Filiz Aygündüz

Filiz Aygündüz

filiz.aygunduz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İnsanın kadim meselele-rinden biri de yalnızlığı. Oysa çoğunluğun mesele olarak gördüğü bu kavram çok da kıymetlidir, doğru yaşandığında. Gülten Akın “Dağ Havası” şiirinde şöyle der:

Ben yalnızlığımı gözlerim gibi taşıdım

Unutmak olmazdı unutmadım

Ben garip çingene oh olsun

Parlak tüylerinden önce tavusun

Çirkin bacağından haberli

Kendimi zorla onardım unutmadım

Çirkindi ellerim inceliğim yoktu

Yalandı bir inansaydım

Sonsuz ölürdüm

Gözünüz gibi bakar, gözünüz gibi taşırsanız, kendinizi onarmanıza da yardımcı olur yalnızlık. Ama ne var ki modern insan için büyük kâbus. Mirat da onlardan biri. Matematik hocası olarak görev yaptığı üniversiteden erken emekli olur. Bütün o akademik çevre, arkadaşlar yetmez ona. Kendini hep yalnız hisseder. Aslında bu hepimiz için geçerli değil mi? Etrafımızdaki insan çokluğuna rağmen hepimiz esasında yalnız değil miyizdir? Ama işte Mirat, emeklilik sonrası yaşadığı varoluşsal krize düşmesine neden olan yalnızlığıyla hemhâl olmayı bilmez. Ona göre “Yalnızlık insanın çevresiyle ilgili bir şey değil, yalnızlık insanın içindeki boşluğun büyüyüp onu yutması”dır. Oysa o içerideki boşluğu işlevsel hale getirmenin tek yolu yalnızlığı yaşayabilmekten geçer. İnsanın kendini onarmasının da yoludur bu.

Haberin Devamı

Ama Mirat, ölesiye korktuğu yalnızlığından kurtulma çabasındadır. Bir gün JANUS isimli bir oluşumun el ilanlarını bulur. JANUS’un vaadi, ölü insanların zihinlerini yaşayan insanlara nakledip onların yalnızlıklarına son vermektir. İlanda şöyle yazar: “Yalnız mısınız? Dert etmeyin (...) İçinizde başkalarına yer açın.” İnsanlar ölmeden bu şirkete gider ve öldükten sonra zihinlerinin yaşayan birine nakledilmesi için anlaşma yaparlar. Mirat, JANUS’a başvurur, ölü bir zihni istediğini söyler. Ve Janus da onun zihnine Esra adlı genç bir kadının zihnini transfer eder. Mirat artık iki zihinlidir. Kendininkine paralel Esra’nın zihni de kafasının içinde konuşup durur. Bir süre sonra Esra’nın sevgilisi Tuncay’ın zihni de, Esra’nın zorlamalarıyla Mirat’ın zihinine aktarılır. Mirat artık kendisi gibi yaşamak yerine, bu iki zihnin yönlendirmeleriyle başka hayatları yaşamaya başlar. Artık yalnız değildir ama bir hengâmenin içine düşmüştür. Esra ve Tuncay’ın zihinleriyle hareket ederken kendi anıları geri çekilmeye başlar.

Haberin Devamı

Bu hikâye Murat Gülsoy’un “Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet” romanından aynı adla tiyatroya uyarlanan oyunun kabaca özeti. DasDas Tiyatro yapımı olan “Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet”i  Ceren Boz ve oyunun yönetmenliğini de yapan Nagihan Gürkan uyarlamış. Ceren Boz, Nihan Işık, Ümit Erlim ve Sabahattin Yakut başrollerde.

Ben oyunu DasDas’ın online tiyatro projesi kapsamındaki çevrimiçi platformda cuma akşamı izledim. Yeni gösterim 14 Şubat’ta gerçekleştirilecek.

Tiyatronun burnumuzda tüttüğü pandemi döneminde DasDas Online ilaç niyetine bir proje. Çekimlerin profesyonelliği sayesinde kendinizi gerçek bir tiyatroda gibi hissediyorsunuz. O teatral havayı başarıyla yansıtıyor oyun.

Hemen hepimizin yalnızlığıyla hesaplaştığı bu dönemde büyük bir fırsat “Yalnızlar İçin Çok Özel Bir Hizmet”i izlemek. Oyun, romanı kadar güzel. Bazı hesaplaşmalar sanat yoluyla yapıldığında, katarsisin de etkisiyle daha az canımızı yakar. Yalnızlıktan muzdarip savrulurken başarılı bir oyun izlersiniz ve yalnızlığınızı gözleriniz gibi taşımaya karar verebilir, onun hayatı daha iyi görmek, yaşamak adına iyi bir gözlük olduğunu fark edebilirsiniz.

Haberin Devamı

Bütün yapacağınız, Mobilet üzerinden oyunun biletini satın almak. Size verilen referans koduyla oyunun tarihi ve saati geldiğinde, onu dasdasonline.com üzerinden izlemek. Kendinize bu oyunu hediye etmenizi çok isterim.