ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, gazetelerin Ankara temsilcileriyle konutunda bir araya gelerek, gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Ricciardone, ABD Büyükelçiliği’ne yapılan saldırı nedeniyle Türk halkının gösterdiği içten ilgiye ve Türk polisinin çalışmalarına teşekkür etti. Bu olayın, terörle işbirliği konusunda iki ülkeyi daha da yakınlaştırdığını ve kararlılıklarını artırdığını söyledi.
Ricciardone, DHKP-C’nin aktif hale geldiği konusunda Türk Emniyeti’nin kendilerini genel olarak uyardığını, ancak Ecevit Şanlı’nın yaptığı intihar saldırısıyla ilgili önceden spesifik bir uyarı almadıklarını belirtti.
Ricciardone, yeterli ve ileri demokrasilerde kabul edilebilir kanıtlar bulmaları halinde DHKP-C hakkında ABD’de dava açabileceklerini de söyledi.
ABD Büyükelçisi, Türk adli sisteminin bazı aksaklıklarının olduğuna değinerek, Türk yargılama sistemini ABD yargısının anlamasının zor olduğunu vurguladı. Ricciardone, milletvekillerinin, komutanların, profesörlerin ve öğrencilerin uzun süredir tutuklu olduğunu, ancak neyle suçlandıklarının ise tam olarak belli olmadığı yorumunu yaptı.
Ricciardone, gazetecilerin sorularını yanıtlarken gündemdeki konulara ilişkin görüşlerini şöyle açıkladı:
‘Türkiye’nin hatası yok’
“Şu anda Türkiye ile ABD arasındaki bir numaralı konu elçiliğe yapılan saldırı. Çok şükür ki daha büyük zayiat olmadı. Türk güvenlik görevlisi Mustafa Akarsu’nun fedakârlığı için minnettarız. Sokaktaki insandan devletin zirvesine herkesten büyük destek gördük. Bu, bizim için çok önemli. Saldırı sonrası işbirliğimiz üst düzeyde. Kolluk güçlerinden Adalet Bakanlığı’na yoğun bir iletişim halindeyiz. Saldırı ile ilgili ders çıkarıyoruz. Tabii istihbarat konusu tartışmaya açıktır. Ancak biz kimseye suç atma oyunu oynamıyoruz. Türk yetkililer, bizim yardıma ihtiyacımız olduğunda hemen yardım ettiler. DHKP/C’nin tekrar aktif olduğu konusunda uyarmışlardı. Biz eksik ya da hata görmüyoruz Türkiye’den.”
‘Spesifik uyarı gelmedi’
“Türk Emniyeti’nden bu saldırıyla ilgili spesifik uyarı gelmedi. Ama DHKP-C’nin aktif hale geldiği konusunda genel uyarı geldi. Bu grup, zaten yıllardır ABD’ye karşı.”
‘Dava açabiliriz’
“Soruşturma için FBI ekibinin geldiği doğru. Zaten bir grup, başka bir konu için bölgedeydi. FBI’ın kapasitesi oldukça ileri. Türk Emniyeti’ndeki uzmanların da öyle. Beraber çalışılıyor. DHKP-C bu saldırıyla Amerikan sistemine karşı suç işlemiş oldu. Bizim hukukumuzda bu durumda dava açma hakkı doğuyor. Kanıtlar toplandıktan sonra DHKP-C’ye yönelik bir dava açılabilir.
Önce sağlam deliller toplamak lazım. Bunu kamuoyu ile paylaşmayabiliriz. Bu örgütün yaptığı terörist eylemlere, PKK’nın yaptığı terörist eylemlere dair kanıt toplamalıyız ki, bunlar herhangi bir ileri demokrasi ülkesinde kabul edilebilir kanıtlar olsun. Birlikte çalışarak yapabiliriz. DHKP-C’nin şiddete başvurduğu ve bununla övündüğü Allah biliyor ki, ortada. ABD’de, ülke dışındaki kişileri yargılama yetkisine sahip bir sistem var. DHKP-C, ABD adalet sistemine karşı durdu. Şimdi Türkiye ve başka ülkelerle birlikte çalışacağız. Sadece istihbarat değil, kanıt konusunda da birlikte çalışacağız. Mahkemelerde kullanılabilecek kanıtlardan söz ediyorum. ABD mahkemelerinin kabul edeceği kanıtlardan. Bu gruba karşı uluslararası işbirliği desteğini artırabileceğimizi umuyorum.”
