. Bu serinin de bugün okuduğumda bana öğretecekleri var biliyorum.

Hal böyle olunca birinden başlamak gerekiyordu. Gerek Balzac’ın “Eugenie Grandet’nin yazarı” olarak anılması ki bu tanımlama bir süre sonra Balzac’ı sinirlendirecektir, öyle ya “İnsanlık Komedyası”nın yazarı demek varken onu bir kitapla tanımlamak haksızlık; gerekse de Tahsin Yücel çevirisi olması nedeniyle okumaya “Eugenie Grandet” ile başladım.

‘İnsanlık Komedyası’

Balzac 42 yaşındayken eserlerini toplu olarak yayımlamaya karar verir. Üç yayınevi bir araya gelerek Balzac’ın külliyatını satın alıp finanse ederler. Anlaşma 14 Nisan 1842’de yapılır. Böylelikle Balzac, o günden sonra yazacağı kitapları özgürce kaleme alacağı bir emeklilik maaşına kavuşur. Bu roman dizisine toplu eserler adını vermeyi düşünür ama yayıncılar itiraz eder. Bu dizinin tüm parçalarıyla bir bütünü oluşturduğunu ifade eden bir başlık isterler. Bundan sonrasını Stefan Zweig, “İnsanlık Komedyası’nın Ölümsüz Yazarı Balzac” adlı biyografisinde şöyle anlatır: “Balzac bocalar ve tereddüt eder. O sırada mutlu bir rastlantı yardım elini uzatır. Arkadaşı ve eski yazı işleri sekreteri de Belloy, İtalyan edebiyatıyla yakından ilgilendiği ve “İlahi Komedya”nın orijinal metnini okuduğu İtalya’dan geri dönmüştür. Böylece birdenbire şu düşünce alevlenir. İlahi komedyanın karşısına niçin dünyevi olan, dinsel yapının karşısına sosyolojik olan yerleştirilmesin? Harika! Başlık bulunmuştur: İnsanlık Komedyası”.

Haberin Devamı

Aşk ve cimrilik

İşte “Eugenie Grandet” bu dünyevi ve sosyolojik devasa bütünün en sevilen kitaplarından biri. Balzac bu romanda Fransız İhtilali sonrası kazandığı şaibeli servetine rağmen fakir insanlar gibi yaşamaya devam eden taşralı Felix Grandet’nin akıl almaz cimriliğinden kaynaklanan, kendisini, eşini ve özellikle kızı Eugenie Grandet’yi etkileyen dramı anlatıyor. Grandet Baba’nın parayla kurduğu ilişkiyi muazzam bir gerçeklikle ortaya koyan roman aşk ve cimrilik temalarını birbirlerine geçen damarlar halinde okura sunuyor.

Eugenie Grandet’nin dramı


Eugenie Charles’la tanışıyor

Grandet’nin servetine servet katarken çevirdiği dolaplar, onca zenginliğine rağmen, çaya atılacak şekerin dahi hesabını yapışı, eski, dökülen bir evde yaşaması, sürekli parasızlıktan şikâyet etmesi, ailesine varlık içinde yokluk yaşatması insanın nefesini kesen olaylarla hikâye ediliyor. Başka bir hayatın mümkün olduğunu bilmeyen eşi ve kızı bu durumu sorgulamıyorlar bile. Biliyorlar ki en ufak itirazlarında dayağa maruz kalacaklar. Gel zaman git zaman, Eugenie, iflas ettiği için intihar eden amcasının oğlu Charles ile tanışıyor. İlk görüşte aşk ile giriyor Charles hayatına. Âşık olduğu adama yardımcı olabilmek için yıllardır kuruş kuruş yaptığı ve doğum günleriyle yılbaşlarında babasına göstermek zorunda olduğu birikimini Charles’a veriyor. Aynı anda birbirlerine ömür boyu sadakat sözüyle bağlanıyorlar. Grandet Baba durumu fark edince kıyametler kopuyor tabii. Ailenin orta yerine bir bomba düşüyor. Mösyö Grandet kızını reddedip bir odaya kilitliyor, anne kahrından ölüyor. Charles Hindistan’a gidip zengin oluyor. Paris’e dönüşüyle birlikte Eugenie’nin asıl dramı başlıyor.

Haberin Devamı

Bilinç dışı süreçler

Romanın en çarpıcı yanı, bir kadının aşkı için göze aldıkları, buna paralel yaşadığı değişim kadar baba engelinden kurtulduktan sonra, ona olan görünmez bağlarını koparamaması. Bilinç dışı süreçlerinin hayatı üzerindeki etkisi. Freud “Ozanlar ve filozoflar bilinç dışını benden çok önce açığa çıkarmışlardır. Benim açığa çıkarmış olduğum şey ise, bilinçdışının incelenmesine yardımcı olacak bilimsel bir yöntemdir,” der. Nitekim ölmeden önce son okuduğu kitap da Balzac’ın “Tılsımlı Deri”sidir. “Eugenie Grandet” de Freud’un haklılığını ortaya koyan büyük bir roman. Okumanızı çok isterim.

Kitabın bu kadar güzel olmasının altında yatan bir başka sebep de hiç kuşkusuz Tahsin Yücel çevirisi. Birkaç sayfa okuyup aklımda hiçbir şeyin kalmadığını hissettiğim anlar çok oldu. Tahsin Yücel’in eşsiz Türkçesinin müziğine kapılıp sadece kelimelerin sesini dinlememden kaynaklanıyordu bu. Bu vesileyle Yücel’i de saygıyla anmak isterim.

İyi pazarlar.