“Seçim zamanı mahşer zamanı gibidir” diye birkaç kez tekrarladı TBMM Başkanı Cemil Çiçek, dünkü sohbetimizde...
“Mahşer zamanı gibidir, çünkü...” diye devam etti:
“Seçim zamanı gelince herkes kendi derdine düşer. Seçim atmosferi çok farklıdır. Bu nedenle uzlaşmayla bir iş yapılacaksa seçim zamanından önce yapmak gerekir.”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yılların verdiği deneyimle bu benzetmeyi yaparak, liderlere, “Eğer uzlaşmayla yeni bir anayasa yapılmasını istiyorsanız, elinizi çabuk tutun” mesajını verdi.
Çiçek, Başbakan Erdoğan’ın, uzlaşılan maddeleri geçirelim önerisi konusundaki sorumuzu, “O diğer partilerin vereceği cevaba bağlı” diyerek konumuna uygun bir yanıt vermekle yetindi ama havasından asıl amacın bir bütün olarak yeni bir anayasa yapmayı çok daha önemsediği anlaşılıyordu.
“Artık sorun olmasın”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in Türkiye’nin artık sivil ve kalıcı bir anayasa yapmasını çok istediğini ve çok önemsediğini biliyoruz. Bu yolda çok önem verdi. Dünyadan örnekler verirken, anayasa sorununu geride bırakmış demokratik ülkeler arasına Türkiye’nin de katılması gerektiğini çok sık vurguladı. “Örneğin” dedi, “Her ülkenin değişik sorunları var. Ama demokrasisi gelişmiş ülkelerin bir anayasa sorunu yok. Bir Fransa’nın anayasa sorunu yok, bir Almanya’nın anayasa sorunu yok. Ama Türkiye‘nin bir anayasa sorunu var ve bu sorunun çözülmesi yolunda halkın çok yüksek bir beklentisi var. Türkiye artık anayasa sorununu çözmeli ve geride bırakmalı.”
Yanlış kural durdukça
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e muhalefet partilerinin en çok eleştiri yönelttikleri konu tutuklu milletvekilleri sorunu. Muhalefet partilerinin milLetvekillerinin hâlâ tutuklu olmaları konusunda Meclis Başkanı’nı sorumlu tutan eleştirilerini “kural hatası” olarak görüyor. Yanlış adrese eleştiri yönelttiklerini vurguluyor.
TBMM Başkanı, cezaevindeki milletvekillerinin seçildikten sonra tutuklanmadıklarını anımsatarak, adresin neden yanlış olduğunu şöyle izah etti:
“Bu arkadaşlarımız tutukluyken milletvekili adayı gösterildiler. O zaman hukuku iyi bilenler, tutukluları aday gösteren partilere, bu yolla tahliye kararı üretemezsiniz, dediler. Çünkü, Anayasa’nın 83. ve 14. maddeleri var. 83. madde 14. maddeye atıf yapıyor. Mahkemeler de bu hükümlere dayanarak tahliye kararı vermediler. Bu yanlış kural Anayasa’da duruyorsa, nasıl sonuç alacaksınız? O zaman oturur Anayasa’nın 83. ve 14. maddelerini değiştirirsiniz. Milletvekilleri tutuklanamaz diye bir kural koyarsınız. Mevcut hükümleri değiştirirsiniz. Hukuk içindeki yol budur. Ama bunu yapmadan Meclis Başkanı niye tutuklu milletvekillerini çıkarmıyor derseniz, o haksız eleştiri olur.”
Çiçek, bu sözleriyle kendisini eleştiren partilere “Beni eleştireceğinize anayasayı değiştirin” diye yol gösterdi.