‘İstismar ediyorlar’
“Bu örgüt, ABD terörist listesinde. Avrupa’daki özgürlüklerden yararlanarak ayakta kalmaya çalışıyor. ABD ve Türkiye, birlikte çalışarak kanıt toplamalı. Öyle kanıtlar toplamalıyız ki herhangi bir ileri demokrasi ülkesinde de bunlar kabul görmeli. DHKP-C’nin şiddete başvurduğu ve bununla da övündükleri ortada. Yeterli kanıt bulabilirsek DHKP-C hakkında dava açabiliriz.”
Elçilik taşınacak mı?
“ABD Dışişleri müfettişleri, taşınmamazı önermişlerdi. Yeni bir yer de bulduk aslında. Elçilik binamız caddeye çok yakın. Ama aynı zamanda çok fonksiyonel. Yeni yerimiz, daha büyük ama halkın da ulaşabileceği yer olsun istiyoruz. Arayış içindeyiz. Yeni yer konusunda hükümetinizle çalışıyoruz.”
‘Patriotlar aktif’
“Suriye tehdidine karşı Türkiye, NATO’dan Patriot talebinde bulunmuştu. Üç ülke hemen harekete geçti. Bugün itibarıyla Amerikan Patriot bataryası da operasyonel hale geldi. Bu da müttefikler arasındaki somut dayanışmanın önemli bir örneğidir.”
‘Neden hapiste?’
“Son günlerde kendi liderleriniz de adli sistemdeki yanlışlara değindiler. Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan da değindiler. Çok uzun süredir hapiste olan milletvekilleriniz var. Askeri liderleriniz aynı şekilde, onlar da terörist gibi hapse kondular. Onlara bu ülkeyi koruma görevi verilmiş ama hapse kondular. Profesörler, eski YÖK Başkanı demir parmaklıklar arkasında. Tam anlaşılmayan 16 yıl önceki çalışmalarla ilgili belirsiz suçlamalarla hapse kondular. Şiddet içermeyen, gösteri yapan öğrenciler, demir parmaklıkların arkasında. Hukuki bir sistemin sonuçları bu şekilde olursa kafalar karışır. ABD ve Avrupa mahkemelerinin buna anlam vermesi zor olacaktır. İyi haber şu ki; hükümetiniz son derece örnek bir çaba gösteriyor. Hangi ileri demokrasi ülkesi, anayasasını yeniden yazmaya çalışıyor? Ama Türkiye, yeni bir anayasa yapmaya çalışıyor. Eminim başarılı olacak. Adalet Bakanınız 4 tane reform paketi gündeme getirdi. Biz de bunları destekliyoruz.”
Türkiye’nin süreci
“PKK konusunda zaten önceden beri beraber çalışıyoruz. Şu anda sürmekte olan süreç Türkiye’nin kendi süreci. Biz doğrudan, dışarıdan müdahil değiliz. Nasıl yardım edeceğimizi bilmiyorum ayrıca yardım talebi de olmadı. Biz, destek vermek istiyoruz tabii ki. PKK’ya mesajımız da şu; Davanız ne olursa olsun silah kullanarak başarılı olamayacaksınız. Bunun sonu bir yere varmayacak. PKK liderleri, bunun farkına varıp ifade edebilecekler mi? Siyasi bir davayı ileri götürebilmek gerçekten beceri ister. Terörizme karşı Türk hükümetinin tamamen yanındayız. PKK var oldukça biz hep Türkiye’nin yanında olacağız. Ayrıca Türk hükümetini de tebrik ediyoruz. Ekonomik, siyasi ve sosyal sorunları da aynı anda ele almaya çalışıyor. Muhalefetin de desteğini görmek mutlu edici.”
Kapasite arttı
“Türkiye ile ABD arasında askeri anlamda çok üst düzey ziyaretler oluyor. Bilgi ve tecrübe paylaşımı oluyor. Kandil ile ilgili kapasitelerimizin de artacağını umuyorum. Türkiye’nin kapasitesinin de arttığını görüyorum. Daha dün Savunma Bakan Yardımcısı buradaydı. Türk muhataplarıyla görüştü.”
