Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sürecin hükümet cephesinde Akil İnsanlar heyetlerinin raporları bekleniyordu. Bu raporlar Başbakan Tayyip Erdoğan’a iletildi.
Hükümet bu raporları değerlendirecek. Raporlar içinde en radikal önerilere sahip olan Doğu Anadolu raporu. Doğu Anadolu Heyeti’nin hazırladığı rapor ağırlıklı olarak PKK’nın taleplerinden, hatta bazıları onu da aşan önerilerden oluşuyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığı bakımından Güneydoğu Anadolu Raporu, Doğu Anadolu Raporu’na göre yumuşak sayılabilir.
Doğu Anadolu Raporu’nu ve önerilerini okuyunca, bunlar heyet üyelerinin kişisel görüşleri midir, yoksa Erzurum, Kars, Erzincan, Sivas, Malatya’da yaşayan halkın görüşleri midir, sorusunu sormamak mümkün değil.
Bu raporlar alınırken Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yaptığı açıklamalardan anlaşıldı ki, hükümet cephesi birinci aşamanın tamamlanmak bir yana henüz çok başlarında olunduğu tespitini yapmış durumda.

PKK cephesi
PKK cephesinde bir yandan BDP’nin Abdullah Öcalan’dan getirdiği bilgiler değerlendiriliyor, bir yandan kendisine göre çekilme sürecini yönetiliyor, bir yandan kamuoyu oluşturuluyor bir yandan da örgüt tahkim ediliyor.
PKK’ya katılımlar hızlandırılıyor, KCK Sözleşmesi’nde yer alan ve temelleri atılmış olan yasama, yürütme, yargı ve kolluk güçleri kurumlarının inşasına hız veriliyor. Ayrıca örgüt her an çatışmaya hazır tutulmaya çalışılıyor. PKK cephesi Öcalan’ın savunmalarından başlayarak ortaya koyduğu hedefler doğrultusunda önerdiği yöntemlerle, paralel devlet organlarını bölgede hakim kılmak için çabalarını sürdürüyor.
PKK’nın çözümden anladığının Güneydoğu’da bir devlette bulunabilecek tüm organlarla ayrı bir “statü” olduğu “birinci aşama süreci”ndeki faaliyetleri ve beyanlarıyla bir kez daha ortaya çıktı. Diyarbakır’da yapılan ve “Kuzey Kürdistan Konferansı” olarak adlandırılan konferansın sonuç bildirisinde de teyit edildiği gibi...

BDP cephesi
PKK’nın legal siyasi alandaki temsilcisi işlevini üstlenmiş olan BDP cephesi ise bir yandan Öcalan ile Kandil arasında köprü görevini yerine getirirken diğer yandan da hükümeti örgütün talepleri doğrultusunda adım atmaya zorluyor.
BDP, Başbakan Erdoğan’ın “birinci aşama tamamlanmadı” tespitini kabul etmiyor.
Birinci aşamanın tamamlandığını, ikinci aşamaya geçildiğini tebliğ eder bir söylemle duyuran BDP, şimdi “ikinci aşamanın gereklerini yerine getirsin” diye “Hükümet Adım At” mitinglerine hazırlanıyor.
BDP’nin süreci nasıl okuduğu Diyarbakır’da yapılan Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu toplantısı sonrasında açıkladığı bildiriyle ortaya koydu.
Bu bildiride ifade edildiği gibi BDP açısından birinci aşama bitmişti. İkinci aşamada adım atma sırası hükümetteydi. Hükümete 25 maddelik bir öneri paketi sunulmuştu. Şimdi hükümet bu önerileri hayata geçirmeliydi. Bunu sağlamak için BDP meydanlara inecek Diyarbakır, Mersin ve Adana’da mitingler yapılacaktı.
“BDP bütün yaz şehir şehir, meydan meydan, sokak sokak, park park yürüyecekti. Baraj yapımlarını, karakol inşaatlarını durdurmak için, hasta tutsakları, siyasi tutsakları özgürleştirmek için, anadilde eğitim için, seçim barajını düşürmek için, Roboski’de adalet için, koruculuğu kaldırmak için, Sayın Öcalan’a özgürlük için, daha çok demokrasi, daha çok özgürlük için sürdürecekti.”
“Birinci aşama” tartışmaları içinde görünen tablo şimdilik böyle...