Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Taksim’de çatışmaların sürdüğü, gaz fişeklerinin ve molotof kokteyllerinin havada uçuştuğu, bazı TOMA’lardan ve barikatlardan alevlerin yükseldiği, polisin “müdahale edilmeyecek” denilen Gezi Parkı’na yönelik gaz bombası atıp, tazyikli su sıkmaya başladığı, herkesin savaş alanını andıran görüntüleri yüreği ağzında izlediği saatlerde İçişleri Bakanı Muammer Güler’le konuştum.
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Gezi Parkı’na müdahale edilmeyecek yönündeki açıklamalarını hatırlattıktan sonra, Taksim’in halini sordum.

“Kılına dokunulmayacak”
Güler, önce Gezi Parkı’ndaki gençlerle ilgili konuştu:
“Gezi Parkı’ndaki çocuklar için endişeye mahal yok. Onlar bizim de çocuklarımız. Kıllarına dokunulmayacak. Polis, sadece pankartları toplamaya çalışıyor. Bizim endişemiz, bu gençlerle ilgisi olmayan bazı terörist grupların Gezi Parkı’na girmeleri. Biz, önlem almak zorundayız. Bu örgütleri biliyoruz. Allah korusun, Gezi Parkı’na girerler, çadırları ateşe verirler, çocuklara zarar verirler sonra ‘polis yaptı’ derler. Bu gruplar arasında hemen hemen bütün örgütler var. Hepsi ortaya çıktı. Bu gençlerin eylemini bahane ederek kendilerini göstermeye çalışıyorlar. Elimizde telsiz konuşmaları var. Bu konuşmalar, ne yapmak istediklerini açıkça gösteriyor. Meydanda 30 bin kişi toplandı. AKM’nin önünde polisler vardı, 2000 kadar. Polislere yöneldiler. Polis, bu gruplara müdahale etti. Bunları, Gezi Parkı’ndaki çocuklardan ayırmamız gerekiyor.”

“Diyalogla çözeceğiz”
Güler’e, polisin sert müdahalesinin tepkiyi hem İstanbul’da hem Ankara’da büyüttüğünü belirterek, sorunu nasıl çözmeyi düşündüklerini sorunca şu karşılığı verdi:
“Gezi Parkı’ndaki gençleri, bu örgütlerden ayrı tutmak gerekiyor. Orayı diyalogla boşaltmayı düşünüyoruz. Temsilcileriyle görüşeceğiz. Yarın (bugün) Ankara’da görüşeceğiz. Ben de görüşmelerde bulunacağım. Zaten diyalog da kuruyoruz. Ayrıca aileleriyle de diyalog kuracağız. Onların güvenliği bizim için çok önemli. Diyalogla, ikna ederek ayrılmalarını sağlamaya çalışacağız.”

“Böyle sürdürülemez”
Güler, Gezi Parkı’ndaki eylemin ve Taksim’deki olayların bu şekilde devam edemeyeceğini de vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Aklıselim herkes kabul eder ki, Gezi Parkı’ndaki olay da böyle sürdürülemez. Bu ortamı istismar eden örgütler var, Gezi Parkı’ndaki çocuklar için de tehlike arz ediyorlar. Böyle sürdürülemeyeceğini görmeleri gerekiyor. Eğer Gezi Parkı’ndaki gençlerden evine dönmek isteyen olursa biz güvenlik içinde onları evlerine ulaştırırız.”

Topçu Kışlası’ndan vazgeçilirse
Güler, Gezi Parkı’ndaki gençlerin diyalogla, ikna edilerek boşaltılacağını düşünüyor. Bu yönde çaba göstereceklerini, ailelerle de temasa geçileceğini söylüyor.
Gezi Parkı’ndan gelen haberler ise gençlerin polise taş, şişe atılmaması konusunda sürekli uyarıda bulundukları, şiddeti reddettikleri ve talepleri kabul görünceye kadar parkta kalmaya kararlı oldukları yönünde.
Gezi Parkı’nda başlayan ve giderek yükselen tansiyonun düşürülmesi için Topçu Kışlası projesinden vazgeçildiğinin açıklanması atılması gereken ilk adım gibi görünüyor. Gençleri Gezi Parkı’nda eylem yapmaya yönelten neden bu proje olduğuna göre tansiyonu düşürmenin en etkili yolu bu projeyi gündemden kaldırmak olacaktır. Bu sağlandıktan sonra oluşacak ortamda gençlerle, ilgililerle, yetkililerle yeni projeler üzerinde ortak çalışmalar yapılabilir.
Ankara’da, olayların daha fazla büyümesini önlemek, mecrasından saptırmak isteyenlere fırsat vermemek için hükümetten böyle bir açıklama yapılmasının isabetli olacağı yönünde görüşler dillendiriliyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de hükümete bu yönde önerilerde bulunduğu yönünde haberler de geliyor.
Gezi Parkı’ndaki eylemi başlatan olayın Topçu Kışlası projesi, büyümesinin nedeninin ise polisin bu gençlere sabaha doğru aşırı güçle müdahale etmesi olduğu bilindiğine göre çözüm aramaya bu iki nedenden başlamak akla uygun görünüyor.