Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemine geçmek için referanduma gitmeyi de göze alarak girişimde bulunacağı belli oldu.
Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na süre verdi.
Komisyonun mart ayı sonuna kadar bir sonuca varamaması halinde, parti olarak anayasa teklifini Meclis Genel Kurulu’na getireceklerini açıkladı. Ve gerekirse referanduma da gideriz, diyerek diğer partilere hodri meydan demiş oldu.
Yol haritası
Başbakan’ın bu sözleri başkanlık konusundaki yol haritasını da ortaya koyuyor.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu, mart ayı sonuna kadar bekleyecek. Komisyon, ortak bir yeni anayasa metni ortaya çıkaramazsa, AKP kendi anayasa önerisini Meclis Genel Kurulu’na getirecek.
İktidar partisinin anayasayı referanduma gitmeden Meclis’ten geçirme olanağı yok. Referandum için gerekli 330 milletvekiline de sahip değil. Milletvekili sayısı 326, TBMM Başkanı Cemil Çiçek de oy kullanamıyor. Bu durumda AKP’nin 325 oyu var.
Referandum için 5 milletvekilinin daha desteği gerekiyor.
330 evet oyunun garantiye alınması için bu sayının 5’ten fazla olması AKP’nin tercihi olacaktır.
Bu koşullarda iktidar partisine 5 veya daha fazla milletvekilinin katılması veya dışarıdan desteklemesi veya muhalefet partilerinden birinin desteğini alması zorunlu.
CHP ve MHP’nin başkanlık sistemine karşı oldukları için destek vermelerini beklemek gerçekçi değil.
BDP’nin ise destek vermesi mümkün olabilir. Özellikle Öcalan’la yürütülen görüşmeler ve Kürt sorunu konusunda hükümetin atacağı adımlar BDP desteğini sağlayabilir.
Bu gerçekleşirse Başbakan Erdoğan’ın başkanlık sistemini referandumla geçirmeyi deneyeceği artık anlaşılmış durumda.
Erdoğan, anayasayı referandumdan geçireceğine inanıyor. 330 ve üzerinde bir oy desteği bulursa, yeni düzenlemede başkanlık seçimiyle birlikte milletvekili seçiminin de aynı gün yapılması bir seçenek olarak gündeme gelebilir.
Uzlaşma Komisyonu
Türkiye’de ilk bir sivil anayasa yapmak üzere bir yıldan fazla bir süreden bu yana çalışan Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun, Başbakan’ın açıklamalarından sonra bir uzlaşmaya varabilmeleri olasılığı daha da azaldı.
Başbakan Erdoğan, başkanlık sisteminden vazgeçmedikçe komisyonda bir uzlaşmaya varılması olasılığı sıfır görünüyor. Ayrıca temel bazı konularda partiler arasında bir yakınlaşma da yok.
Bugünden itibaren Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmaları eski anlamını da kaybedecek, diyebiliriz.
Komisyon 19.10.2011 tarihinden beri çalışıyor. Komisyon, Mayıs 2012’ye kadar bütün Türkiye’yi gezdi. 22 sivil toplum kuruluşuyla birlikte halka gitti. Görüşler topladı. Kurumların görüşlerini aldı ve Mayıs 2012’de üzerinde uzlaşma sağlanan konuları da anayasa maddesi olarak yazmaya başladı. Ancak uzlaşılamayan konuları erteledi.
Komisyonunun mart ayı sonuna kadar uzlaşma sağlanamayan konularda uzlaşması, iktidar partisinin başkanlık sistemi öngören teklifini kabul etmesi pek mümkün gözükmüyor.
Ortaya çıkan gerçek şu ki Başbakan Erdoğan, 330 ve üzerinde bir oy desteği alarak, referandum yoluyla Türkiye’nin ilk başkanı olarak Çankaya’ya çıkmayı deneyecek.