Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı 4. Yargı Paketi, beklentileri karşılamadı. BDP sözcüleri KCK tutukluları, CHP ise tutuklu milletvekilleri, komutanlar, gazeteciler ve öğrenciler açısından hayal kırıklığına uğradıklarını söylediler. Paketin bir reform niteliği taşımadığını belirterek, “dağ fare doğurdu” yorumunu yaptılar.
Tutsaklara karşı KCK’lılar
4. paket hazırlıkları, İmralı’da Abdullah Öcalan’la BDP milletvekillerinin yaptığı görüşmelerle de ilişkilendirilmişti.
İmralı’ya gidenler arasında bulunan BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, çıkışta, Öcalan’ın bir mesajını şöyle okumuştu:
“Devletin elinde tutsaklar var. PKK’nın elinde de tutsaklar var. PKK, elindeki tutsaklara iyi bakmalı. Umarım yakında ailelerine kavuşurlar.”
Öcalan’ın, KCK tutuklularından “tutsak” diye söz etmesi de eleştirilmişti.
Bu mesaj, “PKK, elindeki kamu görevlilerini bırakacak, karşılığında da bazı KCK tutukluları 4. paket düzenlemesiyle serbest kalacak” biçiminde yorumlanmıştı. Kandil’den gelen, “tek taraflı serbest bırakma olmaz” mesajları da bu yorumu güçlendirmişti.
4. paket açıklandığında, BDP’nin beklediği gibi KCK’lı tutukluların serbest kalmasını sağlayacak bir düzenleme bulunmadığı görüldü. KCK’lıların büyük çoğunluğunun tutukluluk gerekçesini oluşturan Türk Ceza Yasası’nın 314. maddesinde bir değişiklik öngörülmemişti.
Bakanlık yetkilileri 4. paketin taslak çalışmalarında da zaten bu yönde bir değişiklik yer almadığı bilgisini verdiler.
Bu durum, hükümetin, “PKK’nın elindeki kamu görevlilerine karşılık KCK tutukluları” gibi düşüncesi olmadığını ortaya koymuş oldu.
Örgüt üyesi olmayanlar
Paketle ilgili olarak örgüt üyesi olmadığı halde örgüt üyesi gibi cezalandırmaya olanak sağlayan Türk Ceza Yasası’nın 220. maddesinin bazı fıkralarının değiştirilmesi; poşu takmak, bayrak asmak, slogan atmak gibi eylemlerin de suç olmaktan çıkarılması beklentisi de vardı.
4. paketin bu yönde de değişiklikler getirmediği görüldü.
3. Yargı Paketi’nde bu eylemlere öngörülen cezalar düşürülmüş, ancak tahliyelere neden olacak sonuçlar vermemişti. Bu nedenle söz konusu eylemlerin suç olmaktan çıkarılması yönünde bir beklenti oluşmuştu. Özellikle tutuklu öğrenciler bakımından oluşan bu beklentinin karşılığı da 4. pakette yer almadı.
Buna karşılık Terörle Mücadele Yasası’nın 6. maddesinde yer alan, “Terör örgütlerinin bildiri ve açıklamalarını basanlar veya yayanlara 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir” hükmünün başına, “Terör örgütlerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren veya öven veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden” ifadesi getirildi.
Meclis’te değişir mi?
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bu düzenlemeleri, 4. paketi, AİHM kararları doğrultusunda sistemi düzeltmek amacıyla hazırladıklarını, kişilere veya tutuklu gruplarına göre özel bir düzenleme yapmadıklarını belirterek savundu. Ergin, “Şikayet edecekleri yerde eylemlerini AİHM ölçülerine uygun şekilde yapmaya özen göstersinler” mesajı verdi.
4. paket bu şekliyle Meclis’e sevk edildi.
Şimdi gözler Meclis’te...
Muhalefetin umudu 4. paketin görüşülmesi sırasında değişiklik yapılmasında.
Hükümetten bu yönde bir sinyal gelmiş değil ama muhalefet, önergelerle paketi değiştirme hazırlığına çoktan başlamış durumda.