‘Esad’la çözüm zor’
“Suriye’yi yakından izliyoruz. 10 gün kadar önce ABD’den üst düzey bir delegasyon geldi. Kuveyt ve Ürdün’e de geçtiler. İnsani yardımı 150 milyon dolar daha artırdık. Suriye’deki muhalefetin nasıl güçlendirilebileceği masada. Maalesef BM Güvenlik Konseyi’ndeki blokajı kaldıramadık. Türkiye ve ABD bu konuda hemfikir. Barışçıl çözümün tek yolu Esad’ın bir an önce gitmesi.”
‘Gidecek ama nasıl?’
“Ortak arzumuz Suriye’deki dönüşümün barışçıl yollarla yapılması. Bunun da tek yolu Esad’ın geri çekilmesi. Esad’ın geleceğinin olmadığı açık, gerçek. Sonuçta kaotik, istikrarsız bir durum görmek istemiyoruz. Bu konuda görüş ayrılığı yok ve nasıl yapılacağında sorun var. Biz, dış etkilerin Suriye halkının mücadelesini olumsuz etkilemesinden endişeliyiz. Türk hükümetinin şu fikrine de katılıyoruz. Çatışma ne kadar uzarsa mezhep kavgaları açısından risk o kadar yükselir. ABD’nin bu konuda temkinli olmasının nedeni, kimi desteklediğimizi tam olarak bilmek istememizdir.”
İsrail’in Suriye saldırısı
“İsrail kendini korumak isteyen her ülkenin yapacağı eylemleri yapıyor. Sizden daha fazla bir detay bilgiye sahip değilim. Bu hava saldırısının ne olduğu konusunda sizin kadar bilgiye sahibim. Bu saldırının Suriye’deki duruma etkisi konusunda yorum yapamıyorum.”
‘Araya girmeye gerek yok’
“Türkiye ile Irak arasına girmemize gerek yok. ABD de bu şekilde zorla dahil olmak istemez. Ama her iki tarafın dostu olarak şunu yapabiliriz. Belki destek sunabiliriz. Bu şekilde katkımız olabilir. Türkiye ve Irak, ekonomik ilişkilerini en iyi hale getiremezse daha da kötü sonuçlara yol açabilir. Daha şiddetli çatışmalar olabilir, başka güçler devreye girebilir.”
Irak’ın bütünü
“Irak’ı bütün olarak görmek gerekir. Petrol ve gaz çıktılarını dünya piyasalarına eriştirebilmek önemli. Irak’ın tümünde geliştirilmeli. Biz, Türkiye’nin Irak’ın petrol ve gazının yüzde 20’siyle değil bütünüyle ilgilenmesini arzu ediyoruz.
Eğer Türkiye, bu kaynakların sadece yüzde 20’sinden yararlanacaksa bu bizi üzer. Türkiye’nin aynı zamanda Hürmüz Boğazı’na alternatif sunmasını istiyoruz. Çıkış noktalarının çoğalmasını istiyoruz. Bu, hem Kürt yönetimi hem Irak için iyi olacak. Türk ürünlerinin tüm Irak piyasasına ulaşmasını isteriz.
Bugün Dohuk ve Erbil’e olan erişim, örneğin Basra’ya da olmalı. Bağdat’taki zor siyasi durumla uğraşmak zor bile olsa bunu destekliyoruz. Irak Başbakanı Maliki ile yakın temas içindeyiz. Kürt Bölgesel Yönetimi ile de iyi ilişkilerimiz var.”
Sierra’nın öldürülmesi
“Bu, kolluk kuvvetlerini ilgilendiren bir konu. Türk makamlarına güveniyoruz. Son derece olağanüstü bir emek veriyorlar, bunu takdir ediyoruz. Türk polisleri çok çalıştılar. Mağdurun cesedi bulundu. Ailesine başsağlığı diliyoruz. Sarai için FBI geldi mi, haberim yok. Elçiliğe yapılan saldırıyla ilgili olarak FBI’dan bomba uzmanları geldiler.”
Ziyaret net değil
“Dışişleri Bakanı Kerry göreve başladıktan birkaç saat sonra Davutoğlu’nu aradı. Nezaket görüşmesi değildi, yarım saat kadar konuştular. Bu çok önemli. İçeriği, yoğun profesyonel bir konuşma oldu. ABD, bir araya gelmenin önemini biliyor. Bu çok net, Beyaz Saray, Başbakan’ın gelmesini olumlu karşılıyor, bu yıl olabilir ama henüz tarih konmadı.”