20 yıldır aynı dinamizmle devam eden mutfağıyla Lacivert, baştan çıkaran etleri ile Rustyfork, yenilerden TRC American Diner ve Pur Bosphorus… İstanbul’da bu ara neler oluyor, gelin birlikte göz atalım
Lacivert her daim gözde
Malum yeni bir restoranın ertesi sezonu ender gördüğü İstanbul’da klasikleşmek zor zanaat. Klasikleşmenin yanında, dinamizmi korumaksa ayrı bir beceri. İşte 20 yıllık Lacivert de bunu ender yakalayanlardan. Lacivertin başarısının ardındaki en etkin dinamolardan biri şüphesiz yirmi yıldır mutfağın başında olan şef Hüseyin Ceylan. Hüseyin şef halen ilk günkü mutfak heyecanıyla menüye eklediği farklı lezzetlerle sürekli müşterileri memnun edecek değişiklikler peşinde. Mesela bu yazın yıldızları şöyle: Yapımı biraz meşakkatli olmakla birlikte iç harcının lezzet dengesi tutturulduğunda balığa mesafeli duranların bile gönlünü çelecek uskumru dolması; enginar salatalı Karabiga karidesi, misket limonlu risotto ile Bozcaada kalamar dolması, mantar, domates ve bebek ıspanak ile Portekiz usulü karides, Galiçya usulü ahtapot, deniz mahsullü mafalda. Tecrübeli ve her daim koordine servis ekibini de unutmamak gerek. Tüm bunların yanında her sezon bahçede yapılan keyif odaklı düzenlemeler mekanın sırtını sadece mutfak, servis ve güzel manzaraya dayamamış olduğunun da açık bir göstergesi.
Etiler’e yeni soluk
Etiler’in yeni mekanı Rustyfork’un menüsünde ünlü şef Murat Bozok imzası var. Biraz Texas, biraz Louisiana mutfağı etkisindeki menü tam anlamıyla Amerikan hissiyatını yaşatıyor. Cajun baharatlarla panelenip, aioli ve bourbon barbekü sos eşliğinde gelen karides ve kızarmış jalapeno başlangıçlar arasında öne çıkanlar. Ana yemeklerdeyse kızarmış bebek patates ve salata yanında aromatik tereyağıyla lezzetlendirilmiş dry-aged dana pirzola Cowboy Steak, ballı, hardallı patates püresi eşliğinde tütsülenmiş dana sosis Smoked Texas Sausage, milföy kaplı, kremalı sotelenmiş tavuk ve sebzeler Chicken Pot Pie, patates kızartması ve coleslawla beraber servis edilen barbekü soslu Baby Back Ribs, coleslaw, mısır ekmeği, baked bean, mac & cheese ile beraber tütsülenmiş dana brisket gibi her biri Murat şefin özel reçetesiyle hazırlanan, oldukça karakteristik tatlar yer alıyor.
Geleceği parlak
Genç şeflerimizden Ali Dövenci’nin eşiyle birlikte Beşiktaş Çarşı içerisinde açtığı TRC American Diner okkalı Amerikan kahvaltılarını sevenler ve lezzetli burger peşinde olanlarının gönlünü çelecek. Genç çift menüdeki her detaya fazlasıyla özenmiş. Mesela bol tereyağlı, sütlü brioche ekmekleri özel yaptırılıyor. Bu ekmekle yapılan tuzlu karamelli French toast şu ana kadar İstanbul’da yediğimin açık ara en iyisi. İzmir Asım Usta’nın kokoreci de brioche üzerinde zerdeçallı soğan turşusu ve ekşi kremayla birlikte geliyor. Tuzlu karamelli kızarmış elmalı pay denenmeli. Acı biber ve hibisküsle hazırlanan limonata benim için bu yazın içeceği olmaya aday.
İlk fırsatta denenmeli
Toi: İsmet Saz, menüye yeni eklediği yemeklerin yanında yeni bir uygulamaya da geçmiş bu yaz. Set menüler yemek seçiminizde kolaylık sağlamak üzerine kurgulanmış. Menüye yeni giren yemekler şu ara herkesin dilinde. İlk fırsatta denemek gerek.
Neni: Yaz demek uzun ve keyifli kahvaltılar demek. Anadolu yakasının en nevi şahsına münhasır brasserisi Neni’nin kahvaltıları da menüdeki diğer yemekler kadar keyifli. Ekşi maya ekmekli pesto soslu, mozzarella peynirli kavurmalı Neni tost ve yumurtalı beyaz peynirli anne tartin hem lezzetli hem doyurucu. Bu aralar taze kuşkonmazla hazırladıkları minik özel bir menüleri de var.
Pur Bosphorus: Ottomans Otel’in bahçesindeki lebi derya restoranın en dikkat çekeni taş fırınından çıkan lezzetli yemekleri. Bol malzemeli lahmacun ve dört peynirli pide ilk bakışta Boğaz kenarında şık bir restoranla tezat gibi görünse de en çok siparişi alan ikili. Çıtır baklava yufkası ve ballı keçi peyniri gerek sunumu gerek lezzetiyle en dikkat çekenlerden. Yine baklava yufkasına sarılarak pişirilen levrek oldukça iyi. Kaburga ravioli, dana ilik ve safranlı risotto ile servis edilen dana yanak, kuzu kokoreç focaccia diğer dikkat çekenler.